Kılıçdaroğlu: Medya sahipleri atama yoluyla medya patronu oluyor
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,Muğla'nın Marmaris ilçesinde gerçekleştirilen ‘Anadolu Medya Buluşması Çalıştayı’na katıldı.
Muğla'nın Marmaris ilçesinde gerçekleştirilen ‘Anadolu Medya Buluşması Çalıştayı’na katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılçdaroğlu, basının sorunlarının yanı sıra siyasi sorunlara değindi. Daveti kabul edip çalıştaya katılan tüm gazetecilere teşekkür ederek konuşmasına başlayan Kılıçdaroğlu, “Hayatım boyunca lehte ve aleyhte yorum yapan hiçbir gazeteci arkadaşımı suçlamadım. Gazeteci dilediği gibi yazar, yorumlar” dedi.
Gazetecilerin halk adına sorgulama yaptığını ve çağdaş demokrasilerde medyanın 4. güç olarak kabul edildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Eğer bir ülkede demokrasi varsa gazetecilik olmalıdır, demokrasi yoksa hayatın her alanında sorun vardır, dolayısıyla gazetecilikte de sorun vardır. Egemenlik hakkının kullanılması tanım olarak anayasada olmalıdır diye yazılmasını istedim ama yazdıramadık. 15 Temmuz darbe girişimi oldu, hep beraber karşı çıktık. Darbeciler yargılansın mı, elbette yargılansın. Karar alındı. 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili 33 ere anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüsten 7 kez müebbet hapis cezası verildi. Bu adalet değil. Bülent Ecevit 60 yıl önce şunu söylüyor; ‘Hürriyetsizlik acı fakat haksızlık ondan da acı.' Biz bugün iki acıyı birden yaşıyoruz. Bugün medya sahipleri atama yoluyla medya patronu oluyor. Sen bunu altı ay yapacaksın bütün giderlerini karşılayacaksın deniyor. Tarihin tekerrür etmemesi için yöneticilerin geçmişteki hatalardan ders çıkarması lazım” dedi.
“Başbakan'ın elinden istifa dilekçesi alınması darbedir”
Bugün yasama, yürütme ve yargının yanında basının da bağımsız olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, “Acaba Türkiye'de yürütme organı gerekten sağlıklı çalışıyor mu? Hiçbir muhalefet partisine ihtiyaç duymadan arzu ettiği güce sahip ama bir sabah Başbakan saraya çağrılıyor. Elinden istifa dilekçesi alınıyor, bu darbe değil de nedir. Kaçınız buna tepki verdiniz. Kaçımız bunu televizyonlarda tartıştı. Anayasada aslında çok güzel hükümler var medya ile ilgili. ‘Basın özgürlüğü önündeki bütün engelleri kaldırmak basının görevidir' diyor. Anayasanın açık hükmüne rağmen anayasa ihlal ediliyor. Medyanın güç kaybetmesi, demokrasisinin güç kaybetmesi demektir. Medya halk adına gücü denetler” diye konuştu.
“Abdullah Gül'e yapılan ziyareti kimse haber yapamadı”
Bazı haberlerin yapılamadığını ileri sürerek basını eleştiren Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu ülkenin Genelkurmay Başkanı ve saray sözcüsü Sayın Abdullah Gül'e gittiler. Haber geldi, kimse yazamıyor. Bir internet sitesinin yöneticisi bunu haber olarak koydu. Önce haber kaldırıldı, sonra kendisi görevden alındı. Bu ziyaret bir haber mi evet ama bedeli gazeteci ödüyor. Vesayetten söz ediyorlardı. Demokrasi üzerinde vesayeti kabul etmiyorsanız saray sözcüsünü ve Genelkurmay Başkanını Sayın Abdullah Gül'e göndermezsiniz. Bu bir demokrasi ayıbıdır. Şu ana kadar yapılan bir açıklama yok” şeklinde konuştu.
Türkiye'de son dönemde 800 gazetecinin pasaportlarına ve basın kartlarına el konulduğunu, 173 medya kurumunun kapatıldığını, 3 binin üzerinde gazetecinin işsiz kaldığını kaydeden Kılıçdaroğlu, 54 gazetecinin de mal varlıklarına el konulduğunu söyledi. Medya üzerinde olağanüstü baskı olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Oturup düşünmemiz lazım. Önümüzde seçimler var. Sandığa giderken gazetecilerden istirhamım bir konuda ortak irade sergilemeliyiz, demokrasiyi savunmalıyız” dedi.
“Neden erken seçim istediler?”
Erken seçim kararı ile ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu, “Bir siyasi iktidar düşünün, çoğunluğu var istediği kanunu çıkarabilir. Yargıya, bürokrasiye egemen. Verdiği bir talimat dakikalar üzerinde yerine getiriliyor. Medya üzerinde egemen. Parlamentoda egemenliğine karşın KHK yetkisi var. Bütün bu yetkilere sahip olan iktidar neden seçim istiyor? Yönetemiyorlar. Katılırsınız katılamazsınız. Yönetemiyorlar. Demokrasi bağlamında bir araya gelmemiz lazım” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, gazetecilikte sendikalaşmanın zorunlu ve gazetecinin her konuda özgür olması gerektiğini söyledi.
Anadolu Medya Buluşması'nın son günkü programının açılışında konuşan Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar ise, ilçede verdiği hizmetlerden söz etti. Konuşmacıların tutuklu gazeteci Enis Berberoğlu'na selam ileterek başladığı konuşmada İzmir Milletvekili Gazeteci Atilla Serter, çalıştay kararının erken seçimden önce alındığını, bu nedenle çalıştayın erken seçimle bir alakasının olmadığını söyledi. Tuncay Özkan, Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Gürkan Durmuş, RTÜK üyesi İlhan Taşçı, Necati Kartal ve Hayriye Akok, çalıştayda görüşülen konular ve medyanın yaşadığı sıkıntıların çözümü için yapılması gerekenler konusunda sunum yaptı.
Gazetecilerin halk adına sorgulama yaptığını ve çağdaş demokrasilerde medyanın 4. güç olarak kabul edildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Eğer bir ülkede demokrasi varsa gazetecilik olmalıdır, demokrasi yoksa hayatın her alanında sorun vardır, dolayısıyla gazetecilikte de sorun vardır. Egemenlik hakkının kullanılması tanım olarak anayasada olmalıdır diye yazılmasını istedim ama yazdıramadık. 15 Temmuz darbe girişimi oldu, hep beraber karşı çıktık. Darbeciler yargılansın mı, elbette yargılansın. Karar alındı. 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili 33 ere anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüsten 7 kez müebbet hapis cezası verildi. Bu adalet değil. Bülent Ecevit 60 yıl önce şunu söylüyor; ‘Hürriyetsizlik acı fakat haksızlık ondan da acı.' Biz bugün iki acıyı birden yaşıyoruz. Bugün medya sahipleri atama yoluyla medya patronu oluyor. Sen bunu altı ay yapacaksın bütün giderlerini karşılayacaksın deniyor. Tarihin tekerrür etmemesi için yöneticilerin geçmişteki hatalardan ders çıkarması lazım” dedi.
“Başbakan'ın elinden istifa dilekçesi alınması darbedir”
Bugün yasama, yürütme ve yargının yanında basının da bağımsız olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, “Acaba Türkiye'de yürütme organı gerekten sağlıklı çalışıyor mu? Hiçbir muhalefet partisine ihtiyaç duymadan arzu ettiği güce sahip ama bir sabah Başbakan saraya çağrılıyor. Elinden istifa dilekçesi alınıyor, bu darbe değil de nedir. Kaçınız buna tepki verdiniz. Kaçımız bunu televizyonlarda tartıştı. Anayasada aslında çok güzel hükümler var medya ile ilgili. ‘Basın özgürlüğü önündeki bütün engelleri kaldırmak basının görevidir' diyor. Anayasanın açık hükmüne rağmen anayasa ihlal ediliyor. Medyanın güç kaybetmesi, demokrasisinin güç kaybetmesi demektir. Medya halk adına gücü denetler” diye konuştu.
“Abdullah Gül'e yapılan ziyareti kimse haber yapamadı”
Bazı haberlerin yapılamadığını ileri sürerek basını eleştiren Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu ülkenin Genelkurmay Başkanı ve saray sözcüsü Sayın Abdullah Gül'e gittiler. Haber geldi, kimse yazamıyor. Bir internet sitesinin yöneticisi bunu haber olarak koydu. Önce haber kaldırıldı, sonra kendisi görevden alındı. Bu ziyaret bir haber mi evet ama bedeli gazeteci ödüyor. Vesayetten söz ediyorlardı. Demokrasi üzerinde vesayeti kabul etmiyorsanız saray sözcüsünü ve Genelkurmay Başkanını Sayın Abdullah Gül'e göndermezsiniz. Bu bir demokrasi ayıbıdır. Şu ana kadar yapılan bir açıklama yok” şeklinde konuştu.
Türkiye'de son dönemde 800 gazetecinin pasaportlarına ve basın kartlarına el konulduğunu, 173 medya kurumunun kapatıldığını, 3 binin üzerinde gazetecinin işsiz kaldığını kaydeden Kılıçdaroğlu, 54 gazetecinin de mal varlıklarına el konulduğunu söyledi. Medya üzerinde olağanüstü baskı olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Oturup düşünmemiz lazım. Önümüzde seçimler var. Sandığa giderken gazetecilerden istirhamım bir konuda ortak irade sergilemeliyiz, demokrasiyi savunmalıyız” dedi.
“Neden erken seçim istediler?”
Erken seçim kararı ile ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu, “Bir siyasi iktidar düşünün, çoğunluğu var istediği kanunu çıkarabilir. Yargıya, bürokrasiye egemen. Verdiği bir talimat dakikalar üzerinde yerine getiriliyor. Medya üzerinde egemen. Parlamentoda egemenliğine karşın KHK yetkisi var. Bütün bu yetkilere sahip olan iktidar neden seçim istiyor? Yönetemiyorlar. Katılırsınız katılamazsınız. Yönetemiyorlar. Demokrasi bağlamında bir araya gelmemiz lazım” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, gazetecilikte sendikalaşmanın zorunlu ve gazetecinin her konuda özgür olması gerektiğini söyledi.
Anadolu Medya Buluşması'nın son günkü programının açılışında konuşan Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar ise, ilçede verdiği hizmetlerden söz etti. Konuşmacıların tutuklu gazeteci Enis Berberoğlu'na selam ileterek başladığı konuşmada İzmir Milletvekili Gazeteci Atilla Serter, çalıştay kararının erken seçimden önce alındığını, bu nedenle çalıştayın erken seçimle bir alakasının olmadığını söyledi. Tuncay Özkan, Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Gürkan Durmuş, RTÜK üyesi İlhan Taşçı, Necati Kartal ve Hayriye Akok, çalıştayda görüşülen konular ve medyanın yaşadığı sıkıntıların çözümü için yapılması gerekenler konusunda sunum yaptı.