Grand Kartal Otel’de meydana gelen yangın, Türk medyasını bir kez daha ikiye böldü.
“Bolu Belediyesi sorumlu” diyen iktidar yandaşları, “Sorumluluk yüzde 100 Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda” diyen başta CHP destekçileri olmak üzere muhalifler ile karşı karşı geldi.
Oysa tablo ortada:
Kimse üzerine düşeni yapmamış!
Bir şekilde herkes suçlu!
Bakanlık da Bolu Belediyesi de Bolu İl Özel İdaresi de ipe un sermiş!
HERKES SUÇLU!
Turizm Bakanlığı yasal olarak tek yetkili. Ancak, kendisinde olan sorumluluğu hiçbir şekilde kabul etmiyor…
Bolu Belediyesi, itfaiyenin daha bir ay önce aynı otel için verdiği “eksikler” listesinin gereğini yapmamakla ve sorumlulara bildirimde bulunmamakla suçlanıyor.
Bolu İl Özel İdaresi ise kendi sorumluluk alanındaki Kartalkaya Kayak Bölgesi için adeta hiçbir önlem almamış… En azından kurması gereken itfaiye birimini kurmamış.
TEK SUÇLU ÖLENLER
Aradan bu kadar zaman geçti?
Tek bir istifa haberi duydunuz mu?
Duymayacaksınız da…
Nasıl Soma’da 301 kişinin öldüğü maden faciasında herkes sütten çıkma ak kaşık rolüne soyunduysa yine aynısı oluyor çünkü…
Emin olun; “şimdilik” tutuklanan otel sahipleri bile toplumun bu olaya duyarlılığı azaldıktan hemen sonra serbest bırakılacak.
Yani siyasetçilerin suçu yok, bürokratların suçu yok, çalışanların suçu yok…
Suçlu kim?
Bu büyük faciada ölenler!
SİYASETE PAYANDA!
Yazılı ve görsel medya işte bu “sorumsuz sorumluluk”ta ayrı bir rol oynuyor.
Halk TV’ye, Tele-1’e Sözcü TV’ye, Now'a bakıyorsunuz, tek suçlu bakanlık…
atv’ye, a haber’e, CNN Türk’e ve diğer yandaş kanallara göre bütün suç Bolu Belediyesi’nin…
Ahmet Hakan, Turizm Bakanı’nı ekrana çıkarmış, soracağı gazeteci sorularının hiçbirini sormuyor, Bolu Belediyesi’ni hedef göstermeye çalışıyor.
Bu tavırlarıyla da siyasetçilere payanda olmaktan öte gidemiyorlar!
UNUTULAN İLKE!
Yahu arkadaşlar; yapmayın, etmeyin.
Ortada bu kadar cenaze varken siyaset yapılmaz! Yapılacaksa da bırakın siyaseti siyasetçiler yapsın.
Biran için kendinizi ölenlerin yakınlarının yerine koyun.
İlle de birilerini “aklama” derdine düşeceğinize gazeteciliğin en temel ilkesi olan “objektif habercilik”i hatırlayın.
ZAVALLI SUNUCULAR!
Bu tür olaylarda ister yandaş, ister candaş olsun bütün “taraf kanallar”ın sunucuları da acınası bir hale düşüyor.
Zavallı çocuklara talimat verilmiş “Bizimkilerin aleyhine tek bir söz söyleme, karşı tarafı suçla…”
En kısası iki saat olan yayınları doldurmak için aldıkları konuklar bazen doğal olarak bu yönlendirmelere uymuyor…
İşte o zaman canlı yayında bir mücadele başlıyor ki sormayın gitsin!
Spiker ya da sunucu, sorularına istediği gibi yanıt vermeyen uzman konuğa, kendi düşencelerini kabul ettirene kadar dakikalarca konuşuyor.
Konuk susup bekliyor, sunucu ya da spiker “eeee”, “ııııı” diye diye… “Kem küm” yapa yapa, yorumculuğa soyunuyor.
*
Tamam; kabul ediyorum, günümüzde medya öyle bir hale geldi ki yaşamak için iktidar ya da muhalefetten birini seçmek zorunda bırakılıyor.
Aksi takdirde bir tane bile sponsorluk bulamıyor, reklam alamıyor.
İyi de bunun yolu, “kula kulluk etmek”ten…
Birilerinin pisliğini temizlemek için gırtlağa kadar pisliğe batmaktan geçmiyor.
Siz Orhan Gencebay değilsiniz ki…
Çıkın; efendi efendi haberinizi verin.