Leyla Alaton, babası İshak Alaton'un ölüm sürecini anlattı: 15 yıllık köpeği ısırınca...
Yaklaşık 2 hafta önce hayata veda eden iş adamı İshak Alaton’un kızı Leyla Alaton, babasının vefatına giden süreci anlattı.
"Onu dilinde çıkan kanser götürdü" diyen Alaton, 15 yıllık köpeğinin elini ısırmasıyla bu hastalığın ortaya çıktığını söyledi. Alaton, "Bütün bunlar 2 ay içinde oldu. 15 Temmuz gibi köpeği ısırdı. Köpek de 1 hafta sonra öldü, çok yaşlıydı. Kanseri kokladı diye düşünüyorum" ifadesini kullandı.
Habertürk'ten Meltem Ersoy'un sorularını yanıtlayan (25 Eylül 2016) Alaton'un açıklamalarından bazı bölümler şöyle:
Kalp yetmezliği yazıldı, rahatsızlığı daha önceden var mıydı?
Kalp kapakçığı daha önceden değişmişti. Ama onu dilinde çıkan kanser götürdü. Çok ilginç bir hikaye. 15 senelik, çok sevdiği köpeği elini ısırdı. “İyi ki de ısırdı” dedik sonradan. Çünkü herhalde kanseri kokladı köpeği. Bütün bunlar 2 ay içinde oldu. 15 Temmuz gibi köpeği ısırdı. Köpek de 1 hafta sonra öldü, çok yaşlıydı. Kanseri kokladı diye düşünüyorum. Doktora gittik, enfeksiyon oldu diye. “Başka şikâyetiniz var mı?” diye sordu doktor. Babam da “Yutkunurken zorluk çekiyorum, ama tükürük bezimden tümör almışlardı, herhalde ondandır” dedi. Doktor baktı ki, dil kökü kanseri. Genelde sigara içenlerde oluyor, hayatında ağzına sigara koymadı babam. Nokta atışı yapılan bir radyoterapi uygulandı. Çok zor bir süreçti. Sonra domino etkisi, bir daha toparlayamadı. Bir köpeğin ısırmasıyla başladı her şey. Bence iyilik yaptığını düşündü köpek. Hayvanlar bunu hissediyor.
Size en büyük vasiyeti nedir sizce?
Birincisi sivil toplum örgütlerine verdiği önemi devam ettirmek istiyorum. İkincisi Alvimedica yatırımı. Medikal teknolojiye çok inanıyordu. Ne kadar haklı olduğu da ortaya çıktı. Şu anda bizim sattığımız stendin kilosu 100 bin dolar. Türkiye’den yapılan ihracatın kilo fiyatı 5 doların altında. Bu yatırımıyla çok gurur duyuyordu. Bu yatırımı hak ettiği gibi büyütmek istiyorum.
"Cumhurbaşkanı, babamı
toprağa vermeden aradı"
İshak Bey, anı kitaplarında siyasi anekdotlara da yer verdi. Bunlar arasında Fethullah Gülen ile ilgili bölümler de vardı. Son dönemde olanlarla, yazılanlarla ilgili ne düşünüyordu?
Gerçek dışı ithamları kaale almadı, yok saydı. Hiçbir zaman babamın bir örgüte, gruba yakınlığı olmadığı gibi Alarko her dönem istikrarlı büyüme sergiledi. Bir okulu beğenmek, 20 sene evvel Türkçe Olimpiyatları’na “Dünya Türkçe öğreniyor” diye ‘Bravo’ demek sizi Fetö’cü yapmaz. Kim yapmıyordu ki o zamanlar bu arada? Bu sığ iddialar konumuz dahi olmadı. Böyle bir bağımız olsa 20 kat büyük olurduk, bambaşka bir yerde olurduk. Biz 60 senedir sağlam büyüme, belki yavaş büyüme yaşayan bir grubuz. Hiçbir yönetime bel bağlayıp büyümemiştir Alarko. Herkesin alkışladığı bir dönemde bunu alkışlayanlardan biri olmak kadar natürel, tabii, saftorik bir şey olamaz.
Siyaseten baskı olmadı o zaman?
Babamı toprağa vermeden daha Cumhurbaşkanı’mız, Emine Hanım ile birlikte beni aradı taziye için. Cumhurbaşkanı’mıza en büyük desteği verenlerden biriydi, kaç sene önce, daha Belediye Başkanı bile olmamışken. Ne adına? Demokrasi adına.
Söyleşinin tamamı için tıklayın
Habertürk'ten Meltem Ersoy'un sorularını yanıtlayan (25 Eylül 2016) Alaton'un açıklamalarından bazı bölümler şöyle:
Kalp yetmezliği yazıldı, rahatsızlığı daha önceden var mıydı?
Kalp kapakçığı daha önceden değişmişti. Ama onu dilinde çıkan kanser götürdü. Çok ilginç bir hikaye. 15 senelik, çok sevdiği köpeği elini ısırdı. “İyi ki de ısırdı” dedik sonradan. Çünkü herhalde kanseri kokladı köpeği. Bütün bunlar 2 ay içinde oldu. 15 Temmuz gibi köpeği ısırdı. Köpek de 1 hafta sonra öldü, çok yaşlıydı. Kanseri kokladı diye düşünüyorum. Doktora gittik, enfeksiyon oldu diye. “Başka şikâyetiniz var mı?” diye sordu doktor. Babam da “Yutkunurken zorluk çekiyorum, ama tükürük bezimden tümör almışlardı, herhalde ondandır” dedi. Doktor baktı ki, dil kökü kanseri. Genelde sigara içenlerde oluyor, hayatında ağzına sigara koymadı babam. Nokta atışı yapılan bir radyoterapi uygulandı. Çok zor bir süreçti. Sonra domino etkisi, bir daha toparlayamadı. Bir köpeğin ısırmasıyla başladı her şey. Bence iyilik yaptığını düşündü köpek. Hayvanlar bunu hissediyor.
Size en büyük vasiyeti nedir sizce?
Birincisi sivil toplum örgütlerine verdiği önemi devam ettirmek istiyorum. İkincisi Alvimedica yatırımı. Medikal teknolojiye çok inanıyordu. Ne kadar haklı olduğu da ortaya çıktı. Şu anda bizim sattığımız stendin kilosu 100 bin dolar. Türkiye’den yapılan ihracatın kilo fiyatı 5 doların altında. Bu yatırımıyla çok gurur duyuyordu. Bu yatırımı hak ettiği gibi büyütmek istiyorum.
"Cumhurbaşkanı, babamı
toprağa vermeden aradı"
İshak Bey, anı kitaplarında siyasi anekdotlara da yer verdi. Bunlar arasında Fethullah Gülen ile ilgili bölümler de vardı. Son dönemde olanlarla, yazılanlarla ilgili ne düşünüyordu?
Gerçek dışı ithamları kaale almadı, yok saydı. Hiçbir zaman babamın bir örgüte, gruba yakınlığı olmadığı gibi Alarko her dönem istikrarlı büyüme sergiledi. Bir okulu beğenmek, 20 sene evvel Türkçe Olimpiyatları’na “Dünya Türkçe öğreniyor” diye ‘Bravo’ demek sizi Fetö’cü yapmaz. Kim yapmıyordu ki o zamanlar bu arada? Bu sığ iddialar konumuz dahi olmadı. Böyle bir bağımız olsa 20 kat büyük olurduk, bambaşka bir yerde olurduk. Biz 60 senedir sağlam büyüme, belki yavaş büyüme yaşayan bir grubuz. Hiçbir yönetime bel bağlayıp büyümemiştir Alarko. Herkesin alkışladığı bir dönemde bunu alkışlayanlardan biri olmak kadar natürel, tabii, saftorik bir şey olamaz.
Siyaseten baskı olmadı o zaman?
Babamı toprağa vermeden daha Cumhurbaşkanı’mız, Emine Hanım ile birlikte beni aradı taziye için. Cumhurbaşkanı’mıza en büyük desteği verenlerden biriydi, kaç sene önce, daha Belediye Başkanı bile olmamışken. Ne adına? Demokrasi adına.
Söyleşinin tamamı için tıklayın