"KENDİNE CİDDİ YAZAR GÖRÜNTÜSÜ VERENLERLE DÜELLOYA VARIM!..." HANGİ GAZETENİN GENEL YAYIN YÖNETMENİ KÖŞE YAZARLARINA VERDİ VERİŞTİRDİ?... İŞTE O SÖZLER!..
"Onların fikir diye attıkları şey, benim kitabımda sadece bir dipnot olarak yer alacak"
Bazı yazarların işi zor
Yazar olmak bazılarına hayli zor gelir. Bunlardan bir kısmı yazıyı zorlanarak yazar. En basit konuyu, içinde tek orijinal fikir olmayan yazıyı bile sabah başlayıp gece yarısı bitirebilen kişileri tanırım ben.
Onlar tek yazılarını bitirirken, ben en azından dört adet farklı yazıyı rahatlıkla yazıp bitiririm ve üstelik mutlaka uzun süren bir öğle yemeğine de çıkabilirim.
Yemekte üç adet martini içtikten sonra, bir evlilik dışı gayrimeşru ilişki yaşamaya da gitsem, işe döndüğümde o kişi hâlâ ilk yazısını yazıyor olabilir.
Yazı yazmakta bu kadar kabız olabilen insanların meslek olarak yazarlığı seçmesi hayli acıklı ve absürd bir meseledir.
Yazıyı bu tür yazanlardan çok da iyi başyazar çıkar. Çünkü başyazarlar kolay yazı yazamamalarını derin düşüncenin sonucu olarak anlatırlar. Benim gibi gerçekleri bilmeyenler dışında bazıları bu yalanı yerler de.
Başyazarlığın bir diğer olmazsa olmaz koşulu, yazdığın yazıda bir tek bile orijinal fikrin olmaması gereğidir.
Orijinal fikre ve yeteneğe sahip olanlar iyi yazar olur da başyazar katiyen olamazlar. O tamamen ayrı bir meslek dalıdır adeta.
Yazılarını kabız kabız, uzun saatler boyunca yazanlar sonuçta mutlaka kötü yazı da ortaya çıkardıklarından başyazar ihtiyacı olduğunda ilk olarak başvurulması gereken gruptur. Bunlar adeta gayriihtiyari başyazardır. Her biri potansiyel başyazardır.
Ben daha önce bunlardan bazılarını yazı düellosuna davet etmiştim. Kendilerine, bir saatte yarışa başlayalım, ben başyazı da dahil onların yazdığından en azından beş adet daha fazla yazıyı belirli sürede yazıp bitireceğimi, üstelik isterlerse yazı konularını da kendilerinin seçebileceğini söylememe rağmen hiçbirisi yarışmaya yanaşmadı.
Yazı yeteneği olmaması bir sorun tabii ki ama bununla da bitmiyor. Bir de yazı konusu seçmekte yaşanan sorunlar var.
Bazı yazarlar ciddi yazı yazmayı marifet sanır. Bu kategoriye girenlerin çoğunda temelde yazı yeteneği de olmadığından onların ciddi fikir olarak nitelendirdikleri şey kahvehane sohbetlerinde ortaya atılan `Ne olacak memleketin hali´ ve `Vatan nasıl kurtulur´ muhabbetindeki düzeyi aşamaz.
Kahvehanelerdeki sohbeti aynen alıp yazanlar hemen hızla başyazar makamına oturabilir. O sohbetlere kendinden orijinal fikirler ekleyenlerin başarılı olabilme şansı yoktur.
Aslında ciddi yazı yazmak dünyanın en kolay işidir. Bu konuda da bir düello davetim var. İddia ediyorum; kendisine ciddi yazar görüntüsü veren herkesle düelloya hazırım. Konuyu onlar seçsin. İstedikleri konuda onlar gazete yazılarını bitirinceye kadar ben o konu hakkında bayağı kapsamlı bir kitap yazacağımı iddia ediyorum. Onların fikir diye attıkları şey, benim kitabımda sadece bir dipnot olarak yer alacak üstelik.
En sıkı yazarlar, günlük rutinin dışına çıkıp da popüler kültürün alanına girip, eli yüzü düzgün bir laf edebilenlerden çıkar. Penis hakkında 500´e yakın yazı yazmanın kolay olduğunu sananlara tavsiyem penis hakkında sadece tek bir yazı yazmalarıdır. Görecekler ki 500 kez hem de hepsinde orijinal olabilerek konuya girmek her babayiğidin işi değildir.
Seks konusunda yazmak da kolay değildir. Bu işi iyi yapan kadınlar mutlaka aynı zamanda da iyi yazar olur. Çünkü kötü olsalar iş kolaylıkla müptezelliğe kaçar. Ciddi yazarlar bu tür yazarları küçümser. Ciddi yazarlar hem anal hem de oral retenti