Kemal Kılıçdaroğlu’dan olay ‘fişlendim’ çıkışı! ‘Karşımda Erdoğan’ın avukatları vardı…’

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, canlı yayında yaptığı açıklamada, “28 Şubat döneminde fişlendim. Dava açtım, karşımda Erdoğan'ın avukatları vardı” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, KRT canlı yayınında Savaş Kerimoğlu'nun sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başlıklar şöyle:

BAHÇELİ'YE YANIT

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “Yuvarlak masa olunca ayak birdir, o gizli ayak da HDP'dir” sözlerine yanıt:

Allah aşkına bunlar eleştiri mi? Ne söyleyeceklerini bilmiyorlar. Eleştirecekler ama ne diyecekler? Masanın dört ayağı değil de on dört ayağı olsa ne fark eder? Masa doğru mu, doğru. Masanın etrafında insanlar var mı, var. Ortak talepleri ne, demokrasi. Ortak talepleri ne, bu ülkede çocukların yatağa aç girmemesi. Ortak talepleri ne, adalet; adil bir düzen. Hep beraber bunları istiyoruz. Bunları eleştiremiyorlar, bunlara "Yanlıştır" diyemiyorlar. Bu taleplere "Biz kulak tıkadık" diyemiyorlar.

OLAY ERDOĞAN OLAYI DEĞİL

Türkiye'ye yeni bir yol haritası çiziyoruz. Yargı tamamen bağımsız olacak. Erdoğan'ın avukatları yargının üzerine adeta çullanmışlar. Yargı bağımsız olacak, yürütme organı gerçek anlamda bağımsız olacak.

Olay Erdoğan olayı değil, olay Türkiye olayı. Biz Türkiye'yi içinde bulunduğu çıkmazın içinden çıkarmayı istiyoruz. Erdoğan bir kişi, bugün var yarın yok; ama Türkiye Cumhuriyeti devleti bakidir. Biz Türkiye Cumhuriyeti devletinin güçlenmesini, bölgesinde güçlenmesini, dünyada güçlenmesini, üretim zincirlerini büyütmesini, katma değeri yüksek ürün üretmesini, bütün bunları demokrasi içinde yapmasını, düşünce özgürlüğünün olmasını, din ve vicdan özgürlüğünün olmasını, adaletin olmasını, yargının bağımsız olmasını, medyanın özgür olmasını, insanların haksız yere hapishanelerde tutulmamasını; biz bunları istiyoruz. Ama Cumhur İttifakı'nın bunlardan haberi yok çünkü onlar bunların hiçbirisini yapmıyor.

'AKP'YE OY VEREN KARDEŞLERİME SESLENMEK İSTERİM...'

Partili cumhurbaşkanı olmaz, cumhurbaşkanının tarafsız olması lazım. Yemin ederken ne diyor, "Tarafsız olacağıma dair namusum ve şerefim üzerine and içerim". Namus ve şeref kavramı önemli mi, önemli. Bu topraklar için önemli mi, önemli. İnsan ve kainat için önemli midir namus ve şeref, önemlidir. Nasıl olur da siz namusunuz ve şerefiniz üzerine yemin edeceksiniz, sonra tarafsız olmayacaksınız.

AK Parti'ye oy veren kardeşlerime seslenmek isterim. Namus ve şeref kavramının sizin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum. O zaman siz tarafsız davranmayan, objektif davranmayan, garibanın hakkını hukukunu korumayan, alın terinin değerini korumayan insanı cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtmayacaksınız. Oturtursanız, sizin de sorumluluğunuz var. Oturtursanız sizin de vicdanınız kanar. Vicdanınızın sesini dinleyerek sandığa gidin.

28 ŞUBAT AÇIKLAMASI: FİŞLENDİM, KARŞIMDA ERDOĞAN'IN AVUKATLARI VARDI

28 Şubat döneminde fişlendim. Dava açtım, karşımda Erdoğan'ın avukatları vardı.

İntikam duygusuyla devlet yönetilmez, bilgiyle birikimle yönetilir. Akıl akıldan üstündür. Beni eleştiren insanın hangi gerekçeyle eleştirdiğini bilmem lazım. Medya özgürlüğü de oradan kaynaklanıyor. Medya haberi yapar ve yanlışımızı görürüz. Haber yanlışsa tekzip göndeririz. Ama siz doğru haber yazanı cezalandırıyorsunuz.

İnsanları düşünceleri, inançları, kimlikleri, yaşam tarzları dolayısıyla suçlayamazsınız. Eğer suçlarsanız o ülkede demokrasi yoktur. Bir insanın kimliği şerefidir.

Kavga Türkiye'yi nereye getirdi? Yönetilmeyen bir Türkiye gerçeği var. Yönetilmesi için akıl, istişare olması lazım. Birisinin 'şurada bir eksiklik var, yanlışlık var' demesi lazım. Bunu diyecek bir makam yok şu anda.

TÜRKİYEYİ ARINDIRACAĞIZ

"Helalleşme" çağrısına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

Herkesin görüşü farklı olabilir, biz buna saygı göstereceğiz. Herkesin kimliği farklı olabilir. Bunlar bizim kavga sebebimiz değil, zenginliğimiz. Biz zenginliğimizi kavga nedeni yapıyoruz, siyaset yapıyoruz. Buradan da Türkiye'yi arındıracağız.

İnsan onuru denen bir kavram var. İnsan onurunu koruyacaksınız. Yoksulluk kader değildir. Bir ülkede bir insan fakirse, onun sorumlusu devleti yönetenlerdir. Çocuklar yatağa aç giriyorsa, çocuğun kabahati kusuru yoktur. Dolayısıyla biz bu tabloya da son vermek istiyoruz.

"Aile Destekleri Sigortasını" getireceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bunun sözünü verdik. Geliri asgari ücretin altında olan veya hiç geliri olmayan her aileye asgari gelir güvencesi verilecek. Bankaya yatacak, kadının banka hesabına yatacak; kadın gidecek memur gibi, işçi gibi, emekli gibi hakkını alacak, çoluk çocuğun rızkını sağlayacak."