Kurumsal iletişimciler bir ajanstan ne bekler?
Aristo İletişim, PR ajansı seçme kriterlerini araştırdı.
2009 yılında kurulan ve 360 derece iletişim hizmeti veren Aristo İletişim, Türkiye’nin önde gelen 100 Kurumsal İletişim Yöneticisine PR ajansı seçme, memnuniyet ve başarı kriterlerini içeren 9 soruluk bir anket düzenledi.
Ulusal ve uluslararası şirketlerin kurumsal iletişim yöneticilerine göre PR ajansı seçmedeki en önemli kriter, ajansın sektöre olan hakimiyeti ve medyadaki başarısı... Bununla beraber Kurumsal İletişim Yöneticileri markalarını doğru temsileden ve iş bitirici bir ajansı daha başarılı buluyor. Başarısızlık ise yine sektöre hakim olamama ve medya ilişkilerinde zayıf kalmayla ilişkilendiriliyor.
Peki başarısızlık durumunda Kurumsal İletişim Yöneticileri ne yapıyor? Bu durumda ilk adımları büyük bir farkla yöneticilerle bir uyarı toplantısı yapmak ardından da marka temsilcisinin değiştirilmesini talep etmek.
“PR’ın doğru anlatılması gerekli”
PR sektörünün özellikle digital marketing’in gelişmesi ile birlikte önemli bir değişime uğradığını söyleyen Aristo İletişim Ajans Başkanı Çınar Ergin; anketten alınan sonuçlarla ilgili; “Türkiye’de PR hizmeti almaya başlayan firma sayısı her geçen gün artıyor. Bununla doğru orantılı olarak kurulan ajans sayısı da… Ancak firmalara PR’ın daha iyi anlatılması gerektiğini düşünüyorum. Aldığımız cevaplar da bir kısım bunu doğruluyor. Türkiye’de PR’ın katkıları ve başarı kriterleri arasında bir tek medya yansıması görülüyor. Bu tabii ki önemli bir kriter ancak tek değil.”
“Sonuçlara baktığımızda Kurumsal İletişimciler marka yönetmenlerinin iş bitirici olmasını, sektörlerini iyi takip etmesini ve medya ile ilişkilerinin iyi olmasını bekliyor. Bunlarda memnuniyeti sağlayamaması durumunda ise ayrılık dönemi başlıyor. Ajans seçiminde ise bütçe, ajansın bilinirliği veya ödüllü bir ajans olması Kurumsal İletişimcilere bir anlam ifade etmiyor. Seçimlerinde ajansın sektöre olan hakimiyetini göstermesi ile birlikte daha önce aynı ajansla çalışan firmalardan alınan olumlu referans belirleyici oluyor" açıklamalarında bulundu.
Ulusal ve uluslararası şirketlerin kurumsal iletişim yöneticilerine göre PR ajansı seçmedeki en önemli kriter, ajansın sektöre olan hakimiyeti ve medyadaki başarısı... Bununla beraber Kurumsal İletişim Yöneticileri markalarını doğru temsileden ve iş bitirici bir ajansı daha başarılı buluyor. Başarısızlık ise yine sektöre hakim olamama ve medya ilişkilerinde zayıf kalmayla ilişkilendiriliyor.
Peki başarısızlık durumunda Kurumsal İletişim Yöneticileri ne yapıyor? Bu durumda ilk adımları büyük bir farkla yöneticilerle bir uyarı toplantısı yapmak ardından da marka temsilcisinin değiştirilmesini talep etmek.
“PR’ın doğru anlatılması gerekli”
PR sektörünün özellikle digital marketing’in gelişmesi ile birlikte önemli bir değişime uğradığını söyleyen Aristo İletişim Ajans Başkanı Çınar Ergin; anketten alınan sonuçlarla ilgili; “Türkiye’de PR hizmeti almaya başlayan firma sayısı her geçen gün artıyor. Bununla doğru orantılı olarak kurulan ajans sayısı da… Ancak firmalara PR’ın daha iyi anlatılması gerektiğini düşünüyorum. Aldığımız cevaplar da bir kısım bunu doğruluyor. Türkiye’de PR’ın katkıları ve başarı kriterleri arasında bir tek medya yansıması görülüyor. Bu tabii ki önemli bir kriter ancak tek değil.”
“Sonuçlara baktığımızda Kurumsal İletişimciler marka yönetmenlerinin iş bitirici olmasını, sektörlerini iyi takip etmesini ve medya ile ilişkilerinin iyi olmasını bekliyor. Bunlarda memnuniyeti sağlayamaması durumunda ise ayrılık dönemi başlıyor. Ajans seçiminde ise bütçe, ajansın bilinirliği veya ödüllü bir ajans olması Kurumsal İletişimcilere bir anlam ifade etmiyor. Seçimlerinde ajansın sektöre olan hakimiyetini göstermesi ile birlikte daha önce aynı ajansla çalışan firmalardan alınan olumlu referans belirleyici oluyor" açıklamalarında bulundu.