Kedicikler şaşırttı; Müslüman kadın algısını kırmaya çalışıyoruz
Adnan Oktar'ın "kedicikleri" olarak tanınan Ceylan Özbudak, Aylin Kocaman ve Damla Pamir Habertürk'ten Özge Mine Sarıçam'a konuştu.
Adnan Oktar, A9 TV’de yaptığı İslami programlarda tüm Türkiye’ye tanıttığı nam-ı diğer “kedicik”leri, onlarla yaptığı sohbetler, özellikle de onların giyim kuşam tarzlarıyla kafamızdaki tüm algıları yerle bir etti. Karşımızda dişiliklerini gizlemeyen hatta bunu hepimizden fazla gözler önüne getiren bir düzine Müslüman kadın vardı. Ne yapmaya çalıştıklarını tam olarak anlayamamıştım, gözüm sadece makyajlarına ve kıyafetlerine takılıyordu. Şimdi her şeyi onların ağzından öğreneceğiz.
Hepiniz üniversite mezunusunuz ve birkaç dil biliyorsunuz. Ekranda yarattığınız görsel imajın bunun gerisinde kaldığını düşünmüyor musunuz?
Aylin Kocaman: Bu güne kadar yaratılmış çok yanlış bir Müslüman kadın algısı var, biz bu algıyı kırmaya çalışıyoruz. Kapalı bayanları da kucaklamak istiyoruz, dekoltelileri de. Hristiyanları, Musevileri hatta ateistleri kucaklıyoruz. Dolayısıyla Müslümanlığı doğru temsil edecek bir görüntü vermemiz gerekiyor.
Damla Pamir: Bir insanın bakımlı olması, karşı tarafa da değer verdiğini gösterir. İnsanın Allah’ın tecellisi olarak kendine, bedenine titizlikle özen göstermesi gerek. Allah da bunun için bir sürü imkan yaratmış. Peygamberimizin dönemindeki kadınlar da çok bakımlıymış, kına kullanırlarmış, ruj kullanırlarmış. Bizi görenler başı açık bir kadının da Müslümanca yaşayabileceğini görüyor.
Ceylan Özbudak: Aslında bu yanlış Müslüman algısı eğitimsizlikten kaynaklanıyor. Arapça bilen birinden daha iyi mi bileceksiniz diyebilirsiniz ama Mısır’daki, Tunus’taki hanımların büyük bir kısmı okuma- yazma bilmiyor. Afganistan’daki kadınların da yüzde 63’ten fazlası okuma bilmiyor. Buradaki hanımlara bakın, Müslümanlar ama bir kere bile Kuran okumamışlar. Hiç Kuran okumadan Müslüman olup, dini başkasından öğreniyorlar. O kulaktan dolma din mantığını da kendi çocuklarına öğretiyorlar.
Ceylan Özbudak: Hocamız da bayanların bakımlı olmasını çok teşvik ediyor. Entelektüel kesimdeki bayanlar çok bakımsız görünüyor, aslında buna gerek yok. Çok zeki olan bir insanın görüntüsünü insanların beklentisine göre değiştirmesine gerek yok. Tam tersi imrendirecek şekilde de durabilir, Müslümanlar için de aynısı geçerli.
Müslümanlık gibi eril bir dini dişileştirmeye çalıştığınızı söyleyebilir miyiz?
Ceylan Özbudak: İslam hiç öyle bir din değil aslında. Allah kadınla erkeği eşit görür, sorumluluklarını da eşit görür. Kadın da erkek gibi ilmi olarak mücadele etmek zorunda.
Aylin Kocaman: Sorumluluk olarak eşit ama korunma olarak üstün tutulmuş kadın Kuran’da.
Damla Pamir: Hocamız da o yüzden kadınlara daha fazla şefkat ve özen gösterir. Yayınlarımızda da görüyorsunuz nasıl sevgi gösterdiğini. Bu tüm Müslümanların kadınlara göstermesi gereken değere örnektir.
Programınıza çok zeki ama size göre daha bakımsız veya küçük göğüslü bir kadın da katılabilir mi? İlla bakımlı ve dişi mi olması gerek?
C.Ö. : Televizyon görsel bir alan. Sunucuların çoğu da eski güzellik kraliçelerinden seçilir. Ekrandaki herkes sarışın, bakımlı ve gösterişli. İtalyan televizyon programlarına bakınca bunu daha net görürsünüz.
Bu güzelliğe sahip olmalarında estetiğin payı yok!
Dine göre 'Tanrının yarattığına beğenmemek' anlamına geldiğinden fiziğinizde estetik değişiklikler yapmaktan korkmadınız mı?
Aylin Kocaman: Sorudan anladığım kadarıyla fiziksel değişiklikler yaptığımıza dair bir kanaatiniz var. Hayır böyle bir değişim yapmadık. Hiçbirimizde estetik ameliyat yok. Ama estetik ameliyata karşı değiliz.
Hepiniz üniversite mezunusunuz ve birkaç dil biliyorsunuz. Ekranda yarattığınız görsel imajın bunun gerisinde kaldığını düşünmüyor musunuz?
Aylin Kocaman: Bu güne kadar yaratılmış çok yanlış bir Müslüman kadın algısı var, biz bu algıyı kırmaya çalışıyoruz. Kapalı bayanları da kucaklamak istiyoruz, dekoltelileri de. Hristiyanları, Musevileri hatta ateistleri kucaklıyoruz. Dolayısıyla Müslümanlığı doğru temsil edecek bir görüntü vermemiz gerekiyor.
Damla Pamir: Bir insanın bakımlı olması, karşı tarafa da değer verdiğini gösterir. İnsanın Allah’ın tecellisi olarak kendine, bedenine titizlikle özen göstermesi gerek. Allah da bunun için bir sürü imkan yaratmış. Peygamberimizin dönemindeki kadınlar da çok bakımlıymış, kına kullanırlarmış, ruj kullanırlarmış. Bizi görenler başı açık bir kadının da Müslümanca yaşayabileceğini görüyor.
Ceylan Özbudak: Aslında bu yanlış Müslüman algısı eğitimsizlikten kaynaklanıyor. Arapça bilen birinden daha iyi mi bileceksiniz diyebilirsiniz ama Mısır’daki, Tunus’taki hanımların büyük bir kısmı okuma- yazma bilmiyor. Afganistan’daki kadınların da yüzde 63’ten fazlası okuma bilmiyor. Buradaki hanımlara bakın, Müslümanlar ama bir kere bile Kuran okumamışlar. Hiç Kuran okumadan Müslüman olup, dini başkasından öğreniyorlar. O kulaktan dolma din mantığını da kendi çocuklarına öğretiyorlar.
Ceylan Özbudak: Hocamız da bayanların bakımlı olmasını çok teşvik ediyor. Entelektüel kesimdeki bayanlar çok bakımsız görünüyor, aslında buna gerek yok. Çok zeki olan bir insanın görüntüsünü insanların beklentisine göre değiştirmesine gerek yok. Tam tersi imrendirecek şekilde de durabilir, Müslümanlar için de aynısı geçerli.
Müslümanlık gibi eril bir dini dişileştirmeye çalıştığınızı söyleyebilir miyiz?
Ceylan Özbudak: İslam hiç öyle bir din değil aslında. Allah kadınla erkeği eşit görür, sorumluluklarını da eşit görür. Kadın da erkek gibi ilmi olarak mücadele etmek zorunda.
Aylin Kocaman: Sorumluluk olarak eşit ama korunma olarak üstün tutulmuş kadın Kuran’da.
Damla Pamir: Hocamız da o yüzden kadınlara daha fazla şefkat ve özen gösterir. Yayınlarımızda da görüyorsunuz nasıl sevgi gösterdiğini. Bu tüm Müslümanların kadınlara göstermesi gereken değere örnektir.
Programınıza çok zeki ama size göre daha bakımsız veya küçük göğüslü bir kadın da katılabilir mi? İlla bakımlı ve dişi mi olması gerek?
C.Ö. : Televizyon görsel bir alan. Sunucuların çoğu da eski güzellik kraliçelerinden seçilir. Ekrandaki herkes sarışın, bakımlı ve gösterişli. İtalyan televizyon programlarına bakınca bunu daha net görürsünüz.
Bu güzelliğe sahip olmalarında estetiğin payı yok!
Dine göre 'Tanrının yarattığına beğenmemek' anlamına geldiğinden fiziğinizde estetik değişiklikler yapmaktan korkmadınız mı?
Aylin Kocaman: Sorudan anladığım kadarıyla fiziksel değişiklikler yaptığımıza dair bir kanaatiniz var. Hayır böyle bir değişim yapmadık. Hiçbirimizde estetik ameliyat yok. Ama estetik ameliyata karşı değiliz.