Le Monde diplomatique Türkçe ikinci yıla internet sitesiyle merhaba dedi!

Türkiye’nin aylık basılı gazetesi Le Monde diplomatique Türkçe, internet sitesiyle dijital dünyaya “merhaba” dedi. 8 meslektaşı işten atılınca Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği'nden istifa eden Aykut Küçükkaya bir yıl önce Le Monde diplomatique Türkçe'yi aylık basılı gazete olarak okurla buluşturmuştu.

Le Monde diplomatique Türkçe Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya "İkinci yıla dijitalle merhaba" başlıklı yazısında www.lmdturkce.com.tr internet sitesini şu sözlerle duyurdu:

"Türkiye'de basının 'bitkisel hayatta' olduğu bir dönemde; kağıt baskının ağır kriz yaşadığı bir ortamda aylık basılı gazetemize verilen içten yanıta binlerce kez teşekkür ediyoruz.

Aylık basılı gazetemiz birinci yılına girerken okurlarımıza güzel bir sürpriz hazırladık. Okurlarımızdan gelen önerileri dikkate alarak dünyanın en saygın gazetelerinden biri olan Le Monde diplomatique’in internet sitesini de Türkçe olarak okurlarımızın beğenisine sunuyoruz.

Aylık basılı gazetemiz Le Monde diplomatique Türkçe her ayın 7'sinde okurla bayilerde buluşurken; dijital dünyadaki sesimiz www.lmdturkce.com.tr olacak. Sitemizde yer alacak yazılarla dünyayı ve Türkiye'deki gelişmeleri daha iyi analiz etmeniz için uğrak portallardan bir olmayı hedefliyoruz. Kağıt gazetemize abonelik de lmdtürkçe portalında sizlere bir tık uzaklıkta olacak...

İlk sayımızda 'Dünyayı okumak, anlamak için' başlıklı 'merhaba' yazımı şöyle noktalamışım:

"Şimdi yeniden 'merhaba" deme zamanı... Türkiye'ye ve dünyaya gazetecilik aşkımızla yeniden merhaba!"

İkinci yıla da sıcak bir yazıyla merhaba derken size söz, "dünyayı ayağınıza getirmeye" devam edeceğiz!.. "

İnternet sitesinin ilk konuk yazarı ise Ahmet Tatar oldu. 14 Mayıs'taki seçimler öncesi milletvekili aday listelerinin açıklanmasının ardından ittifaklar ve partiler bazı adaylarla ilgili sosyal medya üzerinden büyük eleştiriler aldı. FETÖ kumpasının ardından yaşamına son veren Yarbay Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar "Sorun ortada çözüm basit" başlıklı yazısında milletvekili listelerini Le Monde diplomatique Türkçe'nin internet sitesi için özetle şöyle yorumladı:

"Listeler her seçim döneminde olduğu gibi açıklandığı andan itibaren tartışılmaya, eleştirilmeye başlandı ki, bu son derece normal ve alışıldık bir durum aslında.

Alışılmadık olan, listeler üzerinden CHP ve Millet İttifakı partilerine yönelik bir dezeformasyon

kampanyasının başlatılmasıdır.

Listelere baktığımda eleştirilere de konu edilen, hiç görmek istemediğim adları görüyorum.

Olması gereken adları görememenin üzüntüsünü, hatta kızgınlığını da yaşıyorum.

Öte yandan bütün partilerin neredeyse ortaklaştığı aday belirleme yöntemi midemi bulandırıyor.

Geçmiş yıllarda masa başında yapılan aday belirleme yönteminin dışında kalmaya çalışan, mümkün olduğunca ön seçim yapan sol partilerin de sağ partilerle aynı kulvara girmelerinden üzüntü duyuyorum.

.... Bu ülkede birbirinden çok farklı siyasi düşüncede olan muhalif gruplar 20 yılda aynı duvarın önüne yığıldık. Kimse gerçek anlamda düşüncelerini özgürce açıklayamaz, temel haklarını kullanamaz duruma getirildi.

Siyasi iktidarın çizdiği çerçevenin dışında muhalif olmak, şiddete uğramaktan hapsedilmeye; hatta Sinan Ateş olayındaki gibi karanlık bir cinayete kadar çeşitli akıbetleri kabullenmeyi gerektiriyor.

21. yüzyılda bu ülkenin demokrasi serüveninin geldiği nokta maalesef bu.

Türkiye Cumhuriyeti, üstüne biçilen bu çirkin örtüyü parçalayıp atmak ve hukukun üstünlüğünü

yeniden hakim kılmak için en kritik eşikte duruyor.

Bu eşiği geçmek için, vatanını seven herkesin bağrına taş basarak gereken fedakarlığı göstermesi, AKP ve ortaklarını bu seçimle yolcu etmesi, ülkemizi esenliğe kavuşturmak için gereğini yapması gerekiyor.

Kimsenin yaşanabilecek bir olumsuzluğun sorumluluğundan, vebalinden kaçabilmesi mümkün değil.

Sorumluluğunu yerine getirmeyen kim olursa olsun nesiller boyu lanetle anılacağını asla unutmasın.

Büyük resimden gözlerimizi ayırmadan ve öncelikli hedefi unutmadan, çevremizde konuşanların, yazıp çizenlerin niyetini anlamaya çalışalım.

Lütfen şu soruları kendimize soralım.

Daha dün neyi savunan, kimleri destekleyenler şimdi muhalefete muhalefet etmeye, kafamızı karıştırmaya, tereddüt yaratmaya çabalıyor?

Kim gerçekten iyi niyetli ve basit çözüme hizmet ediyor?

Kim sureti Hak’tan gözüküp, AKP ve ortaklarının ocağına odun taşıyor?"