Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Fahrettin Altun’a sert sözler! ‘Vitaminsiz Goebbels…’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin genel merkezinde deprem felaketine ilişkin açıklamalarda bulundu. Konuşmasında 'Asrın felaketi' ifadesine, 'Bu ülke için asrın felaketi tek adam rejimidir, Erdoğan'dır.' diyerek tepki gösteren Kılıçdaroğlu, Fahrettin Altun'a 'vitaminsiz Goebbels' dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'daki CHP Genel Merkezi'nde, Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ardından açıklamalarda bulundu.

Konuşmasında 'Asrın felaketi' ifadesine, “Bu ülke için asrın felaketi tek adam rejimidir, Erdoğan'dır” diyerek tepki gösteren Kılıçdaroğlu, Fahrettin Altun'a “vitaminsiz Goebbels” dedi.

"YSK SEÇİM ERTELEME TALEP EDERSE 'DARBE' KABUL EDERİZ"

“Açık ve net söylüyorum, seçimler zamanında yapılacak' diyen CHP lideri, 'Anayasa çok açık, afette seçim ertelenemez. TBMM’de de YSK’da da afet halinde seçimi erteleme diye bir olay yoktur, böyle bir yetki de yoktur. Söylüyorum, aklınızdan bile geçirmeyin. Bunu YSK talep ederse demokrasiye darbe talebinde bulunmuş olur” ifadelerini kullandı.

"VİTAMİNSİZ GOEBBELS"

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'a yüklenen Kılıçdaroğlu, “İletişim Başkanlığı hemen en çok takipli hesapları satın almaya başladı. 'Asrın felaketi' kampanyasını öne sürdüler, bir video devreye soktular, belgesel sesiyle kendilerini aklamaya çalıştılar. Aslında biz bu İletişim Başkanlığını daha önce de incelemiştik bu 'Vitaminsiz Goebbels' bunları bir defa yapmadı. 'Yeni ekonomi modeli' dediler işsizlik fırladı, 'enflasyonla topyekün mücadele' dediler enflasyon fırladı, 'Türkiye yüzyılı' dediler şimdi asrın felaketini konuşuyorlar. Erdoğan ve emrindeki İletişim Başkanlığı, Erdoğan ne zaman batırırsa hemen bir reklam servis etmeye başlıyor” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Deprem bölgesini karış karış gezdim. Gördüklerimi unutamıyorum. Gecelerdir uyumak mümkün değil. Duygularım karmakarışık. Devlet nerede diye haykıranları duydum. Kulaklarımdan silinmiyor.

Acım tarifsiz. Deprem bölgesi karış karış gezdim. Duygularım karmakarışık. Ailesiz kalan çocuklar gördüm, evlat kaybetmiş anneler gördüm. Babalarla ağladım. Enkaz altında kalan sevdiklerinin sesini duyan çaresiz kalan kadınların feryadını dinledim. Devlet nerede diye haykıranları gördüm, her gittiğim bölgede. Bunlar kulaklarımdan silemiyorum. Tedbirsizlik, sorumsuzluk, rüşvet her türlü sorumsuzluktan kaçma. Açıkça söylüyorum, vatandaşlarımızın kanı bu iktidarın elindedir. Sorumlusu tek adam rejimidir.

"NASIL BİR KORKAKLIKTIR KENDİ ASKERİNDEN KORKMAK"

Asla koordine olamadılar. İnsanlarımız ölürken onlar nasıl bu işi siyaset üssüne taşırız diye özel çaba harcadılar. Nasıl bir korkaklıktır kendi askerinden korkmak. Asker bu konuda deneyimlidir. İlk 12 saat içerisinde işleri çözecek kapasiteye sahip ama askeri beklettiler. Zaten olmayan akli melekelerini kaybettiler. Tüm koordine sosyal medyaydı. Sosyal medyaya yasak getirdiler, ağırlaştırdılar. Soru soran gençler, gazetecileri, bilim insanlarını gözaltına aldılar. Haber kanallarına sorumluluğu hafifletme talimatı verdiler. Vatandaşlarımızın önünden mikrofonları çektiler. Onlara göre senin kader planında molozlar var.

Erdoğan çıkmış 'Bana bir yıl daha verin' mesajıyla ortada geziniyor. Erdoğan bu ülke sana tam 20 yıl verdi. Bu saatten sonra sana bir yıl değil, bir saat bile veremez.

Deprem aslında bu köhnemiş zihniyetin ve beceriksiz sistemin de yıkılışı. Ama Türkiye’nin büyük bir değişime ihtiyacı var. Deprem aslında bu köhnemiş zihniyetin ve beceriksiz sistemin yıkılışı. Türkiye’nin büyük bir değişime ihtiyacı olduğunu ifade ettim.