Efendim; Özgür Özel daha ilk genel başkan seçildiğinde fazla ciddiye alınmadı. Ona daha ziyade Ekrem İmamoğlu’nun desteği ile seçilebilmiş, onun çeperinde siyaset yapan, sürekli İmamoğlu’nun gölgesinde kalan biri olarak bakıldı. Beklenmedik şekilde Roma imparatoru olan, öncesinde ihtimal verilmeyip, küçümsenen Cladius gibiydi adeta. Bu durum epeyce de sürdü. İmamoğlu’ndan bağımsızlığını ilan edemedi uzun süre. Bir tür “Emanetçi” muamelesi gördü!
Ufak Tefek Gördünüz “Karamürsel Sepeti” mi Sandınız?..
Yanlış anlaşılmasın, ters ya da kasti negatif bir anlam yüklemiyorum. Sadece objektif sürece bakıyorum. Lakin diğer yandan gerçek o ki Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması en çok Özgür Özel’in işine yaradı. Özel, bir anlamda hareketini sınırlayan “ayak bağı” ndan kurtulmuş oldu. Nitekim buna Özel’in “İkinci dönemi” demek sanırım yanlış olmaz. Artık karşımızda şahlanmış bir Özel var. Eli çok daha güçlü…
Doğrusu Özel, bir süredir kendinden beklenmedik ölçüde bir performans sergiliyor görünüyor. CHP’li belediyelere yönelik kayyum atama ve tutuklamalara tavırları, İmamoğlu’nun diplomasının iptali noktasında tepkileri, ardından Saraçhane’deki rolü, Erdoğan’la girdiği sert polemikler onu taraftarlarının gözünde hayli parlattı ve eski imajını adeta sildi attı. Özel’in içinden adeta başka biri çıktı. Hele son kurultaydan konumunu ve perçinleyerek çıkması partisi, kadroları ve kitlesi gözündeki imajını daha güçlendirdi. CHP’liler çoğunlukla memnun. Bir manada “Sen neymişsin be abi?” Oldu!..
İki Yönlü Bir Süreç Var!..
Bana kalırsa artık önümüzde iki yönlü, iki ihtimalli bir süreç var. Sürecin dinamikleri yakın dönemde yaşanacaklara bağlı üstelik. Özgür Özel’e dair iki varsayım ileri sürülebilir. Şimdi bakalım…
Potansiyel İhtimaller Nedir?..
O halde sen ne düşünüyorsun derseniz? Baştan da dediğim gibi bütün bunlar önümüzdeki dönemde yaşanacaklara ve bir dizi hamlenin nasıl neticeleneceğine bağlı. Hepsi de “Potansiyel” olarak mevcuttur. Hiçbirine kesinlik öne süremem. Şayet İmamoğlu hapisten çıkamaz ya da yeni cezalar ve siyaset yasağı onanırsa kendisi otomatikman yarışın dışına düşecektir. (Şu an sadece aralanmış görünmektedir) O zaman Özgür Özel’e kapılar tam açılacaktır.
Peki bütün bunlar mümkün mü? Elbette siyasette her şey mümkün. Ancak sadece “Mümkün” diye buradan kesin bir çıkarım yapmak ne kadar doğru bilmiyorum. Bende birinci eğilime daha fazla ihtimal vermekle birlikte bu gibi dedikodu ya da iddialar yakınlığı yıpratma amaçlı psikolojik savaş argümanı da olabilir. O yüzden aynı kanaate sahip olsanız dahi temkinli konuşmanız gerekir. Biraz dikkat lütfen!..
Bir “Komplo” Aranabilir mi?..
İlaveten burada -Özel’in niyetinden bağımsız- bir “Komplo” aranabilir mi? Örneğin İmamoğlu’na ceza ve yasak gelirse bu bir “AKP komplosu” na bağlanabilir mi? Erdoğan’ın ne İmamoğlu ne de Yavaş’ı karşısında görmek istemeyip, Özgür Özel’i “Dişine göre” bulduğuna yorulabilir mi? Tıpkı önceki seçimde Kılıçdaroğlu’nu tercih etmesi gibi.
Eskiden olsa belki. Benim kanaatim öyle bile olsa o köprünün altından çok sular geçtiğidir. Artık CHP’nin –böyle giderse- kimi koysa sırf “Erdoğan antipatisi” nden dolayı seçtirebileceğidir. Halk ise hayat pahalılığından bıkmıştır. AK Parti’nin işi bu sefer hiç kolaya benzemiyor. Kutuplaştırmayı derinleştirmekte çözüm olacağa benzemiyor. Ters teper!..
Artık İmamoğlu’nun Rakibi Özgür Özel mi?..
Evet, Özgür Özel çok başarılı adımlar atmış, bilhassa çalışkanlığı ile göz doldurmuştur. Ancak her şey bitmiş sayılmaz. Bana kalırsa Özel, halen sadece genel başkan statüsündedir. Bazı emareler olmakla birlikte halen “Liderlik” vasfına tam sıçrayamamıştır. İkincisi CHP gibi iç kapışma ve gruplaşmaların olduğu bir partide otorite kurmak o kadar kolay olmasa gerek. Gerçi bu konuda delegeler ve PM üzerinde bazı ilerlemeler kaydetse bile henüz kıvamında olduğu söylenemez. Tam yerleşememiştir. Üçüncüsü bir İmamoğlu kadar “Karizmatik” özelliklere sahip değildir. Lakin süreç ondan yana işliyor gibi…
Bununla birlikte eğer CHP’de tekrar bir adaylık sorunu yaşanacaksa bu sefer Özgür Özel etrafında yaşanabilir. Hatta bir anlamda fiilen “İmamoğlu’nun rakibi Özgür Özel” olabilir bile denebilir. “Boş koltuk” un esprisi bu olabilir!..
Şayet süreç İmamoğlu’nun salınması ve hakkındaki davalardan aklanması yönünde gelişirse Özel, ister istemez -böyle bir arzusu varsa bile- vazgeçmek durumunda kalacaktır. O zaman “Emaneti” ama gönüllü ama gönülsüz İmamoğlu’na devretmek zorunda kalacaktır. Bu durumda kendisine nasıl bir formül bulunur bilmiyorum.
Süreç ilerliyor. Kurultayda İmamoğlu için sembolik olarak boş bırakılan koltuğa tümüyle kendisi mi oturur veya “Asıl sahibi” ne iademi eder. Yoksa “Ummadık Taş Baş Yarar” mı olacak bakalım göreceğiz?..
09.04. 2025
NOT: Lütfen 28 Kasım 2023 tarihli “Bir Siyasi ‘Yapışık İkizler’ vakası!.. Bir ipte iki ‘Cambaz’ oynar mı?..” başlıklı yazıma bir göz atınız…