"KAYINPEDERİNDEN 'SÜTUN' MİRAS KALINCA,O SAYGIN KÖŞEYİ MİRASYEDİ GİBİ PERVASIZCA KULLANIYOR"!..VATAN YAZARI ERCAN SAATÇİ'YE FENA YÜKLENDİ!..
Vatan'ın spor yazarı Kadir Çetinçalı Galatasaray'ın galibiyetini hazmedemeyen ve saçma bir tartışma başlatan Ercan Saatçi'ye yüklendi. Bakalım Ercan Saatçi ne yanıt verecek?
İŞTE KADİR ÇETİNÇALI'NIN YAZISI
Futbol kamuoyumuz sarsıntı içinde. G.Saray'ın F.Bahçe'yi yenmesi derin hayretler oluşturdu. G.Saray cephesinde de tuhaf bir abartı. Sanki ilk kez derbi kazanıyor. Futbol alimlerimizin yakın gelecekte farkına varabilecekleri olay şu; G.Saray futbolcu kalitesi açısından hiç de F.Bahçe'nin gerisinde değildi. F.Bahçe'nin bu açıdan tek avantajı oturmuş ve daha organize bir kadroya sahip olmasıydı.
G.Saray yabancı oyuncularından hiç verim alamasa da ligi sürekli zirve ve yakınında sürdürdü. Linderoth, Lincoln, Uğur gibi oyuncular olmamasına rağmen F.Bahçe maçının yedek kulübesinde Hakan Şükür, Hasan Şaş, Song ve Volkan Yaman gibi isimler bulunuyordu.
KUTLU DOĞUM HATASI
Sonuçta F.Bahçeli yazarların da hemen hepsi, G.Saray'ın üstün bir oyunla galibiyeti hak ettiğini yazdılar. Ancak biri vardı ki, maçı dahi yazamamıştı. 4 yıl önce Aziz Yıldırım'ın "merdiven" bahanesini andırır bir üslupla futbolu, sonucu hiçe saymıştı. Ancak yazdığı gazete Cumhuriyet kurulduğundan beri adeta demokrasinin simgesi olmuş saygın bir yayın organı. Bir şekilde kayınpederinden "sütun" miras kalınca, o saygın köşeyi mirasyedi gibi pervasızca kullanabiliyor. Ve G.Saraylı taraftarların ettiği küfürlerden yakınıyor. Küfre hepimiz karşıyız. Ancak küfür sözkonusu olunca konuşacak en son kişi kendisi. Sene 2001, F.Bahçe şampiyonluğu kutluyor. Kutlamalarda sunuculuk yapıyor aynı kişi. Oysa biz onu, o günlerde sanatçı sanıyorduk. Eline aldığı mikrofonla G.Saray aleyhine küfürlü tezahüratı başlatıyor. Sene 2006, F.Bahçe'nin G.Saray'ı 4-0 yendiği maç sonrası FBTV'de sanatçı Metin Özülkü ile program yapıyor. Program öncesi stüdyoda Metin Özülkü'ye "Nasıl s....k G.Saray'ı" diyor. Bu olayın kaydı bende mevcuttur isteyene izlettirebilirim.
Geçen hafta ülkenin bir numaralı gündemiydi derbi. Birden araya nasıl olduysa, Hakan Şükür ile ilişkili "kutlu doğum haftası" girdi. Bu konuda Hakan'ı savunmanın hiç tasasında değilim. Derbiyi, futbolu konuşuyoruz. Hakan'a o soruyu soran gazeteciye sormak gerekmez mi, ne alaka futbolla, derbiyle kutlu doğum haftasının? Kutsal dinimizi sömüre sömüre ne yapacağınızı şaşırdınız. Tabii saftirik Hakan Şükür oltaya takılıp, kendisini sevmeyenlere de, sömürenlere de gereğinden fazla malzemeyi vermiş oldu.
LINCOLN'Ü YÖNETMEK
Maçtan bir gün önce uğranılan sakatlık, talihsizlikle açıklanabilir. Lincoln gerçekten sakatlandı ve ısrarla, sakat haliyle oynamayı da istedi. Lincoln'ün şiddetle tartışıldığı bu günlerde oynamak istediğine de adım gibi eminim. Benim şüphem ise şu; maçtan bir gün önce yapılan antrenmanlar haftanın en düşük tempolu antrenmanlarıdır. Kasıtlı bir tekme yemedikçe sakatlık oranı bu günlerde fazlasıyla düşüktür. Bu tür hafif tempolu antrenmanda bir futbolcunun sakatlığının tek açıklaması vardır, profesyonelce yaşamamak. Gece hayatı, uykusuzluk, aşırı seks ve bunlara bağlı düzenli beslenememe.
G.Saray yönetimi ısrarla Lincoln'ün arkasında duruyor. Lincoln gelecek sezon böyle yaşamaya devam ederse yönetimin en büyük başağrısı olacaktır. Artık Lincoln'ü saha dışında yönetmenin bir yolunu bulmak gerekiyor. Ya da Lincoln'den vazgeçmek.
VATAN