'KOCAMIN ELİ ÇOK AĞIRDI BEN ÇOK NARİNDİM!... ' ECE ERKEN DAYAĞI NASIL ANLATTI?..

Evliliği ve sonrasında çıkan iddialara yanıt veren ünlü sunucu, "Eşimin elinin ağır olması, sinirine yenik düşmesi, benim kırılganlığım, olayları bu noktaya getirdi" dedi...


YEDİ yıldır flört ettiği Vepa Grup'un veliahtlarından Tuncer Öztarhan ile bir yıl önce nikah masasına oturan ve bir yılın sonunda eşinin kendisine sözlü ve fiili şiddet uygulamasından dolayı boşanma davası açan Ece Erken, haftalardır süren suskunluğunu ilk kez Hürriyet için bozdu... Boşanma davası açtıktan sonra hakkında çıkan bütün iddialara yanıt veren Ece Erken, "Bu açıklamayı Erken ve Öztarhan ailelerinin daha fazla yıpranmaması için yapıyorum" dedi. Genç sunucu, şu açıklamayı yaptı:


İNSAN DIŞI YARATIK MI


"Yaklaşık iki haftadır eşim ve benim hakkımda yazılanları hayret ve üzüntüyle okuyorum. Bugün biter, yarın biter derken konuşmadığım her geçen gün, yalan, iftira dolu haberlere bir yenisi daha eklendiğini görüyorum. Doğru olan sadece avukatıma evliliğimle ilgili anlattıklarımdır... Ailem boşanmaya karar verdiğim günden itibaren yanımdaydı. Ancak sekiz yılda iki kere başıma gelen olayları da ailem, boşanmaya karar verdiğim gün öğrendi. Eşimin elinin ağır olması, maalesef sinirine yenik düşmesi, benim kırılganlığım, olayları bu noktaya getirdi. Fakat beni ve eşimi üzen çok önemli bir nokta var; Eşim için hergün "dayakçı koca" denmesi , benim için de "para için mi evlendi?", "istenmeyen gelin" denmesi ve eşimin beni ve çevremi 'kıro' bulması gibi gerçeklerle uzaktan yakından alakası olmayan haberlerin yapılması, bizi tanıyan yakın çevremizin ve bizim birbirimize daha çok kenetlenmesine sebep oldu. Evet siz de maalesef şahit olduğunuz gibi bir çok kere eşimle tartıştık. Bu tartışmalar ünlü olmamdan kaynaklanan sebeplerle basına abartılı bir şekilde yansıdı. Biz birbirimizi bu kadar sevmesek, yazılan onur kırıcı, hatta aileleri bile birbirine düşürücü bu haberlerden sonra sizce evli kalabilir miydik?""12 yıllık kariyerimde kimseyle polimiğe girmemeye, skandala karışmamaya özen gösterdim. Ne eşime, ne aileme, ne de kendime asla söz söylettirmem. Söylenecek her söze cevabımız vardı ama suskunluğumuz asaletimizdendi. İstediğim tazminata gelince; Köşe yazarları bile aralarında, "para istenir mi, istenmez mi?" diye tartıştı. Avukatım tabii ki benim hakkımı koruyacak, hakkımı isteyecekti. Ben eşimin isteğiyle kariyerime nokta koymuştum. Evlenmeden önce kendi arabam, belirli bir kazancım, evim vardı. Evlendikten sonra eşimin isteğiyle sadece evimle ilgilenip kariyerime nokta koymuştum ve tekrar dönebilir miydim bilmiyordum. Kendime göre zararım vardı. Tabii ki eşim evliliğimiz süresince bana baktı, isteklerimi karşıladı. Ama 18 yaşından beri ekonomik özgürlüğe sahip, ailesinden para almayan bir birey olarak kendime olan güvenimi yitirdim. Ben kocasını çok seven bir kadındım. Sevdiğim insan hem kariyerinde başarılı hem yakışıklı hem de iyi bir aileden geliyor ise, sırf mantık için evlenecek bir yapıda olmadığımı, zaten bu insanla sekiz yıl birlikte olarak kanıtladığımı düşünüyorum. Ben bazıları gibi mantık değil aşk evliliği yaptım."


YA BOŞANACAĞIZ YA DA DEVAM


"Tuncer beni hayatı boyunca kimseyle kıyaslamadı, adımı başkasıyla yan yana getirmedi. Eşimin kuzenleri dışında da kimseyle bir dostluğumuz olmadı. İki kere başıma gelen bu tatsız olaylarda sinirle, fevri bir şekilde davranarak boşanma davamı açtım. Bu kadar abartılacağı inanın aklıma bile gelmemişti. Ben sadece boşanmak istedim ve boşanırken başıma gelen tatsız iki olayın dışında da nedenlerim vardı. Ama sizin ilginizi "tartaklanmam"