Kültür Bakanı: Sanatçılar arasında milli, gayri milli ayrımımız olmaz
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, bazı ünlülerle Hatay'daki karakola yapılan ziyaret sonrası başlayan tartışmalara ilişkin olarak açıklama yaptı.
Numan Kurtulmuş, "Bu kadar büyütülmesinin anlamsız, hatta kasıtlı olduğunu düşünüyorum. 'Hükümete yakın olanlar millidir, hükümete muhalif olanlar gayri millidir' gibi ayrımımız olmaz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde bazı ünlüler, Afrin'e yönelik harekata destek kapsamında Hatay'da bulunan karakola gitti. Seda Sayan, Hande Yener, İbrahim Tatlıses gibi isimlerin de bulunduğu ziyarette davul, zurna gibi enstrümanlarla şarkılar söylenmesi muhalefetin tepkisi çekti. 50'den fazla askerin hayatını kaybettiği Zeytin Dalı Harekatı için Kılıçdaroğlu "52 şehidimizin daha kanı kurumadı. Toplanmışlar bir grup davul zurna klarnet, şarkılar türküler…" dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de "İktidar, şanlı ordumuzu ‘Televole’ programlarına malzeme yapmıştır. Afrin’den, askerimize büyük saygısızlıkla, ‘Afrinvole’ çıkarmıştır. Bu Habur rezaletini de aşmıştır" dedi.
"Sanatın ruhuna aykırı olduğunu biliyoruz"
Başlayan bu tartışmaya ilişkin ilk defa konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Habertürk'ten Bülent Aydemir'e şu açıklamayı yaptı:
"Ben de oradaydım. En büyük faaliyetlerinden biri hayatımın. Genelkurmay Başkanı’ndan ere kadar, TSK mensuplarımıza kadar bir grupla; sanatçılardan, sporculardan, basın dünyasından, siyaset dünyasından insanlarla oradaydık. Görülmeye değer bir manzaraydı. Selfie’ler çektiriyorlar, konuşuyorlar. Biz orayı terk ettikten sonra oradaki gençlerimiz, kardeşlerimiz, çatışma ortamı içine girecekler. Büyük bir moral buldular. Bir milli birlik ve beraberlik ruhunun yansıması olduğunu hissettik. Büyük bir dayanışmaydı. Bunun niye bu kadar eleştirildiğini anlamıyorum. Son derece anlamsız, seviyesiz eleştiridir. Bu kadar büyütülmesinin anlamsız, hatta kasıtlı olduğunu düşünüyorum. 'Hükümete yakın olanlar millidir, hükümete muhalif olanlar gayri millidir' gibi ayrımımız olmaz. Sanatçı ve sanatçıyı siyasi tutumlarına göre tasnif etmenin sanatın ruhuna aykırı olduğunu bilenlerdeniz. Muhalefetin tutumunun anlamsız, yersiz ve haksız olduğunu ifade etmek isterim."
"Telif ve Sinema yasası Meclis'e sevk edildi"
Kurtulmuş, iki önemli yasa çıkartacaklarını belirterek şunları da ekledi:
"Bakanlığımızın üzerinde çalıştığı, sektöre büyük nefes olacak iki önemli yasayı Meclis’e sevk ettik. Telif ve sinema yasası. Telif üzerinden para kazananların sanatçılarımıza telif ödemesi, merkezi kontrol olarak havuzda toplanması ve sanatçılara kullandırılması önemli. Sinema yasası da Türkiye’de son yıllarda büyük gelişme içinde olan sinema sektörümüzün uluslararası yapımlara imza atmasının önünü açan bir yasa. Yabancı ortaklıklara zemin hazırlıyoruz. Burada çektiği filmlerin yüzde 30’unu teşvik olarak veriyoruz. Diziler noktasında dünyanın en önemli ülkesiyiz. Yurtdışında gösterilmek şartıyla dizileri destekleyeceğiz. Görünür ve izlenir olmasını temin edeceğiz. Hollywood benzeri yapımların önünü açacağız.
"2-3 siyasetçi oturacak"
Suudilerin Türk dizilerine getirdiği yasakla ilgili de konuşan Kurtulmuş, şu değerlendirmeyi yaptı: 2-3 siyasetçi oturacak, 'Sen şunu izleyeceksin, sen izlemeyeceksin' diyecek. Halkın tercihine set vurmak siyasetçinin işi değildir."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde bazı ünlüler, Afrin'e yönelik harekata destek kapsamında Hatay'da bulunan karakola gitti. Seda Sayan, Hande Yener, İbrahim Tatlıses gibi isimlerin de bulunduğu ziyarette davul, zurna gibi enstrümanlarla şarkılar söylenmesi muhalefetin tepkisi çekti. 50'den fazla askerin hayatını kaybettiği Zeytin Dalı Harekatı için Kılıçdaroğlu "52 şehidimizin daha kanı kurumadı. Toplanmışlar bir grup davul zurna klarnet, şarkılar türküler…" dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de "İktidar, şanlı ordumuzu ‘Televole’ programlarına malzeme yapmıştır. Afrin’den, askerimize büyük saygısızlıkla, ‘Afrinvole’ çıkarmıştır. Bu Habur rezaletini de aşmıştır" dedi.
"Sanatın ruhuna aykırı olduğunu biliyoruz"
Başlayan bu tartışmaya ilişkin ilk defa konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Habertürk'ten Bülent Aydemir'e şu açıklamayı yaptı:
"Ben de oradaydım. En büyük faaliyetlerinden biri hayatımın. Genelkurmay Başkanı’ndan ere kadar, TSK mensuplarımıza kadar bir grupla; sanatçılardan, sporculardan, basın dünyasından, siyaset dünyasından insanlarla oradaydık. Görülmeye değer bir manzaraydı. Selfie’ler çektiriyorlar, konuşuyorlar. Biz orayı terk ettikten sonra oradaki gençlerimiz, kardeşlerimiz, çatışma ortamı içine girecekler. Büyük bir moral buldular. Bir milli birlik ve beraberlik ruhunun yansıması olduğunu hissettik. Büyük bir dayanışmaydı. Bunun niye bu kadar eleştirildiğini anlamıyorum. Son derece anlamsız, seviyesiz eleştiridir. Bu kadar büyütülmesinin anlamsız, hatta kasıtlı olduğunu düşünüyorum. 'Hükümete yakın olanlar millidir, hükümete muhalif olanlar gayri millidir' gibi ayrımımız olmaz. Sanatçı ve sanatçıyı siyasi tutumlarına göre tasnif etmenin sanatın ruhuna aykırı olduğunu bilenlerdeniz. Muhalefetin tutumunun anlamsız, yersiz ve haksız olduğunu ifade etmek isterim."
"Telif ve Sinema yasası Meclis'e sevk edildi"
Kurtulmuş, iki önemli yasa çıkartacaklarını belirterek şunları da ekledi:
"Bakanlığımızın üzerinde çalıştığı, sektöre büyük nefes olacak iki önemli yasayı Meclis’e sevk ettik. Telif ve sinema yasası. Telif üzerinden para kazananların sanatçılarımıza telif ödemesi, merkezi kontrol olarak havuzda toplanması ve sanatçılara kullandırılması önemli. Sinema yasası da Türkiye’de son yıllarda büyük gelişme içinde olan sinema sektörümüzün uluslararası yapımlara imza atmasının önünü açan bir yasa. Yabancı ortaklıklara zemin hazırlıyoruz. Burada çektiği filmlerin yüzde 30’unu teşvik olarak veriyoruz. Diziler noktasında dünyanın en önemli ülkesiyiz. Yurtdışında gösterilmek şartıyla dizileri destekleyeceğiz. Görünür ve izlenir olmasını temin edeceğiz. Hollywood benzeri yapımların önünü açacağız.
"2-3 siyasetçi oturacak"
Suudilerin Türk dizilerine getirdiği yasakla ilgili de konuşan Kurtulmuş, şu değerlendirmeyi yaptı: 2-3 siyasetçi oturacak, 'Sen şunu izleyeceksin, sen izlemeyeceksin' diyecek. Halkın tercihine set vurmak siyasetçinin işi değildir."