Kılıçdaroğlu toplantıda Bülent Arınç'a seslendi! "Hiçbiri beni yıldıramaz"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türk Demokrasi Vakfı; Yeniden" adlı toplantıda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu konuşması sırasında, aynı toplantıya katılan, AK Parti'nin kurucularından ve eski TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın konuşmasına gönderme yaparak "Güzel bir konuşma yaptı sayın Arınç" dedi. CHP lideri ayrıca Arınç'ın tazminatlardan söz ettiğini anımsatarak "Dünya kadar tazminat davası açıldı ama hiçbiri beni yıldıramaz" ifadelerini kullandı.

Türk Demokrasi Vakfı; Yeniden toplantısında Bülent Arınç'ın ardından kürsüye çıkıp söz alan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasında Arınç'ın konuşmasında kullandığı ifadelere değinerek açıklamalar yaptı. Kılıçdaroğlu ayrıca "Biz, 'altılı masa' diyoruz bazen, 'Türkiye masası', 'demokrasi masası', 'milletin masası', neyse adı, bizi birleştiren tek bir konu var: Bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirmek" diyerek 'altılı masa'nın hedeflerine yönelik konuştu.

"TÜRKİYE TEHLİKELİ BİR MECRAYA GİDİYOR"

"Türk Demokrasi Vakfı; Yeniden" toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkan noktalar şu şekilde:

Rejimi yaşatmak için nasıl geliyorsak gitmesini de bilmeliyiz. Başkalarının da bu ülkeyi yönetebileceklerinin kabulünü kendi zihin dünyamızda var edebilmeliyiz.

Tekerrür, yapılan yanlışlardan ders çıkarmamak ama demokrasiyi rayından çıkarıp ülkeyi başka bir yere götürmek demektir aynı zamanda. Tarihi tekerrür ettirmemek de siyaset kurumunun temel görevlerindendir.

Güzel bir konuşma yaptı sayın Arınç. 'Keşke diğer partiler de gelse buraya' dedi. Doğru. Demokrasiyi savunuyorsak bir arada olalım. Herkesin bir televizyonu var orada sadece belli olaylar tartışılıyor. Toplumu ayrıştırdık. Türkiye tehlikeli bir mecraya doğru gidiyor.

"BÜTÜN O DAVALARI KAZANACAĞIZ"

Biz, 'altılı masa' diyoruz bazen, 'Türkiye masası', 'demokrasi masası', 'milletin masası', neyse adı, bizi birleştiren tek bir konu var: Bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirmek. Her birimiz ayrı partiyiz, programlarımız farklı ama ülke bu haldeyken meseleyi bir parti meselesi olmanın ötesinde Türkiye meselesi haline gelmiştir. Türkiye'ye demokrasi birlikte getirmek zorundayız. Demokrasi gelir, kurallar oturur, taşlar yerine oturur, ondan sonra elbette her parti kendi görüşünü, düşüncesini bir şekliyle ifade edecektir. Halk kime teveccüh ederse elbette o da iktidar olacaktır.