Kayyum Ümit Önal konuştu: İpek Medya'da yayın yetkimiz gasp edildi!
Koza İpek Holding ve şirketlerine atanan kayyumlardan Ümit Önal Anadolu Ajansı'na açıklama yaptı.
atv ve Sabah grubunun reklam koordinatörü olarak görev yapan ve Koza Prodüksiyon ve Ticaret A. Ş.'nin yönetimine kayyum olarak atanan Ümit Önal, "Medya grubuna atanan 6 kayyum olarak şirket binasındayız ancak bize iş yaptırılmıyor. Şu anda yetkisi, sorumluluğu bizde fakat yayın hakları başka birileri tarafından gasp edilmiş. Biz de tabii bu durum nedeniyle muhtemelen suç duyurusunda bulunmak zorunda kalacağız" dedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "Fethullahçı Terör Örgütü'ne söz ve eylem birliği içinde destek verdiği ve yayınlarında manipülasyon yaparak çarpık algı yarattığı gerekçesiyle kayyum yönetimine devredilmesi talebinin Ankara 5. Asliye Sulh Ceza Hâkimliği'nce kabul edilmesinin ardından Koza İpek Holding’in bünyesinde bulunan şirketlere atanan kayyumlardan biri olan ve AKP'ye yakınlığıyla bilinen Ümit Önal, bugün sabah saatlerinde polis eşliğinde, İstanbul'da gruba ait medya organlarının bulunduğu binaya girdiklerini söyledi.
"Her yere kameralar kurarak zorla yayını devralacağımız algısı oluşturmaya başladılar"
İşlerini yapmak istediklerini ancak direnişle karşılaştıklarını savunan Önal, "Elden alınmayan tebligatı, savcılık adrese gönderdi. Bizler ise binaya geldikten sonra büyük bir dirençle karşılaştık. Binanın her tarafından, yayın odalarında, kumanda masalarında, balkonlarda, pencerelerde her yere, canlı yayına anında bağlanacak kameralar kurmak suretiyle sanki bizim zorla yayını devralacağımız algısı oluşturmaya başladılar. Yayını keseceğimizi ve basına müdahale edeceğimizi yayıyorlar. Kamuoyunu yanıltacak ve belli bir istikamette yönlendirecek şekilde yayınları devam ediyor" diye konuştu.
"Muhtemelen suç duyurusunda bulunmak zorunda kalacağız"
Yaşananlar karşısında "suç duyurusunda bulunmak zorunda kalabileceklerini" belirten Önal, şöyle devam etti:
"Uzun süre yayıncılık sektöründe çalışan birisiyim. Aramızda yine yayıncılık sektöründe çalışan insanlar var. Dolayısıyla biz bir an önce hem Kanaltürk'ün hem de diğer medya organlarının ilan edilmiş yayın akışlarıyla, normal yayına geçmelerini ve devam etmelerini istiyoruz. Medya grubuna atanan 6 kayyum olarak şirket binasındayız ancak bize iş yaptırılmıyor. Büyük bir dirençle ve büyük bir tacizle, kendilerini ana kumanda odalarına kilitleyerek, işlerimizi yapmamızı engelliyorlar. Biz de tabii bu durum nedeniyle muhtemelen suç duyurusunda bulunmak zorunda kalacağız."
"Yetki, sorumluluk bizde; yayın hakları başka birileri tarafından gasbedilmiş"
"Daha tebliğ durumunu bile aşmış değiliz. Birtakım görüşler dile getirerek asla görev yapmamıza müsaade etmiyorlar. Bize tebliğ edilinceye kadar kayyum olduğumuzu da bilmiyorduk. Sayın savcıdan bir telefon aldık ve mahkeme kararıyla buraya yönetici olarak atandığımızı öğrendik. Görevimizi yapacak bir ortamın bize hazırlanması gerekiyor. Kayyum olarak atandığımızı şirketlerin ana işi yayıncılık. Bu yayıncılık işine bir an önce devam etmek istiyoruz. Şu anda yetkisi, sorumluluğu bizde fakat yayın hakları başka birileri tarafından gasbedilmiş.
Amaçları, hiç istemediğimiz halde kolluk kuvvetleri aracılığıyla bazı görüntülerin kamuoyuna verilmesi. Yapılanları dışarıya, basına darbeolarak anlatma çabaları var. Burası medya grubu olduğu için bunun üzerinden bir algı operasyonu oluşturulmak isteniyor. Bize karşı tam bir hukuksuzluk uygulanıyor ancak bunu kendilerine yapılmış gibi göstermeye çalışıyorlar."
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "Fethullahçı Terör Örgütü'ne söz ve eylem birliği içinde destek verdiği ve yayınlarında manipülasyon yaparak çarpık algı yarattığı gerekçesiyle kayyum yönetimine devredilmesi talebinin Ankara 5. Asliye Sulh Ceza Hâkimliği'nce kabul edilmesinin ardından Koza İpek Holding’in bünyesinde bulunan şirketlere atanan kayyumlardan biri olan ve AKP'ye yakınlığıyla bilinen Ümit Önal, bugün sabah saatlerinde polis eşliğinde, İstanbul'da gruba ait medya organlarının bulunduğu binaya girdiklerini söyledi.
"Her yere kameralar kurarak zorla yayını devralacağımız algısı oluşturmaya başladılar"
İşlerini yapmak istediklerini ancak direnişle karşılaştıklarını savunan Önal, "Elden alınmayan tebligatı, savcılık adrese gönderdi. Bizler ise binaya geldikten sonra büyük bir dirençle karşılaştık. Binanın her tarafından, yayın odalarında, kumanda masalarında, balkonlarda, pencerelerde her yere, canlı yayına anında bağlanacak kameralar kurmak suretiyle sanki bizim zorla yayını devralacağımız algısı oluşturmaya başladılar. Yayını keseceğimizi ve basına müdahale edeceğimizi yayıyorlar. Kamuoyunu yanıltacak ve belli bir istikamette yönlendirecek şekilde yayınları devam ediyor" diye konuştu.
"Muhtemelen suç duyurusunda bulunmak zorunda kalacağız"
Yaşananlar karşısında "suç duyurusunda bulunmak zorunda kalabileceklerini" belirten Önal, şöyle devam etti:
"Uzun süre yayıncılık sektöründe çalışan birisiyim. Aramızda yine yayıncılık sektöründe çalışan insanlar var. Dolayısıyla biz bir an önce hem Kanaltürk'ün hem de diğer medya organlarının ilan edilmiş yayın akışlarıyla, normal yayına geçmelerini ve devam etmelerini istiyoruz. Medya grubuna atanan 6 kayyum olarak şirket binasındayız ancak bize iş yaptırılmıyor. Büyük bir dirençle ve büyük bir tacizle, kendilerini ana kumanda odalarına kilitleyerek, işlerimizi yapmamızı engelliyorlar. Biz de tabii bu durum nedeniyle muhtemelen suç duyurusunda bulunmak zorunda kalacağız."
"Yetki, sorumluluk bizde; yayın hakları başka birileri tarafından gasbedilmiş"
"Daha tebliğ durumunu bile aşmış değiliz. Birtakım görüşler dile getirerek asla görev yapmamıza müsaade etmiyorlar. Bize tebliğ edilinceye kadar kayyum olduğumuzu da bilmiyorduk. Sayın savcıdan bir telefon aldık ve mahkeme kararıyla buraya yönetici olarak atandığımızı öğrendik. Görevimizi yapacak bir ortamın bize hazırlanması gerekiyor. Kayyum olarak atandığımızı şirketlerin ana işi yayıncılık. Bu yayıncılık işine bir an önce devam etmek istiyoruz. Şu anda yetkisi, sorumluluğu bizde fakat yayın hakları başka birileri tarafından gasbedilmiş.
Amaçları, hiç istemediğimiz halde kolluk kuvvetleri aracılığıyla bazı görüntülerin kamuoyuna verilmesi. Yapılanları dışarıya, basına darbeolarak anlatma çabaları var. Burası medya grubu olduğu için bunun üzerinden bir algı operasyonu oluşturulmak isteniyor. Bize karşı tam bir hukuksuzluk uygulanıyor ancak bunu kendilerine yapılmış gibi göstermeye çalışıyorlar."