KİMSE BANA "NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE" DEDİRTEMEZ!..UFUK URAS'IN DANSÇI EŞİ ZEYNEP TANBAY NİÇİN BÖYLE KONUŞTU?..

Yaklaşık yedi yıldır Ufuk Uras"la birlikte yaşayan dasnçı Zeynep Tanbay, seçimler sonrası, kendi deyimiyle 'prosedür' gereği evlenmiş.Tanbay Türkiye'ye geldiği andan beri birçok eyleme katılmış....



Yaklaşık yedi yıldır Ufuk Uras"la birlikte yaşayan dasnçı Zeynep Tanbay, seçimler sonrası, kendi deyimiyle 'prosedür' gereği evlenmiş. Türkiye'ye geldiği anda kendini sivil politikamn içinde bulan Tanbay, F tipi cezaevleri, AKM'yi yıkma tartışmaları, Hrant Dink cinayeti için yapılan eylemlere katılmış.

TEMPO: Bir yerde, "Bu ülkede ne Kürt, ne Türk, ne Ermeni olmak zor. Bu ülkede en çok 'başarılı' olmak zor" demişsiniz!

Zeynep Tanbay: Türkiye'de azınlık olmanın ne kadar zor bir şey olduğu tartışılmaz bir şey. Onların yaşadıklarını her gün iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Hem Türkiye vatandaşı olup, mesleğinizi iyi yapmak da azınlık olmanızı sağlıyor bence. Orhan Pamuk'u düşünün. Dünyada, Nobel ödülü almış, ülkesinde bu kadar tartışılan, itilen bir başka yazar var mı sizce?

Tempo: Siz kendinizi çok başarılı mı buluyorsunuz?

Z.T: Kendimi başarılı buluyorum diyemem. Sadece çocukluğumdan beri en sevdiğim işi yapıyorum; dans ediyorum.

Tempo: Zeynep Tanbay Dans Projesi'nde üçüncü yılınıza giriyorsunuz değil mi?

Z. T: Teknik açıdan, dansçılar nasıl çalışılması gerektiğini artık çok iyi kavradı. İlk seneki şaşkınlıklarım attılar üzerlerinden. '4. Ayak' oyununu turnelere çıkarmaya devam edeceğiz. Kasımda Eskişehir Festivali'ne katılıyoruz. Ardından Tel-Aviv Dans Festivali'ne katılacağız. Üzerinde çalıştığımız yeni projeler var.

"Ufuk milletvekili olunca evlendik"

Tempo: Ufuk Uras'ın hayat arkadaşısınız değil mi?
Z.T: Ufuk Uras'ın eşiyim.
T: Evlendiniz mi?
Z. T: Evet. Seçimlerden hemen sonra. Bir prosedür olarak yapmamız gerekiyordu. Sonuçta Ufuk milletvekili oldu.
T: Bundan mutsuz olmuş gibisiniz?
Z. T: Aksine. Gayet mutluyum.
T: Politik duruşunuz Ufuk Uras sonrasında mı şekillendi?
Z.T: Hayır. Her sanatçının, politik olaylar karşısında harekete geçecek kadar duyarlı olduğuna inanıyorum. Yemek sofralarında yapılan "Ne olacak bu memleketin hali?" tartışmalarından bir ileri boyuttaydı benimkisi. Oğlumu doğurduktan hemen sonra; 1998' de Türkiye'ye geldim. Gelir gelmez de 'sanatçılar girişimi' adı altında başlayan bir projenin içinde buldum kendimi. F tipi cezaevlerine karşı çok ciddi bir sanatçı duruşu gösterilmişti ki, bu direnişte de en baştaydım. Daha sonra Sema Pişkinsüt'ün partisinin kurucu üyelerinden biri oldum. Aslında '98 seçimlerinden itibaren ÖDP'liydim ama "ÖDP bir uykuya yattı" diyerek Pişkinsüt'ün partisine, Toplumcu Demokrat Parti'ye girmiştim. Hala da üyeyim. ÖDP, çok güzel bir çıkış yaptı. Yoksulluktan yolsuzluğa kadar, olabilecek her şeyi ortaya koydu. Ama yüzde 10 barajı, hiçbir zaman ÖDP'nin Meclis'e girmesine izin vermedi. Ufuk Uras'ın da adaylığını bağımsız koyması tamamen bu nedenle.

Tempo: Ufuk Uras, yeminini etti, Meclis toplantılarına girmeye başladı. Dışarıdan bakmıyor artık. Düşünceleri değişti mi? Kendini topluma, ülkeye ait birtakım sorunları düzeltebilecek gibi görüyor mu yine?

Z.T: Mutlaka inanıyor. İnanmasa orada olmazdı. Sistemin bozukluklarını öyle iyi biliyorduk ki, şaşırmadık. "Meclis'te sana söz vermezler" diyordu herkes, doğru söylüyordu. Ama Meclis'in dışında bir basın açıklaması yaparak bile sesinizi duyurma şansımz çok fazla. Milletvekili unvanıyla vereceğiniz demeçler önem kazanıyor. Meclis'te bağımsızlara eşit şekilde konuşma hakkı verilmesini istiyoruz. Bu arada, anayasa değişikliğinden dolayı çok umutluyuz. 12 Eylül Anayasa