Kılıçdaroğlu'ndan sert çıkış: Hangi gerekçe ile yayın yasağı getiriyorlar?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı programda yayın yasaklarıyla ilgili konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TÜSİAD'ın (Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği) Intercontinental Otel'deki "Siyasi Parti Liderleri ile Buluşma Toplantıları" programının konuğu oldu.

Toplantıda medyanın özgürlük alanının genişletilmesi gerektiğini dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu, "Değerli arkadaşlar hukukun üstünlüğü içinde medya özgürlüğünün ayrı bir yeri vardır. Bütün demokrasilerde yasama, yargı yürütme bir de dördüncü güç olarak medya var. Biz de medyanın gücü sınırlandı. 1'incisi medya patronunun üzerine baskılar kuruldu, cezalar yağmur gibi yağdı. 2'nci aşama gazetecilerin görevlerine son verildi. 3'üncü aşama gazeteciler ölümle tehdit edildi. 4'üncü aşama doğrudan doğruya gazetelerin kendisi milletvekili gözetiminde ve eşliğinde basıldı. Bütün dünyayı kendimize güldürüyoruz. Böyle bir şey olamaz. Her gittiğim toplantıda söylüyorum. Politikacıların alkıştan çok eleştiriye ihtiyacı vardır" dedi.

Kılıçdaroğlu bir gazetecinin, “Ankara'daki patlamayla ilgili medyaya gelen yayın yasağı, aynı zamanda sosyal medya da bir yasak söz konusu. Bununla ilgili ne diyeceksiniz? AB'nin 'Avrupa'ya göçmenleri göndermeyin biz de size vizeyi kaldıralım gibi bir pazarlığı gündemde bununla ilgili ne diyeceksiniz?" sorularına yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, “Bu pazarlık insani bir pazarlık değil ve bu pazarlığın kabul edilmesi mümkün değil. Türkiye'de toplama kamplarının kurulması hele hele hiç doğru değil" dedi

Kılıçdaroğlu ayrıca, "Neden korkuyorlar. Hangi gerekçe ile yayın yasağı getiriyorlar? Kendi yaptıklarını örtmek için mi? Olayın sağlıklı tartışılmasını engellemek için mi? Bunu asla doğru bulmuyoruz, asla. Sayın Davutoğlu çıkıp halkın önüne, hangi gerekçe ile yayın yasağı getirdiğini açıklamalı. Söyledim failler belli, ellerindeki listelerde yazılı. Failler belliyken neden önlem almadınız? Hangi gerekçe ile önlem almadınız? Bunu çıkıp halka anlatın. Sorumluları var bu işin. 12-11 saat önce 'bomba patlayacak diye' tweetler atılmış. Doğru. Neden olay meydana geldikten ve 99 vatandaşımız hayatını kaybettikten sonra soruyorsunuz? Neden daha önce sormadınız? Hangi gerekçe ile sormadınız? Bombanın patlamasını mı bekliyordunuz? İnsanların ölümünü mü bekliyordunuz? Hala iki bakanın istifa etmemesi yüreğimde derin bir yaradır. Hala istifa etmemeleri. Sayın Davutoğlu'na bir çağrı daha yapıyorum; Başbakanlığını kullan ve bunları azlet yeter artık, yeter. Bu 99 kişinin en azından ailelerine sayı duy. Bunların vebali var. Hangi gerekçe ile siz bu bakanları tutuyorsunuz orada. Sorumlular onlar, şimdi sanki hiç sorumlulukları yokmuş gibi ortalıkta geziyorlar. Anlamakta zorluk çekiyorum" diye konuştu.