KÖŞE YAZARLARININ KABUSU HALİNE GELEN SİTE!
Levent Çelik ve Burçin Aydoğdu'nun kurduğu site köşe yazarlarının yanlışlarını eğlenceli bir dille anlatıyor.
Her gazetede onlarca köşe yazarı var. Besin kaynağı Türkiye olan bu köşe yazarları malzeme sıkıntısı hiç çekmiyor. Peki köşe yazarları iyi hoş yazıyor da ne kadar doğru yazıyor? Bunu merak eden ve Muhtesip adından bir blog kuran Levent Demir ve Burçin Aydoğdu, sanal günlüklerinde, köşe yazarlarının tutarsızlıklarını ve vahim hatalarını tespit ediyor, kaynaklardan yararlanarak yanlış bilgileri ifşa ediyorlar. Eski dilde zabıta anlamına helen Muhtesip, Google çağında yazarların göz göre göre bu hatalara nasıl düştüklerini oldukça eğlenceli bir dille anlatıyor. Açık açık isim veriyor ve hatta meydan okuyor!
Bloga girdiğiniz anda “Haketmediği dükkanlarda sefa sürenler, bilmeyenler, bilmediğini sorup da öğrenmeyenler” yazısıyla karşılaşıyorsunuz. Blogun sağ tarafında ise Yılmaz Özdil’den Hıncal Uluç’a, Hakkı Devrim’den Ayşe Arman’a hemen bütün köşe yazarlarının ismini görüyorsunuz.
Amacımız kayıt düşmek
Levent Demir’e neden böyle bir blog kurduklarını soruyoruz: “Yıllardır gazetelerin köşe yazarlarını okuyup hayıflanmaktan sıkılınca geçen ekim ayında bu blogu kurdum. Bu kadar hatalı yazının arasında, böyle bir blog için beni harekete geçiren yazı ise aslında küçük sayılabilecek bir hatayı içeriyordu. Güneri Cıvaoğlu’nun bir yazısında aktör Daniel Day Lewis ve onun oynadığı Babam İçin filminden ‘7 Oscarlı’ diye söz etmesi, bende sabır taşının çatlamasına sebep oldu. Burçin’in katılımıyla yalnızca dört ayda 300’ün üzerinde yazı girdik bloga.”
Burçin Aydoğdu, blogu ziyaret edenlerin de muhbirlik yaptığını anlatıyor: “Ziyaretçiler yorum yapabiliyor. Bize hangi köşe yazarının ne hata yaptığını ve doğrusunu gönderiyorlar. Okurlarda bir isyan var ancak pasifler. Aslında herkesin farkında olduğu hataları ifşa ediyoruz. Birçok medya sitesi var ve genelde popüler yazarların yazılarını aynı gün sitelerinde insanlara ulaştırıyorlar. Yazı, böylece çok daha geniş bir mecrayla buluşuyor. Ama yazıda bir hata, bir bilgi yanlışı varsa bu hata da aynı hızla internet kullanıcısının önüne gidiyor. Muhtesip’in esas amacı, o hatalı bilginin doğrusunu sanal aleme kayıt düşmek.”
Şikayet eden sayısı artıyor
Meslekleri avukatlık olan Demir ve Aydoğdu bloglarını her gün güncelliyor. Sürekli gazete okumadıklarını söyleyen Burçin Aydoğdu “Hatta hiç gazete okuyamadığımız günler de olabiliyor. Çünkü ikimizin de zor, ağır profesyonel yaşamı var. Blogumuzdaki tespitler çok mütevazı zaman aralığında yapılmış tespitlerdir. Zaten hataları genelde şıp diye çıkarıyoruz. Çünkü, köşecilerimiz anlaşılması zor hatalar yapmıyorlar. Kaynak karıştırma işi ise biraz daha farklı. Biz her ne kadar o yazılanın hatalı olduğunu biliyorsak da bunu okuyucuya doğruluğu kabul edilebilir bir kaynak aracılığıyla vermeye çalışıyoruz” diyor.
Levent Demir ise internetin yazılı basına vurduğu en büyük darbe olduğu görüşünde: “İnternet, köşe yazarlarının zannedildiği kadar bilgili ve yetkin olmadığını ortaya çıkardı. Türkiye’de basının büyük telaşı bundan kaynaklanıyor. Köşe yazarlarımız zaten bilmedikleri şeyleri sorup öğrenme veya araştırma konusunda kesinlikle hevesli değiller.”
Yapılan her hatayı ifşa etmiyoruz
Bloga girdiğinizde yazılarında en çok yanlış bilgi yazan gazetecilerin Hıncal Uluç, Yılmaz Özdil ve Güneri Cıvaoğlu olduğunu görebiliyorsunuz. Levent Demir gördükleri her hatayı yazmadıklarını söylüyor: “Buna rağmen üst sıralarda iseler nedenini kendilerine sormamız lazım. Hıncal Uluç ‘Kanuni’nin dört oğlu vardı’ yazıp ardından beş tane erkek adı sıralayınca bu ilginç oluyor. Aynı şekilde Yılmaz Özdil’in ‘Ay yıldız sadece üç takımın armasında olur diğerleri asla, 100 kere de şampiyon olsa armasına koyamaz!’ iddiasını dile getirdiği üç köşe yazısının altına ay-yıldızlı Cizrespor, Elazığspor ve Bursaspor arması koymak eğlenceli oluyor.”
Fatmagül’ün Suçu Ne? roman değildir!
Burçin Aydoğdu ve Levent Demir’i en çok şaşırtan hata Vedat Türkali’nin Fatmagül’ün Suçu Ne? senaryosunun roman sanılması... Pek çok yazarın bu hataya düştüğünü anlatan Aydoğdu “Yazılarına bakınca kitap okumadıklarını düşünüyorum. Birbirlerinin yazılarını da gazetelerin diğer bölümlerini de çok fazla okumuyorlar. Bu durumun yol açtığı bazı hatalar sitemizde örnekleriyle mevcut.”
Fatma Karaman / Star
Bloga girdiğiniz anda “Haketmediği dükkanlarda sefa sürenler, bilmeyenler, bilmediğini sorup da öğrenmeyenler” yazısıyla karşılaşıyorsunuz. Blogun sağ tarafında ise Yılmaz Özdil’den Hıncal Uluç’a, Hakkı Devrim’den Ayşe Arman’a hemen bütün köşe yazarlarının ismini görüyorsunuz.
Amacımız kayıt düşmek
Levent Demir’e neden böyle bir blog kurduklarını soruyoruz: “Yıllardır gazetelerin köşe yazarlarını okuyup hayıflanmaktan sıkılınca geçen ekim ayında bu blogu kurdum. Bu kadar hatalı yazının arasında, böyle bir blog için beni harekete geçiren yazı ise aslında küçük sayılabilecek bir hatayı içeriyordu. Güneri Cıvaoğlu’nun bir yazısında aktör Daniel Day Lewis ve onun oynadığı Babam İçin filminden ‘7 Oscarlı’ diye söz etmesi, bende sabır taşının çatlamasına sebep oldu. Burçin’in katılımıyla yalnızca dört ayda 300’ün üzerinde yazı girdik bloga.”
Burçin Aydoğdu, blogu ziyaret edenlerin de muhbirlik yaptığını anlatıyor: “Ziyaretçiler yorum yapabiliyor. Bize hangi köşe yazarının ne hata yaptığını ve doğrusunu gönderiyorlar. Okurlarda bir isyan var ancak pasifler. Aslında herkesin farkında olduğu hataları ifşa ediyoruz. Birçok medya sitesi var ve genelde popüler yazarların yazılarını aynı gün sitelerinde insanlara ulaştırıyorlar. Yazı, böylece çok daha geniş bir mecrayla buluşuyor. Ama yazıda bir hata, bir bilgi yanlışı varsa bu hata da aynı hızla internet kullanıcısının önüne gidiyor. Muhtesip’in esas amacı, o hatalı bilginin doğrusunu sanal aleme kayıt düşmek.”
Şikayet eden sayısı artıyor
Meslekleri avukatlık olan Demir ve Aydoğdu bloglarını her gün güncelliyor. Sürekli gazete okumadıklarını söyleyen Burçin Aydoğdu “Hatta hiç gazete okuyamadığımız günler de olabiliyor. Çünkü ikimizin de zor, ağır profesyonel yaşamı var. Blogumuzdaki tespitler çok mütevazı zaman aralığında yapılmış tespitlerdir. Zaten hataları genelde şıp diye çıkarıyoruz. Çünkü, köşecilerimiz anlaşılması zor hatalar yapmıyorlar. Kaynak karıştırma işi ise biraz daha farklı. Biz her ne kadar o yazılanın hatalı olduğunu biliyorsak da bunu okuyucuya doğruluğu kabul edilebilir bir kaynak aracılığıyla vermeye çalışıyoruz” diyor.
Levent Demir ise internetin yazılı basına vurduğu en büyük darbe olduğu görüşünde: “İnternet, köşe yazarlarının zannedildiği kadar bilgili ve yetkin olmadığını ortaya çıkardı. Türkiye’de basının büyük telaşı bundan kaynaklanıyor. Köşe yazarlarımız zaten bilmedikleri şeyleri sorup öğrenme veya araştırma konusunda kesinlikle hevesli değiller.”
Yapılan her hatayı ifşa etmiyoruz
Bloga girdiğinizde yazılarında en çok yanlış bilgi yazan gazetecilerin Hıncal Uluç, Yılmaz Özdil ve Güneri Cıvaoğlu olduğunu görebiliyorsunuz. Levent Demir gördükleri her hatayı yazmadıklarını söylüyor: “Buna rağmen üst sıralarda iseler nedenini kendilerine sormamız lazım. Hıncal Uluç ‘Kanuni’nin dört oğlu vardı’ yazıp ardından beş tane erkek adı sıralayınca bu ilginç oluyor. Aynı şekilde Yılmaz Özdil’in ‘Ay yıldız sadece üç takımın armasında olur diğerleri asla, 100 kere de şampiyon olsa armasına koyamaz!’ iddiasını dile getirdiği üç köşe yazısının altına ay-yıldızlı Cizrespor, Elazığspor ve Bursaspor arması koymak eğlenceli oluyor.”
Fatmagül’ün Suçu Ne? roman değildir!
Burçin Aydoğdu ve Levent Demir’i en çok şaşırtan hata Vedat Türkali’nin Fatmagül’ün Suçu Ne? senaryosunun roman sanılması... Pek çok yazarın bu hataya düştüğünü anlatan Aydoğdu “Yazılarına bakınca kitap okumadıklarını düşünüyorum. Birbirlerinin yazılarını da gazetelerin diğer bölümlerini de çok fazla okumuyorlar. Bu durumun yol açtığı bazı hatalar sitemizde örnekleriyle mevcut.”
Fatma Karaman / Star