'KEŞKE ELİM KIRILSAYDI DA YAZMASAYDIM!..' SERDAR TURGUT NEDEN PİŞMAN OLDU?.. TURGUT'UN FOX SPİKERİNE YENİ TAVSİYESİ NE OLDU?..
Bun son derece soft erotik bir görüntü değil mi? Evet; öyle ne sakıncası var?.. Sadece eteğin boyunun iyi ayarlanması gerekiyor.
Birkaç gündür hüzünlüyüm
Özge Uzun'un, Fox Televizyonu 17.30 haberlerini sunarken verdiği ekran görüntüsüne destek olan yazımı keşke elim kırılsaydı da yazmasaydım.
Çünkü onun mini sayılabilecek bir etekle bacak bacak üstüne atarak sunduğu haberler internette neredeyse binlerce sitede tartışıldığı halde, bu konuyu ben ele alıp yazınca, sanki bu tartışmalar hiç ortada yokmuş da konuyu ilk ben durup dururken ortaya atıp tartışmışım gibi tavır aldı insanlar.
Halbulki bir fenomen haline gelen bir olayı ben sadece anlayıp anlamlandırmaya çalışıyordum. Ve evet kızın sunduğu o görüntüyü destekledim de... Doğru olanın bu olduğunu biliyorum. Bunu da Rupert Murdoch'tan öğrendim.
Tabloid gazeteciliğin duayeni Murdoch, kitlelerin ilgisini nasıl çekeceğini dünyada hemen herkesten daha iyi bilir. O, dünyadaki Fox kanalında kadın sunuculara ekranda bu görüntüyü verdiriyorsa bunun bir anlamı olmalı.
Bun son derece soft erotik bir görüntü değil mi? Evet; öyle ne sakıncası var?.. Sadece eteğin boyunun iyi ayarlanması gerekiyor. Abartılı kısa etek olursa maalesef laubalilik olarak algılanır. İşkadını kıyafetinin dizin dört parmak üstü etek kısalığı ise mükemmeldir. İlgi çeker. Hem ciddiyete de kimse laf edemez.
Her konuyu eğip bükerek tartışmaya alışık olan geri kafalar şunu anlayın: Bu konu cinsellikle alakalı değil, sadece ekran zarafeti tartışılıyor burada.
Ama birkaç gündür ne oldu biliyor musunuz?
Malum, hava erken kararıyor. Yazım bittikten sonra biraz yorgun oluyorum. Tekrar okumak filan istemiyorum. Hava da iç karartıcı zaten. Ben de 'Bari televizyonu açayım' diyorum. O saatte 'Benimle Evlenir misin?' programını seyredecek halim yok ya, Fox TV 17.30 haberinin saaati benim için ideal oluyor.
Yazıyı yazdım, bayağı da tartışıldı ya; baktım kıza haberlerde, yazıdan önceki rahat oturuşu ortadan kalkmış ve masa altına salıyor bacağını. Veya daha büyük dehşet olarak bir keresinde pantolon da giymişti.
Kızın dediğine göre kocasının ekrandaki eski görüntüyle bir sorunu yokmuş. O zaman kızın üstüne 'mahalle baskısı' yapıldı demektir.
Vardır Türkiye'de böyle tipler. Ahlak konusunda ahkam kesmeye çalışırlar. Ahlakı kadın etek boyuna bağlarsanız kafanız zaten çalışmıyor demektir.
Ama bunlar aptal olmalarına rağmen baskı yapmayı çok iyi bilirler. Seksüel faşistler 'Ciddiyet lazım' filan diyerek genç beyinleri ürkütürler.
Eğer durum böyleyse kızım sakın ha takma bu adamları sen ve eski yolundan devam et. O başarılı bir seçimdi. Ailen de arkanda anladığım kadarıyla. Sen ekran zarafeti oluşturan görüntüne bir an önce geri dön.
Ama bir de açık baskı olmadan kendi kendine baskılar yaratan insanlar vardır. Ben buna 'akşam sendromu' diyorum. Özge Uzun bunu yapıyor da olabilir. Tüm yayın yönetmenlerinde bu hastalık vardır. Patrondan daha fazla patron gibi düşünür ve kendi altlarına özgürce baskı yaparlar.
Daha önce yazdım ya; ben AKŞAM'da yıllardır ilişkiler üzerine yazı yazabilecek cesur kadınlar aradım.
Doğal olarak arayışa en cesur olabileceğine inandığım kadınlardan başladım. İlk önce nasıl yazmalarını istediğimi anlamadılar. Sonra da 'Hayal edemiyorsanız kendi ilişkilerinizi anlatın' dedim.
Bundan daha fazla net anlatılmaz bir şey değil mi? Sonra bu arayışımdan beni tamamen vazgeçiren cevapları aldım. Birçoğu bana 'Ama babam bana kızar' dedi.
Olabilir, doğrudur. Kız babası olsaydım ben bile belki hafif kızabilirdim. Ama şunu da biliyorum; kızım beni o durumda doğruya da ikna edebilirdi. Bu kadar da farkımız olsun değil mi?..
Ama genelde durum eğer öyleyse arayışı sürdürmenin de bir anlamı yok demektir. Umutsuz bir durumla karşı karşıyaydım.
Eğer Fox kanalındaki kız kendi kendine bu tür bir baskıyı yaratıyorsa bu da yanlış. Ama bunu ona nasıl anlatabileceğimi bilemiyorum şu anda. Dört karış kısa etek yüzünden kimse kimseye damga filan vuramaz.
Veya vururlar da ama bunları takmak, yenilmek demektir.
İzliyorum ve konuyu takip edeceğim.
Sunucu kız şunu bilsin; baktığın kameranın arkasında, çok uzaklarda bir çift şaşı göz seni izliyor. Bu da bir tür 'mahalle baskısı' olmalı... Ama benimki iyi baskı. Güzel olan için baskı.
Özetle; eğer baskı benim yaptığım bir baskı ise, otomatikman bu iyidir demek.
Bu da bir norm oluşturmalı artık. Herkes kabul etmeli bunu. Çünkü ben anlatmaktan çok yoruldum. Bu da bilinsin...
SERDAR TURGUT/AKŞAM