LEVENT KIRCA'NIN JÜRİDEN AYRILMASININ ASIL AMACI NE?
Murat Tolga Şen, Levent Kırca'nın Altın Portakal jürisinden ayrılmasının sebeplerini yazıyor. Mesele gerçekten Hülya Avşar mı yoksa ötesi de mi var?
Levent Kırca, Hülya Avşar’ın Altın Portakal Film Festivalindeki jüri başkanlığına kızıp jüri üyeliğinden çekildiğini açıklamış… İsabet olmuş! Orada “bu işi yapamaz” dediğim tek kişidir Levent Kırca…
Levent Kırca’nın sinemacılığına değil samimiyetine güvenmiyorum çünkü…
Sevimli bir Yeşilçam komedisi olan "Ne Olacak Şimdi" ve video furyasında patlamış erotik göndermelerle dolu "Mavi Muammer"i saymazsak ciddiye alınacak bir filmografisi olmayan, asıl olarak TV’de ünlenmiş ve sırf o zamanlar işe yaradığı için muhalif olmuş biridir. Ben ise onu en çok acıktığı için bıraktığı bir günlük açlık grevi ile hatırlıyorum.
Levent Kırca kendi ismini yükseltmek için fırsatları kaçırmaz. Bundan beş yıl önce de kancayı Ali Poyrazoğlu’na takmıştı. Neymiş, Ali Poyrazoğlu zamanında porno filmlerde oynamış, bu yüzden oynadığı bir filmin afişini (Kayıkcının Küreği) bilboardlara asıp onu rezil edecekmiş, sırf bu iş için 6.000 TL para harcamış vs. vs.
Porno ile erotiği birbirinden ayıramaması bir yana sırf AKP hükümetine sevimli görünebilmek için giriştiği bu hamle de yaptığı, söylediği her şey gibi hava-civa oldu.
Şimdi, “Hülya Avşar jüri başkanıysa ben yokum” diyor. Sanki gazeteleri okuyup bizimle birlikte haberi olmuş gibi… Yine bir taraflara sevimli görünme, “bakın ben sizdenim aslında” deme hamlesi… Ne de olsa Altın Portakal CHP’nin festivali… Mustafa Akaydın’ın sinemacılara bakışında particiliğe yer yoktur ama işe bakın ki Levent Kırca, Hülya Avşar AKP’li olduğu için jüriden çekiliyor. Bir tür muhalif gibi görünürken muhalif olmama, bir yerlere "bakın AKP’li sanatçı CHP festivalinde" sinyali çakmaca...
Saçma sapan programlarda jüri üyeliği, magazine malzeme olmak (Oya Başar’la boşanma zamanlarını hatırlayın. Kameraların önünde ağlayan kimdi?) Bunların hepsinden sayın Kırca’da da var. Keşke orada isyan bayrağını en son çekmesi gereken kişi olduğunun farkında olabilseydi.
Son olarak acıklı bir anıyla bitirmek isterim. Levent Kırca zamanında Digiturk üzerinden yayınlanan Levent Kırca TV adında bir sanat-kültür kanalı açmıştı. Bir insan neden TV kanalına kendi adını verir ki? Neyse, Kanal açılmadan aylar önce de binlerce genç, bitmez sıralara sokularak elenmişti, bu görüntüler TV’lerde sürekli döndürülmüştü. Sırf bu görüntülerin TV’ de gösterilmesi bile onur kırıcıydı bana göre… Ama anlatacağım bu değil. İşler yolunda gitmeyip kanalın batacağı anlaşıldığında Levent Kırca’nın bir içecek otomatının önüne geçip, “Harika bir şey bu, içip içip serinliyorum. Bakın ne güzel bedavaya reklamınızı da yapıyorum, ne olur bizim kanala reklam verseniz” deyip Coca-Cola’ya yalvarmışlığını izlediğimi bilirim. Solcu, emek savunucusu Levent Kırca bir Cola otomatının önünde kapitalizme diz çöküyor. Ya da çitilendikçe asıl rengi ortaya çıkıyor.
Şimdi anladınız mı, neden Levent Kırca’nın o jüride olmamasına sevindiğimi...
Not: Tanıdığım ve sevdiğim bir insan olan Karikatürist Erdil Yaşaroğlu’nun da jüride olmasına çok sevindim. Kendisiyle yaptığım sohbetlerden sinema konusunda gayet donanımlı biri olduğuna kefilim. Ayrıca jüride bir mizahçının olması çok isabetli olmuş. Bu sayede dram ve dramayı birbirinden ayırıp festivallerden kovulmuş iyi komedi filmlerine yeniden kavuşabiliriz belki…
Murat Tolga Şen / twitter.com/murattolga
Levent Kırca’nın sinemacılığına değil samimiyetine güvenmiyorum çünkü…
Sevimli bir Yeşilçam komedisi olan "Ne Olacak Şimdi" ve video furyasında patlamış erotik göndermelerle dolu "Mavi Muammer"i saymazsak ciddiye alınacak bir filmografisi olmayan, asıl olarak TV’de ünlenmiş ve sırf o zamanlar işe yaradığı için muhalif olmuş biridir. Ben ise onu en çok acıktığı için bıraktığı bir günlük açlık grevi ile hatırlıyorum.
Levent Kırca kendi ismini yükseltmek için fırsatları kaçırmaz. Bundan beş yıl önce de kancayı Ali Poyrazoğlu’na takmıştı. Neymiş, Ali Poyrazoğlu zamanında porno filmlerde oynamış, bu yüzden oynadığı bir filmin afişini (Kayıkcının Küreği) bilboardlara asıp onu rezil edecekmiş, sırf bu iş için 6.000 TL para harcamış vs. vs.
Porno ile erotiği birbirinden ayıramaması bir yana sırf AKP hükümetine sevimli görünebilmek için giriştiği bu hamle de yaptığı, söylediği her şey gibi hava-civa oldu.
Şimdi, “Hülya Avşar jüri başkanıysa ben yokum” diyor. Sanki gazeteleri okuyup bizimle birlikte haberi olmuş gibi… Yine bir taraflara sevimli görünme, “bakın ben sizdenim aslında” deme hamlesi… Ne de olsa Altın Portakal CHP’nin festivali… Mustafa Akaydın’ın sinemacılara bakışında particiliğe yer yoktur ama işe bakın ki Levent Kırca, Hülya Avşar AKP’li olduğu için jüriden çekiliyor. Bir tür muhalif gibi görünürken muhalif olmama, bir yerlere "bakın AKP’li sanatçı CHP festivalinde" sinyali çakmaca...
Saçma sapan programlarda jüri üyeliği, magazine malzeme olmak (Oya Başar’la boşanma zamanlarını hatırlayın. Kameraların önünde ağlayan kimdi?) Bunların hepsinden sayın Kırca’da da var. Keşke orada isyan bayrağını en son çekmesi gereken kişi olduğunun farkında olabilseydi.
Son olarak acıklı bir anıyla bitirmek isterim. Levent Kırca zamanında Digiturk üzerinden yayınlanan Levent Kırca TV adında bir sanat-kültür kanalı açmıştı. Bir insan neden TV kanalına kendi adını verir ki? Neyse, Kanal açılmadan aylar önce de binlerce genç, bitmez sıralara sokularak elenmişti, bu görüntüler TV’lerde sürekli döndürülmüştü. Sırf bu görüntülerin TV’ de gösterilmesi bile onur kırıcıydı bana göre… Ama anlatacağım bu değil. İşler yolunda gitmeyip kanalın batacağı anlaşıldığında Levent Kırca’nın bir içecek otomatının önüne geçip, “Harika bir şey bu, içip içip serinliyorum. Bakın ne güzel bedavaya reklamınızı da yapıyorum, ne olur bizim kanala reklam verseniz” deyip Coca-Cola’ya yalvarmışlığını izlediğimi bilirim. Solcu, emek savunucusu Levent Kırca bir Cola otomatının önünde kapitalizme diz çöküyor. Ya da çitilendikçe asıl rengi ortaya çıkıyor.
Şimdi anladınız mı, neden Levent Kırca’nın o jüride olmamasına sevindiğimi...
Not: Tanıdığım ve sevdiğim bir insan olan Karikatürist Erdil Yaşaroğlu’nun da jüride olmasına çok sevindim. Kendisiyle yaptığım sohbetlerden sinema konusunda gayet donanımlı biri olduğuna kefilim. Ayrıca jüride bir mizahçının olması çok isabetli olmuş. Bu sayede dram ve dramayı birbirinden ayırıp festivallerden kovulmuş iyi komedi filmlerine yeniden kavuşabiliriz belki…
Murat Tolga Şen / twitter.com/murattolga