Koronavirüs diş sağlığını da vurdu! Diş eti hastalıklarında büyük artış!

Salgında 2 sene geride kalırken pedodontist Dr. Gülhan Koyuncuoğlu, yaptığı açıklamada pandemi ile ağız içi kistler, enfeksiyon, kanama, 20 yaş diş sorunlarının hiç olmadığı kadar artış gösterdiğini belirtti

Covid-19 enfeksiyonu dünyayı ve ülkemizi etkilemeye devam ediyor. Türkiye'de ilk corona virüs vakasının açıklanmasının üzerinden 2 yıl geçti. 2 yılda hastalığa yakalananların sayısı 15 milyona yaklaştı, hayatını kaybedenlerin sayısı ise 96 bini geçti. Koronavirüs salgını diş sağlığını da olumsuz etkiledi. Diş hekimi Dr. Gülhan Koyuncuoğlu, (Pedodonti) ‘koronavirüsün hastaların diş yapılarında tahribatların, diş eti sorunlarının, dilin şekline ve renginde değişikliklere yol açan sorunların artışına neden olduğunu’ söyledi.

Salgında 2 sene geride kalırken pedodontist Dr. Gülhan Koyuncuoğlu, yaptığı açıklamada pandemi ile ağız içi kistler, enfeksiyon, kanama, 20 yaş diş sorunlarının hiç olmadığı kadar artış gösterdiğini belirterek şunları söyledi;

“Özellikle strese bağlı gelişen diş sıkmaları aşınmaya neden olmaktadır. Covid-19 geçirmiş birçok hastanın diş etlerinde iltihaplı doku oluştuğunu görülmüş ve çok fazla diş sıkma rahatsızlığı ile karşılaşılmıştır. Hastaların yüzde 90-95’inde bu hastalık görülmüş, pandemiyle diş sıkmanın şiddeti artmıştır. Aşınmış dişler ise iki çene arasındaki ilişkiyi bozmakta ve ağız yapısını değiştirmektedir. Mutlaka diş hekimine gidip, röntgen çektirerek kontrol edilmesi gerekmektedir.”

Covid-19 geçiren hastalarda en büyük sorunun kanın pıhtılaşmasına bağlı diş eti ve kemiğin beslenememesi olduğuna vurgu yapan Koyuncuoğlu; “Ağız içinde canlanma ve yenilenme olmamaktadır. Diş kökünde bir kist varsa bu dönemde büyüme riski artmaktadır. Covid-19 geçiren hastalarda tükürük değiştiği için, dilin üstündeki hassasiyet ve silyaların (küçük tüyler) dengesi bozulmaktadır. Koronavirüsün hücre içerisine giriş noktası olarak ACE2 proteinini kullandığını ve bazı araştırmacılara göre tükürük bezinde ve dil epitelinde yüksek miktarda ‘ACE2 almacı’ bulunduğu ve bu yapıların virüs için konak hücreye giriş noktası olabileceği öne sürülmektedir. Bu durumda ağızdaki yapılar, kendisine uygun bir konak hücre arayan koronavirüslerin ilgisini çekmektedir. Ek olarak, Kovid-19 geçirmekte olan hastaların tükürüğünde, hastalığın aşamasına göre değişen miktarda virüs parçacıkları bulunmaktadır. Tükürükteki bu parçacıklar, yüksek sesle konuşma ve öksürme gibi durumlarda etrafa saçılarak hastalığın yayılmasında rol oynamaktadır. Bu durumda ağız bölgesi, koronavirüslerin vücuda hem girerken hem de çıkarken kullandığı uğrak bir geçit noktası olması açısından son derece önemlidir.” diye konuştu…