"KİMSENİN BANA KUCAK AÇMASINA, BENİM DE KİMSENİN KUCAĞINA OTURMAYA İHTİYACIM YOK"

Vatan Gazetesi'nden çıkartıldığını Genel Yayın Yönetmeni İsmail Yuvacan'ın mektubuyla öğrenen Mine Kırıkkanat Yuvacan'a mektupla yanıt verdi.

Mine G. Kırıkkanat'ın İsmail Yuvacan'a yanıt verdiği mektup şöyle:

“Sayın İsmail Yuvacan,

Ben yaşamını yalnızca kitap ve yazı yazarak kazanan biriyim. Vatan gazetesinin telifli köşe yazarı olarak, Vatan gazetesinin yayınlamadığı bir yazımı, rakip bir medya organı haricinde her yerde yayınlamak hakkım vardır ve bu hak, yasaldır.

25 yıldan beri ve üzerine hiç bir gölge, şaibe, leke düşmeden mesleğini sürdüren bir gazeteci olarak, siz Sayın İsmail Yuvacan en yakından bilirsiniz ki, kimseden profesyonellik dersi almaya ihtiyacım yoktur.

Ben profesyonelliğimi, beş yıldır Vatan gazetesinde, hiçbir yanlış muameleden şikâyet etmeyerek, adımın ezilmesine dair yapılan girişimleri ve yazılarımın göze çarpmaması için en arka sayfalara atılmalarını sessizce sineye çekerek, en vakur biçimde gösterdim.

Ne siz, ne de hiç bir çalışma arkadaşım, sesimin yükseldiğini, çoğu kez yenen hakkımı aradığımı ve herhangi bir talepte bulunduğumu, bu beş yıl içinde görmediniz.

2009-2010 yılları arasında tam 9 yazım, Vatan tarafından ya "günün şartlarının hassas dengeleri" ya da "kamuoyu hassasiyeti" gerekçesi gösterilerek basılmadı. Hiç birisi dava konusu olmayacak bu yazıları basmamanıza, herhangi bir mutabakat sonucu değil, "Bu da geçer yahu..." düşüncesiyle tepki vermedim.

‘Sansürlenen 9.yazımı facebook sayfama koyarken aldığım riski biliyordum’

Ta ki, geçen salı yayınlanmayan "Papatyalıktan Kasımpatılığa" başlıklı yazıma kadar. Bu yazıyı yine " içinden geçtiğimiz günlerin hassas dengelerine" bağladığınız gerekçelerle basmadığınızda, zaten Vatan gazetesinde yazmaya devam edebilmem için gereken koşulların bittiğine karar verdim. Yine profesyonelce davranarak, yazımı rakip bir gazetede değil, facebook'taki özel sayfamda yayınladım. Bu yazının yayınlanmamasındaki gerçek gerekçenin, Pakistan'a yardım değil, Sayın Başbakan'ın eşinden söz edilmesi olduğunu biliyoruz, değil mi Sayın Yuvacan?

Bana yazdığınız işten çıkarma mektubunu aynı zamanda internet sitelerine göndererek ve dolayısıyla kamuoyuna duyuruya dönüşen bu mektupta "beş yıl önce ağır ifadeler nedeniyle işten atıldığımda Vatan'ın kucak açtığını" hatırlatmanızı, en hafif deyimiyle çok yakışıksız buluyorum, çünkü bu satırlarla kamuoyu nezdinde "Mine G.Kırıkkanat zaten hep bunu yapar" desteği arıyorsunuz.

Böyle bir desteğe ihtiyacınız yok, Sayın Yuvacan. Genel Yayın Yönetmeni olarak bir yazarla ister çalışır, ister çalışmazsınız. Artık benimle çalışmak istememenizi de hem anlayışla, hem de sevinçle karşılıyorum. Çünkü benim de Vatan'da daha fazla çalışmak isteğim kalmamıştı, sansürlenen 9.yazımı facebook sayfama koyarken de aldığım riski biliyordum.

Vatan gazetesine kimsenin "sansürcü" diye iftira atmak hakkı yok, diyorsunuz. Eğer bir iftira söz konusuysa, gerçekten kimsenin böyle bir hakkı olamaz. Ama sansür uygulaması iftira değil de gerçekse, ihbarı bir gazetecilik görevidir, Sayın Yuvacan.

‘Kimsenin bana kucak açmasına, benim de kimsenin kucağına oturmaya ihtiyacım yok’

Beş yıl önce kucak açtığınız, dolayısıyla işsizlikten kurtardığınızı ima ettiğiniz ben, işsiz ya da işli, Türkiye'nin sayısı çok da olmayan iyi yazarlarından ve dünya medyasında da hem isim, hem de yer edinmiş biriyim.

Bu sözlerle, kimsenin bana kucak açmasına ve benim de kimsenin kucağına oturmama ihtiyaç olmadığını vurgulamak istiyorum: Beş yıl önce siz iyi bir yazarı kadronuza kattınız, ben de iyi bir gazetede yazmaya başladım, yani kimse kimseye borçlu değil.

Son söz olarak, bir zamanlar çok sevdiğim ve gurur duyduğum Vatan gazetesinin, son iki yıldır izlediği yayın politikası dolayısıyla girdiği çıkmaz yolda, irtifa kaybına artık tanık olmayacağım için sevindiğimi söyleyebilirim. Beş yıl önce "o" Radikal'den, beş yıl sonra da "bu" Vatan'dan kovulmuş olmayı, bir gazetecilik gururu olarak taşıyacağıma emin olabilirsiniz.

Size ve tüm Vatan çalışanlarına teşekkür eder, saygılar sunarım.

VATAN GAZETESİ'NDE BOMBA GELİŞME! MİNE KIRIKKANAT KOVULDU! KARARIN GEREKÇESİ NE?

’’BENİM ÇIKARTILMAMA İSMAİL YUVACAN TEK BAŞINA KARAR VEREMEZ!’’ MİNE KIRIKKANAT MEDYARADAR'A KONUŞTU!