Kılıçdaroğlu, Kadir İnanır'a öyle bir cevap verdi ki..
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ünlü oyuncu ve Akil İnsanlar Heyeti üyesi Kadir İnanır'ın CHP'ye yönelttiği eleştirilere yanıt verdi.
CHP'nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kimi aday yapacağı yönündeki sorulara da cevalayan Kılıçdaroğlu, Kemal Derviş ve Yılmaz Büyükerşen iddialarını yorumladı.
Habertürk gazetesinden Muharrem Sarıkaya'ya konuşan Kılıçdaroğlu, İnanır'ın "Her kesime eşit durmalılar" sözlerini "Kendimizi Kadir Bey'e (İnanır) de anlatamamış isek sorun bizde demek ki; üstünü Kadir Bey doldurur artık..." diyerek yanıtladı. Kılıçdaroğlu, "Kadir İnanır'ın sanatçılığına şapka çıkarıyorum; kendisini çok seviyorum" derken "CHP her kesime eşittir" vurgusu yaptı.
İşte Sarıkaya'nın Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeden çarpıcı bölümler:
KÖŞK İÇİN KEMAL DERVİŞ İDDİASI DOĞRU MU?
Hafta sonu İstanbul'da buluştuğu Kemal Derviş'e adaylık önerip önermediğini sordum, "Adaylık konusunu hiç konuşmadık" dedi.
Derviş ile Türkiye'nin geleceği ve Batı'daki algısı üzerine sohbet ettiklerini söyledi.
"Derviş'e adaylık teklif etmek aklınızdan geçti mi?" dedim, "Cumhurbaşkanlığını da çok iyi yapar, ama hayır" yanıtını verdi.
BÜYÜKERŞEN SİNYALİ
Derviş'in adaylığına yaklaşımı, Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in gerisindeydi.
Nitekim, "Aradığınız Cumhurbaşkanı profili ile anketten çıkan isimler arasında uyuşan var mı?" soruma, "Evet var, ama söylemem doğru olmaz" dedi.
Anketlerde Büyükerşen isminin öne çıktığını anımsatmamla birlikte övgüler geldi:
"Umur görmüş bir devlet adamı. Bir hoca, söylemleriyle bütün Eskişehir'i kucaklayan bir kişi. Hiçbir yurttaşa ayrım yapmayan, bozkırın ortasında bütün Türkiye'nin imrendiği bir kenti yaratan insan... Çok katı siyasal kimliği de yok; herkese eşit mesafede ve herkesi kucaklıyor. Çok değerli bir politikacı; iki kimliği de onurla taşımasını biliyor."
MHP ile bir çatı adayda uzlaşı üzerinde çok durmadı, görüştüğü sivil toplum örgütlerinin "siyasi kimliği öne çıkmayan aday istediklerini" söyledi.
Sivil toplum kuruluşlarıyla yapacağı görüşmenin ardından siyasi parti liderleriyle görüşmesinde çatı aday konusunu ele alabileceklerini söyledi.
Sözlerinin bütünü, çatı aday arayışını önemser nitelikte değildi.
'AKLANSIN, BAŞIM ÜZERİNDE'
Siyasi parti liderleri turunda "şu an için Başbakan Erdoğan'ın bulunmadığını" bildirdi.
Nedenini, "Bir cumhurbaşkanı adayına gidip 'Sivil toplum kuruluşları şu adayı istiyorlar' demem şık olmaz" diye açıkladı.
"Erdoğan'ın aday olmaması gerekir" de dedi ve devam etti:
"Yargı kararı çıkmamakla beraber hakkında önemli şaibeler var. Merak ediyorum, paraları sıfırlama çabasında, kalan 30 milyon Euro'yu nereden kazandı? Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı koltuğu şaibeye teslim edilmemelidir. Eğer bir kişi kendi ülkesine, insanına saygı gösteriyorsa evvela aklanır gelir, biz onu başımızın üzerinde taşırız."
Cumhurbaşkanı adaylarının propaganda çalışmasına siyasi partilerin destek vermesini şık bulmadığını, gösterecekleri adayın kampanyasını da yürütmeyeceklerini açıklayıp ekledi:
"Eğer siyasal partiler yarışacaksa baştan Cumhurbaşkanı'nı taraflı hale getirmiş oluruz. Hem tarafsız, objektif olacak diyoruz, hem de başka bir eylem geliştirmiş oluruz ki bu söylem ve eylemlerimizin örtüşmediği anlamına gelir."
Habertürk gazetesinden Muharrem Sarıkaya'ya konuşan Kılıçdaroğlu, İnanır'ın "Her kesime eşit durmalılar" sözlerini "Kendimizi Kadir Bey'e (İnanır) de anlatamamış isek sorun bizde demek ki; üstünü Kadir Bey doldurur artık..." diyerek yanıtladı. Kılıçdaroğlu, "Kadir İnanır'ın sanatçılığına şapka çıkarıyorum; kendisini çok seviyorum" derken "CHP her kesime eşittir" vurgusu yaptı.
İşte Sarıkaya'nın Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeden çarpıcı bölümler:
KÖŞK İÇİN KEMAL DERVİŞ İDDİASI DOĞRU MU?
Hafta sonu İstanbul'da buluştuğu Kemal Derviş'e adaylık önerip önermediğini sordum, "Adaylık konusunu hiç konuşmadık" dedi.
Derviş ile Türkiye'nin geleceği ve Batı'daki algısı üzerine sohbet ettiklerini söyledi.
"Derviş'e adaylık teklif etmek aklınızdan geçti mi?" dedim, "Cumhurbaşkanlığını da çok iyi yapar, ama hayır" yanıtını verdi.
BÜYÜKERŞEN SİNYALİ
Derviş'in adaylığına yaklaşımı, Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in gerisindeydi.
Nitekim, "Aradığınız Cumhurbaşkanı profili ile anketten çıkan isimler arasında uyuşan var mı?" soruma, "Evet var, ama söylemem doğru olmaz" dedi.
Anketlerde Büyükerşen isminin öne çıktığını anımsatmamla birlikte övgüler geldi:
"Umur görmüş bir devlet adamı. Bir hoca, söylemleriyle bütün Eskişehir'i kucaklayan bir kişi. Hiçbir yurttaşa ayrım yapmayan, bozkırın ortasında bütün Türkiye'nin imrendiği bir kenti yaratan insan... Çok katı siyasal kimliği de yok; herkese eşit mesafede ve herkesi kucaklıyor. Çok değerli bir politikacı; iki kimliği de onurla taşımasını biliyor."
MHP ile bir çatı adayda uzlaşı üzerinde çok durmadı, görüştüğü sivil toplum örgütlerinin "siyasi kimliği öne çıkmayan aday istediklerini" söyledi.
Sivil toplum kuruluşlarıyla yapacağı görüşmenin ardından siyasi parti liderleriyle görüşmesinde çatı aday konusunu ele alabileceklerini söyledi.
Sözlerinin bütünü, çatı aday arayışını önemser nitelikte değildi.
'AKLANSIN, BAŞIM ÜZERİNDE'
Siyasi parti liderleri turunda "şu an için Başbakan Erdoğan'ın bulunmadığını" bildirdi.
Nedenini, "Bir cumhurbaşkanı adayına gidip 'Sivil toplum kuruluşları şu adayı istiyorlar' demem şık olmaz" diye açıkladı.
"Erdoğan'ın aday olmaması gerekir" de dedi ve devam etti:
"Yargı kararı çıkmamakla beraber hakkında önemli şaibeler var. Merak ediyorum, paraları sıfırlama çabasında, kalan 30 milyon Euro'yu nereden kazandı? Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı koltuğu şaibeye teslim edilmemelidir. Eğer bir kişi kendi ülkesine, insanına saygı gösteriyorsa evvela aklanır gelir, biz onu başımızın üzerinde taşırız."
Cumhurbaşkanı adaylarının propaganda çalışmasına siyasi partilerin destek vermesini şık bulmadığını, gösterecekleri adayın kampanyasını da yürütmeyeceklerini açıklayıp ekledi:
"Eğer siyasal partiler yarışacaksa baştan Cumhurbaşkanı'nı taraflı hale getirmiş oluruz. Hem tarafsız, objektif olacak diyoruz, hem de başka bir eylem geliştirmiş oluruz ki bu söylem ve eylemlerimizin örtüşmediği anlamına gelir."