KORCAN KARAR'DAN FOTOĞRAF SERGİSİ! TARİHE TANIKLIK EDEN 100 KAREDE NELER VAR?

Show TV anchormani Korcan Karar 30 yıllık fotoğraf deneyimini 'Bugünlerin Habercisi Dün' adlı sergi ile paylaşmaya karar verdi.

Onu anchorman olarak tanıyor olabilirsiniz ama aslında mesleğe foto muhabiri olarak başladı. Korcan Karar (50) 30 yıllık fotoğraf deneyimini paylaşmaya karar verdi. ‘Bugünlerin Habercisi Dün’ adlı sergisi, tarihe tanıklık eden 100 kareden oluşuyor. Aralarında Berlin duvarının yıkılış fotoğrafları da Mehmet Ali Ağca’nın yargılanma fotoğrafları da var.

Korcan Karar fotoğrafçılığını anlatıyor

16 yaşında başladım fotoğraf çekmeye. Babamın hediye ettiği yarı profesyonel makinemle.İzmir’de doğduğum ev Göztepe’de Valikonağı’nın hemen yanındaydı. Bir gün dönemin valisini ziyarete, Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk geldi. Ben hemen valinin Korutürk’ü kapıda karşıladığı anı fotoğrafladım. Soluğu evin tam karşısındaki Stüdyo Yaşar’da aldım. Vesikalıklarımızı falan çeken Yaşar Ağabey ile karanlık odaya girdim. Fotoğrafın kadrajını, ışığını herkes çok beğendi. Meslek virüsü de kanıma ilk o kareyle girdi ama İtalya’ya Roma Konservatuarı’na viyolonsel okumaya gittim. Dedem eczacı ama şahane viyolonsel çalıyor. Amcam 50. sanat yılını sahnede kutlarken ölen ünlü piyanist Necdet Karar.
Okurken bir taraftan da kendimce önemli gördüğüm haberleri fotoğraflarıyla İzmir Yeni Asır Gazetesi’ne gönderiyordum ve onlar da basıyordu. 13 Mayıs 1981’de Roma’da Mehmet Ali Ağca, Papa’yı vurdu. O dönem Yeni Asır’ın dış haberler müdürü Erdal Şafak. Benden haber geçmemi istedi ve birden fotoğraflarım manşet olmaya başladı. Davanın savcısı Antonio Marini ile 20 yaşında röportaj yaptım. Uğur Mumcu, Güneri Civaoğlu ve Örsan Öymen gibi isimlerle birlikte davayı takip ediyordum. Uğur Mumcu ‘Papa-Mafya-Ağca’ kitabı için tekrar geldi, 25 gün kaldı, kalacağı yere kadar ayarladım, tabir yerindeyse çantacılık yaptım. Savcı Marini ve önemli gazeteci yazarlarla konuşması için kontaklar buldum. Kitabının 92. sayfasında da bir viyolonsel öğrencisi bana mihmandarlık yaptı diye bahseder.


EDİRNE GENELEVİ’NDE BİR MODEL

Türkiye’ye döndüğümde gazetecilik ağır bastı ve Yeni Asır’da kadrolu oldum. Para da kazanıyordum, mutluydum. 1985’de Sabah kurulunca beni İstanbul’daki haber merkezine foto muhabiri olarak gönderdiler. Sergiyi oluşturan fotoğraflar da o zaman ortaya çıktı. ATV kurulunca önce bir-iki belgesel çektim, sonra kült haber-mizah programı Şok. Koca koca yazıyorduk bu bir mizah programıdır diye ama herkes inanıyordu. Bir gün “Anne Nicole Smith adlı ünlü manken Bulgaristan üzerinden Edirne’ye geldi ve sırf zevk için Edirne Genelevi’nde bir hafta çalışacak” dedim. Ertesi gün Edirne Genelevi’nin önünde uzun kuyruklar oluştu. Vali ve emniyet müdürü ahlak ekipleri gönderdi. “Şaka yaptık” dedim dinletemedim.
2000’de ATV Haber’de yayın koordinatörü oldum ve Ali Kırca ile birlikte ana haberi sunmaya başladım. 2005’de hep birlikte Show TV’ye transfer olduk. Sergi fikri aklımda hiç yoktu. Bir gün eşimle otururken eski diaları duvara yansıtmaya başladık. Tatil ve arkadaş fotoğraflarından sonra sıra kişisel haber arşivime geldi. Eşim gördüklerinden çok etkilendi ve bunları sergilemem konusunda baskı yaptı. Bir-iki ay sonra, yine bir dost ortamında fotoğrafların varlığını öğrenen İpragaz yöneticileri seve seve sponsor olacaklarını söyledi. Danışmanlığını İlber Ortaylı’nın yapmasını istediler. 3 binden fazla fotoğraftan 100’ünü seçti.

BAŞKA NELER VAR
Mehmet Ali Ağaca’nın yargı fotoları, 1989’de Berlin Duvarı’nın yıkılışı, Auschwitz Ölüm Kampları, Tansu Çiller ve Benazir Butto’nun Sırp katliamının durdurulmasına dikkat çekmek için yelek ve miğferlerini giyerek Saraybosna’ya gitmeleri, Turgut Özal’ın cenaze töreni, 1993 Somali Umut Operasyonu, Saddam Hüseyin’in Irak’ı...

Sibel Arna/Hürriyet