Kemal Öztürk'ten Aydın Ünal'ın ayrılığına olay yorum: Tehlike çanları çalıyor...
Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk’ten, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e sert eleştiriler yönelttikten sonra Yeni Şafak’ta yazmayı bıraktığını duyuran eski AKP milletvekili ve yazar Aydın Ünal’a destek geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir dönem metinlerinin yazarlığını da yapan eski vekil Aydın Ünal Yeni Şafak’la “Kaçıyor muyum? Evet kaçıyorum…” yazısıyla yollarını ayırmasının yankıları sürüyor.
Konuyla bir yazı kaleme alan Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk, Ünal’ın misyonunu iyiliği teşvik etmek, kötülüğü önlemek ve eğri kılıç olmaya çalışmak” olarak değerlendirdi.
Eski AKP milletvekili ve yazar Aydın Ünal dünkü yazısında Yeni Şafak’tan ayrıldığını duyurdu. AKP’nin genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın metin yazarlığını da yapmış olan Aydın Ünal, bir önceki yazısında 2017 yılında görevden alınan Ankara Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Melih Gökçek’e sert eleştiriler yöneltmişti.
Öztürk’ün Aydın Ünal’la ilgili yazısı şöyle:
“İyiliği emretmek, kötülüğü engellemek ve eğri kılıç olma yöntemleri, İslam’ın kendi içinde bir denetim, kontrol ve iyileştirme mekanizması anlamına geliyor. Bir özeleştiri mekanizması yani.
Dışarıdan bir müdahaleye gerek duymadan, Müslümanların kendi içinde iyiliği emredip, kötülüğü engelleyecek bir sistem ve ekip bulunmasını emreden Allah, bu ekibi de ‘kurtuluşa erenler’ olarak müjdeliyor üstelik.
Bugün bizim camianın en çok tartıştığı ve üzerinde durduğu konu, eleştiri meselesidir. Gördüğümüz bir yanlışı söylemek, özeleştiri yapmak ve bunun düzeltilmesi için eğri kılıç olmaya çalışmak sanırım eskisi kadar kolay değil.
AYDIN ÜNAL NEDEN VEDA ETTİ?
Uzun yıllar Ankara’da beraber çalıştığım ve Yeni Şafak’ta birlikte köşe yazarı olduğumuz değerli dostum Aydın Ünal’ın veda yazısı, bu zorluğu anlatan en iyi örneklerden biri olarak tarihe kaydoldu.
Aydın tam olarak yapıcı eleştiri yapan, üslubunda hassas ve içeride duran biriydi. Ancak onun yapıcı, nazik eleştirileri bile tahammülsüzlük yaratmış ve baskı görmesine neden olmuş ki, yazı hayatına ara vermek ve “kaçmak” zorunda kaldı:
“Kaçışımız düşmandan değil, ‘dost’ görünenden kaçıştır. Kaçışımız korkudan değil, pervasızlıktan; tehditten değil, aldırmazlıktan, gözü dönmüşlükten, hırstan kaçıştır. Kaçışımız, masumane kaygılarla dostça uyarılarımızı sınırsız iştihalarının ve kifayetsiz ihtiraslarının önünde mania olarak görenlerin iftiralarından, ithamlarından kaçıştır. Kaçışımız Rahmet-i Rahman’adır.” (21 Ocak 2019 Yeni Şafak)
TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR
Gazetemizin tüm okuyucuları Aydın Ünal’ın yapıcı eleştiri yaptığına şahittir. Ancak buna bile tahammül edemeyen, ‘gözü dönmüş, kifayetsizlerin’ varlığından şikayet ederek kalemini kırdı Aydın.
Eğer bu camia Aydın Ünal gibi, ömrünün en verimli çağlarını AK Parti’ye, devlete ve ülkesine hizmet etmekle geçirmiş bir kişinin dost uyarılarına tahammül edemeyecek duruma gelmişse, tehlike çanları çalmaya başlamış demektir. Aklımızı başımıza alıp düşünmeliyiz.”