KIZ TAVLAMAK İÇİN KAHVE FALI ÖĞRENDİM!

'Kadir Çöpdemir Koptu Geliyor' programının dün geceki konuklarından biri 'Aşk Doktoru' olarak tanınan Mehmet Coşkundeniz'di.

Nasıl 'Aşk Doktoru' olduğunu anlatan Mehmet Coşkundeniz, okuduğu zamanlarda bir bayanı tavlamak için yaptıklarını da anlattı.

İşte programda yaşanan o diyalog;

Kadir Çöpdemir: Bir de o uzun boylu bir kız vardı ya hatırlıyor musun? Adı neydi onun?

Mehmet Coşkundeniz: Hatırlıyorum da söylemeyeyim şimdi onu yani.

Kadir Çöpdemir: İşte o bizde büyük haset yarattı. Pislik... Yemin ediyorum dalyan gibi böyle...

Seda Akgül: Çıktılar mı?

Kadir Çöpdemir: Çıktılar, indiler. Neler yaptılar...

'O kızı tavlamak için kahve falı öğrenmiştim'

Mehmet Coşkundeniz: Ben onu tavlamak için yalandan kahve falı öğrenmiştim. Bilmiyorsun sen. Neler çektim neler ya.

Kadir Çöpdemir: ha, demek ki bu doktorluk kolay elde edilmiyor arkadaşlar. bunun her türlü çakallığı var. Kahve falını öğreneceksin... Başka neler öğrendin?

'Gazetede falcı diye ismim çıktı'

Mehmet Coşkundeniz: Yalandı ama söylediğim bütün fallar.Fakat tabi bu kadar atınca bir kaç tanesi tutuyor. Ondan sonra bir baktım okulda adım yayıldı. Millet sırada. Elinde fincanla. Neyse okul bitti. Gazetede işe başladım. Bir baktım, fal baktığım bazı kızlarla aynı gazetede çalışıyoruz. Bu sefer gazetede yayıldı mı adım. Sonra bir gün ifşa ettim. Bugüne kadar söylediğim herşey yalandı diye. İşin aslı şu, aşk benim canımı hakikaten çok yaktı. Duygusal bir adamım ben işin gerçeği. Duygularımla yaşamayı da seviyorum. Çok yaktı canımı. Canımı bu kadar çok yakınca, canımı bu kadar çok yakan şeyin ne olduğunu araştırmaya başladım. Sonra, Posta'da haber müdürlüğü yaparken, cinayetleri ölümler, savaşlar varken, bunların içinde kendime bir alan istiyorum dedim. Haftada bir gün köşe yazmak istiyorum ve duygusal şeyler yazmak istiyorum. sağolsun, yayın yönetmenimiz buna izin verdi. Ben yazmaya başladım.

Nasıl 'Aşk Doktoru' olduğunu anlattı

Kadir Çöpdemir: Doktorluk öyle mi başladı?

Mehmet Coşkundeniz: Hayır. Ona çuvallarla mektup gelmeye başladı. 'Peki bu mektupları ne yapacağız?' diye düşündük. O zaman böyle e-mail filan yok. Sayfa yapalım dedik. Sayfanın ismi de 'Aşk Doktoru' olsun dedik. Ondan sonra da böyle devam etti.