Kılıçdaroğlu'ndan gece yarısı video paylaşımı: Beni kulağınızla değil, kalbinizle dinleyin
Gece yarısı evinin mutfağından yeni bir video paylaşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu gece beni kulağınızla değil, kalbinizle dinleyin" diyerek ekonomik durumla ilgili açıklamalarda bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gece yarısı evinin mutfağından videolu paylaşımda bularak gündeme dair açıklamalarda bulundu. "Bu gece beni kulağınızla değil, kalbinizle dinleyin" diyen Kılıçdaroğlu, ülkenin ekonomik durumu ile alakalı konuşarak, "Türkiye tarihinde ilk defa bir iktidar, bile isteye halkımızı daha da fakirleştiriyor" dedi.
"ÖN YARGILARINIZI BİR KENARA BIRAKIN"
Sözlerine "Derin bir ekonomik krizin içindeyiz" diyerek başlayan Kılıçdaroğlu, "Sizden ricam, birbirimize yönelik tüm önyargılarımızı birkaç dakikalığına bir kenara bırakmamızdır. Bu gece beni kulağınızla değil, kalbinizle dinleyin; çünkü yoksulluğumuzu konuşacağız. Yoksuluz ve bizi daha da yoksullaştırmak istiyorlar." dedi.
"İKTİDAR OLMAK BANA YETMİYOR"
Kılıçdaroğlu, açıklamalarının devamında şu ifadeleri kullandı:
Bu topraklarda hiç bitmedi bir dilim kuru ekmeğin kavgası. Söyledim, yine söylüyorum. İktidar olmak bana yetmiyor. Hayatımın bu aşamasında ardında bırakacağım mirası düşünüyorum ben geceleri. Bu fukaralığı, bu kuru ekmek kavgasını bitiremiyorsam ne yapayım ben iktidarı?
"LÜTFEN ARTIK STRATEJİ FALAN DEMEYİN"
Sevgili gazeteciler, lütfen artık strateji falan demeyin. Strateji bizim işimiz değildir, o gençlerin işidir. Ben milletimle helalleşme aşamasına geçmiş bir siyasetçiyim. Benim öyle stratejilerle falan işim olmaz.
"HİÇ SEVMEDİM BU ÇAĞI"
Sevgili dostlarım, Allah biliyor ya, ben hiç sevmedim bu çağı. Bu ismine modern dediğimiz hakkaniyetsiz çağda öyle bir bencillik seviyesine gelmiş durumdayız ki, milyonlarca çocuğumuz derin bir yoksulluk içinde yaşıyor. Farkında bile değiliz. Soğuk odalar uyuyor yavrularımız, aç karnına ders çalışıyorlar, okula gidemiyorlar bir kısmı. Yetersiz beslenme hasta ediyor onları…
"BEN NEFSİMİ KÖRELTELİ UZUN YILLAR OLDU"
Bu çocuklara mutlu bir yaşam sürme hakkını tanımak hem iktidarların ahlaki bir yükümlülüğüdür, hem de ekonomik bir zorunluluktur. Bunu sağlam, bu çocukların Kemal dedesinin en önemli hedefi olacak. Nefsine yenilen sorumsuz liderler ve iktidarlarının yapamadığını ben yapmak istiyorum. Hayatımın bu aşamasında ne eyleyim ben sarayları, paraları…Ben nefsimi körelteli çok uzun yıllar oldu. Tek bir muradım var; o da milletimin gelecekte bana dua etmesidir. Bu kadar.
"BİLE İSTEYE HALKIMIZI FAKİRLEŞTİRİYOR"
Bugüne iktidarlar nefislerini köreltemediler ancak bu saray hükümeti farklı. Türkiye tarihinde ilk defa bir iktidar, yani bu saray hükümeti, bile isteye halkımızı daha da fakirleştiriyor. Bu, karnı aç çocukların anne ve babalarının emeğini daha da değersizleştirerek, ucuz emek olarak emperyalistlere satacağını açık bir dille, bağırarak her yerde söylüyor. Fakirliğimizi satmaya hazırlanan bir iktidarla karşı karşıyayız. Emeğinizin değeri ucuzlayacak ki batılının dolarına peşkeş çekilebilsin. Sarayın gelecek için ülkemize artık tek bir vaadi var, o da emekçinin sömürüsü. Siz çalışacaksınız sevgili halkım, batının refahı daha da artacak. Budur vaatleri.
"FAKİRLİĞİ SÖKÜP ALIRSAM, HALKIMIN DUASINI ALIRIM"
Peki ben neye inanıyorum? Ben ekonomik büyümeye inanıyorum elbette. Ama benim için eşit bir gelir dağılımı, hakkaniyetsiz ve fakirleştiren bir büyümeden çok daha önemli. Benim hedefim yoksulluk oranını çok hızlı bir şekilde azaltmak ve sosyal adaleti sağlamak. Ben hem büyümenin, hem de daha fazla eşitliğin mümkün olduğuna inanıyorum. Ben, fakir fukaranın iyice fakirleştirilmesi üzerinden ihracatçıların daha çok dolar kazanmasına katiyen karşıyım. Ben, yoksul kesillerimizin en azından orta gelir düzeyine taşınması gerektiğine inanıyorum. Ben sosyal demokratım arkadaşlar. Cumhuriyet Halk Partisi de sosyal demokrat bir partidir. Ben, sosyal devlete inanıyorum. Ben, fakirliği söküp atarsam bu topraklardan halkımın duasını alırım. İşte o da bana yeter.
"KAVGA EDECEĞİZ"
"Açık ve net olarak bir kez daha söylüyorum. Bu fakirleştirme süreci kabul edilebilir bir şey değildir. Nasıl olursa iktidar oy kaybedecek diye arkama yaslanıp bu olup biteni izleyemem. Oy değildir mesele. Çocuklarımızdır. Hiçbir çocuğumuzun yatağa aç girmemesidir. İşte bu yüzden, bu organize kötülükle kavga edeceğiz."