''KORKUYORUM SAYIN HAKİM!'' HAKİM VE SAVCILARA SESLENDİ!
Daha önceki yazılarında Odatv baskınını savunan Akşam yazarı Nagehan Alçı, son baskınların ardından Hakim ve savcılara seslendi: Korkuyorum...
Korkuyorum Sayın Hakim!
Bu bir ihbar yazısı. Bu ülkede insanların ruh halinin geldiği son noktanın ihbarı. Dün öğleden sonra telefonuma bir mesaj düştü. Sevdiğim, kitaplarını beğenerek okuduğum bir yazar dostumdan. Siyasetle doğrudan ilgisi olmayan ama içinde bulunduğu siyasi ortama gözünü kapamayan bir dost. İsmi bende saklı. Şöyle diyordu mesajda: ’Kendimi felaket filmlerinde patlayacak yanardağ konusunda insanları uyarmaya çalışan ama ciddiye alınmayan bilim adamlarının çaresizliğinde hissediyorum. Maalesef yanardağ patladı. Zaman geride kalanları kurtarma zamanı... Güvenliğim açısından bir daha seninle irtibat kuramayacağım. Her konuda iyi şanslar!’
***
Bu mesajın neresinden tutsam ki? Ne güvenliği? Ben kimim ve ne biliyorum? Benimle irtibata geçmek neden güvenlik tehdidi olsun? İşler ne zaman bu kadar zıvanadan çıktı Allah aşkınıza?
***
Sayın Hakim ve savcı, böyle bir mesaj beni bile benden korkutuyor. İnsanların vardığı nokta giderek gerçeklikten tamamen kopmaya başladı. Siz basılmamış kitapları toplatarak, bilgisayar kopyalarının peşine düşerek onca zamandır gelinen yoldan keskin bir dönüş yapmaya mı çalışıyorsunuz?
***
Bizleri, işi sulandırmaya çalışanları değil, bu ülkenin kirli damarlarının teker teker açılmasını savunanları arkanızda görmek istiyorsanız artık giderek büyüyen sis perdesini dağıtmak için kolları sıvamak zorundasınız!
Oktay Ekşi’ye bir soru
PERŞEMBE akşamı Samanyolu Haber’de Prof. Dr. Mümtazer Türköne’nin Endaze programında Oktay Ekşi ile bir araya geldik. Ekşi her platformda Ergenekon davasının özü ile ilgili konuşmanın hukuka müdahale olduğunu söyleyen bir isim. Programda konu andıç meselesine gelince Ekşi’nin malum ’Alçakları Tanıyalım’ yazısı konuşuldu. O yazıda Şemdin Sakık’ın ifadeleri ile ilgili şöyle demişti Ekşi: ’Bu bilgilerin Şemdin Sakık hakkında yapılan soruşturmanın selameti açısından bir süre daha gizli kalması mümkündür ama konu yargıya intikal ettiği andan itibaren Türk kamuoyu bu bilgilerin tamamını öğrenme hakkına sahiptir.’
***
Şimdi... Benim kafam karışıyor. PKK ile ilgili bir soruşturma yapılırken yargı esnasında kamuoyu soruşturmadan haberdar edilmelidir de neden konu Ergenekon olunca gizlilik ilkesi devreye giriyor? Böyle bir çifte standart olur mu? Kamuoyu PKK ile ilgili davada geçen bilgilere ulaşma hakkına sahip de neden Ergenekon davasındaki bilgilere ulaşma hakkına sahip olmamalı Oktay Bey?
Kaçış planı
PeŞİne düşülen kitap kopyaları, petrol üzerinden planlanan yeni oyunlar, doğal afetler, o afetlerin yarattığı nükleer felaketler, beni güvenliği açısından tehdit gören dostlar, canlı yayın gerilimleri, yazıların arkasından yapılan çarpıtmalar, uyduruk senaryolar, dedikodular...
***
Bu dünyadan bir süreliğine kaçış vakti geldi. ’Aman beni de yakalarlar’ kaçışı değil ama bu... Yarın bir süre dingin kalmak için dünyamı değiştiriyorum. Haftaya görüşmek üzere...
Nagehan Alçı/Akşam
Bu bir ihbar yazısı. Bu ülkede insanların ruh halinin geldiği son noktanın ihbarı. Dün öğleden sonra telefonuma bir mesaj düştü. Sevdiğim, kitaplarını beğenerek okuduğum bir yazar dostumdan. Siyasetle doğrudan ilgisi olmayan ama içinde bulunduğu siyasi ortama gözünü kapamayan bir dost. İsmi bende saklı. Şöyle diyordu mesajda: ’Kendimi felaket filmlerinde patlayacak yanardağ konusunda insanları uyarmaya çalışan ama ciddiye alınmayan bilim adamlarının çaresizliğinde hissediyorum. Maalesef yanardağ patladı. Zaman geride kalanları kurtarma zamanı... Güvenliğim açısından bir daha seninle irtibat kuramayacağım. Her konuda iyi şanslar!’
***
Bu mesajın neresinden tutsam ki? Ne güvenliği? Ben kimim ve ne biliyorum? Benimle irtibata geçmek neden güvenlik tehdidi olsun? İşler ne zaman bu kadar zıvanadan çıktı Allah aşkınıza?
***
Sayın Hakim ve savcı, böyle bir mesaj beni bile benden korkutuyor. İnsanların vardığı nokta giderek gerçeklikten tamamen kopmaya başladı. Siz basılmamış kitapları toplatarak, bilgisayar kopyalarının peşine düşerek onca zamandır gelinen yoldan keskin bir dönüş yapmaya mı çalışıyorsunuz?
***
Bizleri, işi sulandırmaya çalışanları değil, bu ülkenin kirli damarlarının teker teker açılmasını savunanları arkanızda görmek istiyorsanız artık giderek büyüyen sis perdesini dağıtmak için kolları sıvamak zorundasınız!
Oktay Ekşi’ye bir soru
PERŞEMBE akşamı Samanyolu Haber’de Prof. Dr. Mümtazer Türköne’nin Endaze programında Oktay Ekşi ile bir araya geldik. Ekşi her platformda Ergenekon davasının özü ile ilgili konuşmanın hukuka müdahale olduğunu söyleyen bir isim. Programda konu andıç meselesine gelince Ekşi’nin malum ’Alçakları Tanıyalım’ yazısı konuşuldu. O yazıda Şemdin Sakık’ın ifadeleri ile ilgili şöyle demişti Ekşi: ’Bu bilgilerin Şemdin Sakık hakkında yapılan soruşturmanın selameti açısından bir süre daha gizli kalması mümkündür ama konu yargıya intikal ettiği andan itibaren Türk kamuoyu bu bilgilerin tamamını öğrenme hakkına sahiptir.’
***
Şimdi... Benim kafam karışıyor. PKK ile ilgili bir soruşturma yapılırken yargı esnasında kamuoyu soruşturmadan haberdar edilmelidir de neden konu Ergenekon olunca gizlilik ilkesi devreye giriyor? Böyle bir çifte standart olur mu? Kamuoyu PKK ile ilgili davada geçen bilgilere ulaşma hakkına sahip de neden Ergenekon davasındaki bilgilere ulaşma hakkına sahip olmamalı Oktay Bey?
Kaçış planı
PeŞİne düşülen kitap kopyaları, petrol üzerinden planlanan yeni oyunlar, doğal afetler, o afetlerin yarattığı nükleer felaketler, beni güvenliği açısından tehdit gören dostlar, canlı yayın gerilimleri, yazıların arkasından yapılan çarpıtmalar, uyduruk senaryolar, dedikodular...
***
Bu dünyadan bir süreliğine kaçış vakti geldi. ’Aman beni de yakalarlar’ kaçışı değil ama bu... Yarın bir süre dingin kalmak için dünyamı değiştiriyorum. Haftaya görüşmek üzere...
Nagehan Alçı/Akşam