Keskin Kalem'den bomba kulis! Kanaltürk yerel seçim sonrası satılacak!

Medyaradar'ın usta yazarı Keskin Kalem, geçtiğimiz haftasonu Spor Servisi'nin görevine son verildiği Kanaltürk ile ilgili olarak güvenilir bir kaynaktan edindiği bilgileri yazdı.

Bir Fes:
Geçen hafta cuma gecesi ne var ne yok diye ekrana göz atmaktaydım. Birden dehşete düştüm. Gözlerimi oluşturdum. Yok yok gördüğüm doğruydu: ekranda koskoca feshi bir kafa vardı. Acaba bir Fas ya da Cezayir kanalını mı açtım yanlışlıkla diye, televizyonumun sesini açtım. Adam Türkçe konuşmaya çalışıyordu. O sırada ekranda adamın adı belirdi. Adının yanında Tarihçi yazıyordu(?) Bir süre baka kaldım ekrana...

Bir Vay Anasını:
Ta ki, hükümet yanlısı br tematik kanalın büyük olayları deşifre(!) eden sunucusunun o tarihçiye, "Sayın tarihçi, biliyorsunuz 17 Aralık'ta devlet içerisinde bir 'paralel yapı' ortaya çıktı. Ama siz bu yasadışı yapıyı çok önceden görmüştünüz" diye seslene kadar... Fesli tarihçi 1995'den bu yana!" demez mi?

FES BAŞINA FES BAŞINA PÜSKÜLÜ BEN OLAYIM...

Vay anasını! Fesli Tarihçi'nin neredeyse 20 yıldır bilip söylediği O paralel yapıyı (haşaşileri, vücuduna sızdığı devletimizi hasta eden virüsü) duayen habercimiz(!) henüz deşifre edebilmişti.

Vay anasını! Türkiye Cumhuriyeti'nde bir TV programcısı bir tarikatı, bir başka tarikatçıya deşifre ettiriyordu!

Sonra kendime kızdım. Kendimi, "Şimdi anladın mı O Cumhuriyeti?" diyen Ertuğrul Özkök gibi hissettim. Neden şaşırıyordum ki? Yıllarca, sahte özgürlük, uyduruk açılım ve yeni Osmanlıcılık(!) masallarıyla ezberimizi bozup; DNA'mızı değiştirmemişler miydi? Al sana yeni Osmanlı!

76 MİLYON'A TECAVÜZ ETMİŞLER...

Daha sonra dinlemeleri düşündüm. An geçmiyor ki önemli şahsiyetin bir telefon konuşması ya da gizli çekilmiş görüntüsü veya sesi piyasaya düşmesin. Yahu kardeşim bu ülkede herkes, herkesi dinlemiş. Herkes, herkesi arşivlemiş. "Uşak bahçıvana, bahçıvan aşçıya, aşçı hepsine" misali... Tapeler, tapeler, tapeler...

Ancak görünen o ki, dinleyenleri de dinlemişler. Yani kimin av, kimin avcı olduğu belli değil. Kaba tabirle kör tuttuğunu dinlemiş. Tekmil Türk vatandaşı tecavüze uğramış! Bu durum ne sadece Paralel Yapı ne de Asimetrik Psikolojik Savaş'la açıklanabilir. Bu durumun karşılığı: Hepiniz Yamuksunuz Be!

KANALTÜRK'ÜN İÇİ TAMAMEN BOŞALTILDI!

Bir Tenkisat:
Yine hafta sonu üzücü bir tenkisat haberi okudum ( medyaradar.com ) da. Kanaltürk'te yine bir toplu işten atılma yaşanmış. Daha doğrusu bir servis kapatılmış . Spor Servisi. Küçüle, küçüle zaten sadece 10 kişi kalan Spor Servisi cuma günü kapatılmış. Aylardır "Kerameti kendinden menkul" bir genel müdür tarafından içi yavaş, yavaş boşaltılan Kanaltürk, bu son tenkisatla tamamen bomboş kaldı. Çok değil üç-beş ay önce de içi boşaltılarak iyice küçültülen Program Servisi, "Nev'i şahsına münhasır" bir kameramana emanet edilmişti.

KANALTÜRK YEREL SEÇİM SONRASI SATILACAK!

İçeriden güvenilir bir kaynaktan edindiğim bilgilere göre,;
1- Bütçesi Akın İpek tarafından onayanmayan genel müdür, hiç birşey üretemediği için "işten artmazsa dişten artar" diyerek, adam atarak bütçesini "denk"leştirmeye çalışıyormuş.
2- Ve daha da önemlisi, Akın İpek'in bir türlü dikiş tutmayan kanalı yerel seçimlerden hemen sonra (Nisan-Mayıs 2014 gibi) elden çıkartmayı düşünüyormuş...Hatta kanalın taliplilerinden birinin Acun Ilıcalı diğerininse Libyalı bir işadamı olduğu belirtiliyor.

Haydi Hayırlısı...

KESKİN KALEM