Dominika, Karayipler’de bir ada ülkesi.
Karıştırılmasın; Dominik Cumhuriyeti ile Dominika iki ayrı ülke…
Birbirleriyle hiç alakaları yok!
Dominika’nın başkenti Roseau!
Yüzölçümü sadece 750 kilometrekare… Yani 798 kilometrekarelik en küçük ilimiz Yalova’dan bile küçük…
Nüfusu aşağı yukarı 75 bin kişi…
O da 300 bin kişilik Yalova’nın dörtte biri kadar!
Adayı 3 Kasım 1493’te Kristof Kolomb keşfetti. Ardından asırlar boyunca önce Fransızlar’ın, sonra İngilizler’in sömürgesi oldu.
Bağımsızlığını 1978’de kazandı. Ancak hala İngiliz Milletler Topluluğu’nun üyesi…
İşte bu yüzden de bu minik ülkenin pasaportu, İngiliz pasaportu kadar havalı… Avrupa Birliği, Çin, Hong Kong ve Singapur başta olmak üzere 146 ülkeye vizesiz seyahat özgürlüğü sağlıyor.
Ayrıca diğer Dominika vatandaşları gibi çalışma, eğitim ve yaşama hakkına da sahip oluyorsunuz.
Daha da önemlisi ne biliyor musunuz?
Dominika, bu ülkeye getirdiğiniz paralar için size “Nereden buldun?” diye sormuyor… Hemen kayıt altına alıyor. Yani “aklıyor.”
Bu ülkede emlak vergisi, yabancı gelir vergisi, sermaye kazancı vergisi, intikal vergisi ve miras vergisi gibi vergiler de bulunmuyor.
İşte bu yüzden bu ülkenin vatandaşlığı; koltukları tehdit altında olan diktatör siyasetçiler, devletle çalışan iş insanları ve mafya mensupları arasında çok popüler…
Üstelik vatandaşlık da çok kolay!
Ya hükümete bir kişi için 100 bin ABD doları “katkı”da bulunuyorsunuz ya da 300 bin dolarlık bir gayrimenkul alıyorsunuz…
Eğer iki kişi pasaport almak isterseniz “katkı” tutarında indirim yapılıyor ve 200 bin yerine 175 bin dolar isteniyor. Dört kişi için ise 200 bin dolar ödemek yetiyor.
Mevzuata göre vatandaş olabilmeniz için kendi ülkenizde bir sabıka kaydınızın olmaması gerekiyor.
Ama elbette bu minik sorun da küçük bir “ek katkı” ödemeniz şartıyla aşılıyor.
Sonra?
Sonrası belli…
Pasaportunuz, başvurunuzun altıncı ayında cebinizde…
*
Bu kadar Dominika güzellemesi yeter! Gelelim tüm bunları anlatmamın sebebine:
Gazeteci Bahadır Özgür kardeşim geçen hafta bir haber yaptı ve Türkiye’nin en büyük medya patronu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gözdesi, enerji ve şans oyunları sektörlerindeki özelleştirmelerin alıcısı Yıldırım Demirören’in kendisi ve kızı için Dominika’dan para karşılığı vatandaşlık satın aldığını iddia etti.
Ne ilginçtir ki aradan üç gün geçmesine karşın Yıldırım Demirören bu iddiaya yanıt vermedi…
Bir de biz soralım; belki bizi duyar:
Sayın Demirören, ülkemizde adı bile bilinmeyen, Yalova’dan küçük bu ülkenin vatandaşlığını gerçekten aldınız mı?
Aldınızsa amacınız neydi?
Bu ülkede gayrimenkul ya da menkul yatırımınız oldu mu?
Dominika bankalarına mevduat aktardınız mı?
Eğer bu iddia doğruysa, Türkiye’den gitme, bunca yatırımlarınızı terk etme olasılığınız mı var?
Türkiye gibi her taşının altından çıktığınız koca bir ülke yetmedi de küçücük Dominika hangi ihtiyaçlarınıza cevap verdi?
*
Kestane kebap Sayın Demirören…
Acele cevap!
Yoksa durmadan yazarım…
Çünkü anlı şanlı Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ferdi olarak bunu bir onur meselesi yaptım…
Burada bulamayıp da Dominika’da bulduğunuz şey nedir?