Habertürk programcısı Veyis Ateş: 1 dk 14 saniye
Tele 1 TV Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ: 2 dk 38 saniye
Sözcü yazarı İsmail Saymaz: 3 dk 17 saniye
Habertürk programcısı Mehmet Akif Ersoy: 54 saniye
Yoldaşlar, bazen rakamlar her şeyi anlatır.
Türkiye’de gazeteciliğin halini de işte bu rakamlar anlatıyor.
Bir web sitesi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun dün geceki Habertürk yayınında, gazetecilerin konuşma süresini toplamış.
Ortaya bu tablo çıkmış…
3 saatten fazla süren yayında, ağızlarını bu kadar açabilmişler!
Herkes hemfikirdi, dünkü yayın Soylu kadar karşısına çıkan, bu gazeteciler için bir sınavdı.
Bir kesim de yayından önce çok heyecanlandı.
Bir AK Parti’li bakan uzun süre sonra ilk kez ‘muhalif’ gazetecilerin karşısına çıkacaktı.
Saymaz ve Yanardağ’dan bahsediyorlar :)
Malum bunun son örneği, Binali Yıldırım’ın, İBB Büyükşehir adaylığı sırasında Ekrem İmamoğlu’yla birlikte, Fox spikeri İsmail Küçükkaya’nın karşısına çıkmasıydı.
Şimdiiiiiii, benim gibi medyanın gediklisi değilseniz, size sunulan imajlara kolayca kanabilirsiniz.
Mesela zamanında Küçükkaya’nın Binali Bey’e ne kadar yakın olduğunu bilmiyorsanız…
Dünkü yayına katılacak isimleri de görünce güldüm, medyanın alaveresinden bihaber kitle gene zokayı yutmuş dedim.
Yayın sonu görürler gerçekleri diye düşündüm…
Öyle de oldu.
Neyse ki, bu son birkaç yıl, herkesin maskelerinin düştüğü, ilginç bir süreç.
Neyse lafı uzatmayayım da, başlasın sıfırcı hoca Keskin Kalem karneleri dağıtmaya!
İSMAİL SAYMAZ: 5 ÜZERİNDEN 1
Yetenekli bay İsmail Saymaz…
Birkaç soru sorar gibi yaptı ama genelde dut yemiş bülbüldü…
Ruhsar Pekcan haberini ilk ben yaptım diye böbürlenen Saymaz’a Soylu’nun golü ağır oldu.
Soylu’nun ‘haberi ilk sen yapmadın, Sözcü’den Serpil Yılmaz yaptı’ sözüyle yerle yeksan oldu.
Hele ki yayın başında yaptığı, çıkarken tutuklanır mıyız, esprisi büyük gaftı.
Hürriyet’teki ballı koltuklarından olan, kendini gazeteci şöhreti zanneden bir grup Twitter’dan, Saymaz’a sahip çıktı.
‘Bakın İsmail soru sormaya başladı’ dedi ama…
Mahalle desteği de Saymaz’ı kurtaramadı.
Gecenin en çok çakanı o oldu, beklentiyi en çok o yükselttiği için.
Karne notu: 5 üzerinden 1.
Yani başarısız.
MERDAN YANARDAĞ: 5 ÜZERİNDEN 2
Pek çok kişinin aksine, ben Yanardağ’la ilgili beklentimi pek yüksek tutmadım.
Çünkü zaten yayın öncesi attığı bir tweet, neden o yayına çıktığı hakkında fikir veriyordu.
Uğur Mumcu’yu Ağar değil İran öldürdü diyordu…
Neyse…
Dakikalarca soru soramadan oturdu…
Sonra da baktı rezil olacağım, bari kendimi kurtarayım, soru sormuş olayım dedi.
Aldı sazı eline, başladı 10 tane soruyu arka arkaya, boca etmeye.
Amacı cevap almak değildi, muhalif mahalleye karşı yüzünü düşürmemekti.
Soylu’ya istifa edecek misiniz, diye sorduğunda aldığı, ‘e senin hakkında da bir sürü iddia var’ yanıtı…
Bu yanıt karşısındaki felç olma hali görülmeye değerdi.
Notu: 5 üzerinden 2
Yani geçer. Soru sormak için çaba gösterdiği için.
MEHMET AKİF ERSOY: Karne notu yok, çünkü öğrenci yoklamadan kaldı!
Gece boyunca, koltuğunun ucunda, heyecan içinde oturdu.
Bir boşluk bulup aradan dalma niyetiyle.
Ancak olmadı.
En sonunda moderatör Kübra Par’a dönüp ‘örtmenim söz istiyorum’ edasıyla kibarca rica etti.
Programın sonlarına doğru sözü alabildi.
45 saniye konuştu.
Sonra yine sustu…
Ha bir tek arada bir Soylu ne zaman Hadi Özışık dese hop oturup hop kalktı.
Lafı kısa kesip, müdahale derdindeydi sanki.
Malum patronu Kenan Tekdağ’la Özışık arasından su sızmazdı.
Belli ki tembihlenmiş…
Görevini yerine getirmeye çalıştı, onun haricinde, böylesine tarihi bir yayını, seyirci gibi stüdyodan izledi.
Ha vardı, ha yoktu.
O nedenle kendisine not vermiyorum.
Öğrenci yoklamada yoktu!
VEYİS ATEŞ: PEKİYİ
Gecenin en samimi, görevini en iyi yerine getiren ismi oydu.
Bakan Soylu’ya ne kadar yakın olduğunu bilen bilir.
Gazeteci grubunun sözcüsü sıfatıyla, bir açılış konuşması yaptı.
‘Her türlü soruyu soracağız, rahat olun’ dedi.
Gerçi öyle olmadı.
Kendisi de, neredeyse tek söz aldığı yerde ‘kendinizi yalnız hissediyor musunuz?’ dedi.
Çok yakın olduğu bakana, duygusal bir soru sordu.
Muhalifmiş gibi yapmadı.
Olduğu gibi göründü, göründüğü gibi oldu.
O nedenle notu: Pekiyi!
Kendisiyle ilgili sosyal medyada yapılan esprilerden birini de paylaşmazsam olmazdı.
MODERATÖR KÜBRA PAR’A BİR ÇİFT SÖZ
Onu karne listesine bile almadım.
Deneyimsiz, başarısız, bu işin altından kalkamayan bir isim olarak tarihe geçti.
Gazeteciler soru sormak için adeta birbirini yerken, ne onları susturabildi.
Ne de Soylu’yu biraz susup gazetecileri dinlemeye ikna edebildi…
Bazen soruları arka arkaya almaya çalıştı.
Kah panikledi, kah yetersiz kaldı.
Gene de, şaşırtıcı şekilde halinden memnundu.
‘Tarihi bir yayını yönetiyorum’ havasındaydı…
Zaten kendisi de sosyal medya hesabından şu paylaşımı yapmış:
E madem elinden gelen bu, bu mesleği niye yapıyorsun?
Ahmet Hakan’ın yengesi olmak ancak seni bir yere getirir.
Ama geldiğin yerde seni tutamaz…
Bu da Keskin Kalem’den sana bir nasihat!
KESKİN KALEM
keskinkalem@medyaradar.com