"KATİLİMİ TANIYORUM! AZMETTİRİCİSİ AHMET ALTAN'DIR!!!" TARAF'IN HEDEF GÖSTERDİĞİ SONER YALÇIN "TARİHE NOT DÜŞTÜ"
Taraf gazetesi ve usta gazeteci Soner Yalçın arasındaki kavga, son Ergenekon operasyonu ile daha da kızıştı.
Soner Yalçın, Taraf gazetesinde kendisi hakkında daha önce de yazılar yazan polis kökenli yazarları Önder Aytaç ve Emre Uslu'nun bugün de köşelerinde kendisi ile ilgili bir yazı yazmaları üzerine, sahibi olduğu odatv.com'da "Katilimi tanıyorum! Azmettiricisi Ahmet Altan'dır" başlıklı bir yazı kaleme alarak hakkındaki iddialara cevap verdi.
İşte Soner Yalçın'ın Taraf gazetesinde hakkında çıkan iddialara verdiği yanıtlar ve 'tarihe düştüğü not'...
KATİLİMİ TANIYORUM! AZMETTİREN AHMET ALTAN'DIR
Bu yazıyı bugüne yazmıyorum.
Tarihe not bırakmak istiyorum.
Gelecekte insanlar okusunlar ki ne güç koşullarda gazetecilik yapmaya çalıştığımızı görsünler.
Bugüne kadar neler yazdığımı söyleyecek değilim. Bilen biliyor.
Kendimi övecek de değilim; ayıptır bunu yazmak, söylemek.
Ergenekon'un bu son operasyonundan sonra birden düğmeye basıldı.
Ve Taraf Gazetesi beni hedef gösterdi?
Önce Pazar ( 11 Ocak) günü Ayça Örer, yazar Roni Margulies ile röportaj yaptı. Konu İsrail'in Gazze saldırısıydı.
Ancak Ayça Örer birden şöyle bir soru sordu:
"Türkiye'de bir de Yahudilerin kökenini araştırma meraklısı yazarlar var. Bu durum Yahudiler'i tedirgin etmiyor mu?"
Röportajcı ne yanıt alacağını biliyor artık, yanıt belli:
"Yalçın Küçük'ün yaptığı ırkçılığın daniskası. Soner Yalçın'ın yaptıkları da."
Yahudiler'in kökenini araştırmak mı? Soruyu soran ne sorduğunu bilmiyor.
Kuşkusuz bunu sorduran birisi; Alev Er mi? Aktüel'de çalışırken muhabiri Ecevit Kılıç'a "Mutlaka Soner Yalçın aleyhinde demeçler alacaksın" demişti. Ve Efendi kitabım hakkında olumsuz görüş bildiren kimi buldular dersiniz; Yalçın Küçük!
KİM KÖŞE YAZARI YAPTI BUNLARI?
Uzatmayayım...
Ayça Örer'in röportajıyla aynı gün (11 Ocak).
Bu kez Rasim Ozan Kütahyalı diye genç bir yazar almış eline kalemi bakın ne rahat yazıyor:
"Ergenekon bağlamında son 6-7 yılın projesi de bu strateji üzerine oturuyordu. Erdoğan, Gül ve Arınç gibi isimlerin kökeninin Yahudi olduğu, onların İsrail'in ve ABD'nin adamı olduğu yönünde sistematik propagandalar yürüttü Ergenekon örgütü. (...) Yalçın Küçük ve Soner Yalçın'ın 'gayret'leri Ergenekon'dan ne kadar bağımsızdı? Bunu bu süreçte göreceğiz."
Bu deli saçmalarına yanıt vermeye gerek var mı?
Efendi kitabı çalışmalarıma başladığımda daha Erdoğanlar, Güller, Arınçlar; hocaları Erbakan'ın dizinin dibinde oturuyorlardı. Yani AKP daha doğmamıştı bile. Eh onların kafalarında yoktu ama benim kafamda varmış işte! Ne öngörü ama...
Kim köşe yazarı yaptı bunları? O köşelere ne rahat ve çabuk oturdular? Bunlar da çıkar elbet ortaya...
Durun bitmedi.
Bugün (12 Ocak) polis-yazarlar Önder Aytaç ve Emre Uslu bakın ne yazdı:
"Yalçın Küçük ve Soner Yalçın'ın kitaplarını yayımlamasından önce devletin bazı birimlerinde bu konuda çok ciddi çalışmalar yürütülüyordu. O çalışmalarla Küçük ve Yalçın'ın çalışmaları arasında illiyet bağı olup olmadığını da bilenler biliyorlardır elbette..."
Ergenekon'dan tutuklu Doğu Perinçek ve arkadaşlarının geçtiğimiz yıllarda yaptığı bir yalan haberi bugün polis yazarlar tekrar gündeme getiriyor.
Hukuk, bu karalamayı mahkum etse de polis yazarlar için bunun önemi yok. Çünkü amaç başka...
BENİM KATİLİM AHMET ALTAN'DIR
Görünen o ki, düğmeye basılarak birileri harekete geçirilmiştir.
Hedef bellidir; Soner Yalçın ve Odatv.com.
Peki, genel yayın yönetmeni Ahmet Altan bunlara ne diyor?
Kör mü oldu?
Vicdanı hiç mi sızlamıyor?
Bu bir fikir tartışması değil, bu düpedüz hedef gösterme.
Evet, yeni bir polis operasyonu için düğmeye basılmıştır.
Psikolojik harbi yürüten piyonlar devreye sokulmuştur.
Ve buradan tarihe not düşüyorum:
Bu bir cinayettir.
Benim katilim; bu piyonları azmettiren Ahmet Altan'dır.
İşte Soner Yalçın'ın Taraf gazetesinde hakkında çıkan iddialara verdiği yanıtlar ve 'tarihe düştüğü not'...
KATİLİMİ TANIYORUM! AZMETTİREN AHMET ALTAN'DIR
Bu yazıyı bugüne yazmıyorum.
Tarihe not bırakmak istiyorum.
Gelecekte insanlar okusunlar ki ne güç koşullarda gazetecilik yapmaya çalıştığımızı görsünler.
Bugüne kadar neler yazdığımı söyleyecek değilim. Bilen biliyor.
Kendimi övecek de değilim; ayıptır bunu yazmak, söylemek.
Ergenekon'un bu son operasyonundan sonra birden düğmeye basıldı.
Ve Taraf Gazetesi beni hedef gösterdi?
Önce Pazar ( 11 Ocak) günü Ayça Örer, yazar Roni Margulies ile röportaj yaptı. Konu İsrail'in Gazze saldırısıydı.
Ancak Ayça Örer birden şöyle bir soru sordu:
"Türkiye'de bir de Yahudilerin kökenini araştırma meraklısı yazarlar var. Bu durum Yahudiler'i tedirgin etmiyor mu?"
Röportajcı ne yanıt alacağını biliyor artık, yanıt belli:
"Yalçın Küçük'ün yaptığı ırkçılığın daniskası. Soner Yalçın'ın yaptıkları da."
Yahudiler'in kökenini araştırmak mı? Soruyu soran ne sorduğunu bilmiyor.
Kuşkusuz bunu sorduran birisi; Alev Er mi? Aktüel'de çalışırken muhabiri Ecevit Kılıç'a "Mutlaka Soner Yalçın aleyhinde demeçler alacaksın" demişti. Ve Efendi kitabım hakkında olumsuz görüş bildiren kimi buldular dersiniz; Yalçın Küçük!
KİM KÖŞE YAZARI YAPTI BUNLARI?
Uzatmayayım...
Ayça Örer'in röportajıyla aynı gün (11 Ocak).
Bu kez Rasim Ozan Kütahyalı diye genç bir yazar almış eline kalemi bakın ne rahat yazıyor:
"Ergenekon bağlamında son 6-7 yılın projesi de bu strateji üzerine oturuyordu. Erdoğan, Gül ve Arınç gibi isimlerin kökeninin Yahudi olduğu, onların İsrail'in ve ABD'nin adamı olduğu yönünde sistematik propagandalar yürüttü Ergenekon örgütü. (...) Yalçın Küçük ve Soner Yalçın'ın 'gayret'leri Ergenekon'dan ne kadar bağımsızdı? Bunu bu süreçte göreceğiz."
Bu deli saçmalarına yanıt vermeye gerek var mı?
Efendi kitabı çalışmalarıma başladığımda daha Erdoğanlar, Güller, Arınçlar; hocaları Erbakan'ın dizinin dibinde oturuyorlardı. Yani AKP daha doğmamıştı bile. Eh onların kafalarında yoktu ama benim kafamda varmış işte! Ne öngörü ama...
Kim köşe yazarı yaptı bunları? O köşelere ne rahat ve çabuk oturdular? Bunlar da çıkar elbet ortaya...
Durun bitmedi.
Bugün (12 Ocak) polis-yazarlar Önder Aytaç ve Emre Uslu bakın ne yazdı:
"Yalçın Küçük ve Soner Yalçın'ın kitaplarını yayımlamasından önce devletin bazı birimlerinde bu konuda çok ciddi çalışmalar yürütülüyordu. O çalışmalarla Küçük ve Yalçın'ın çalışmaları arasında illiyet bağı olup olmadığını da bilenler biliyorlardır elbette..."
Ergenekon'dan tutuklu Doğu Perinçek ve arkadaşlarının geçtiğimiz yıllarda yaptığı bir yalan haberi bugün polis yazarlar tekrar gündeme getiriyor.
Hukuk, bu karalamayı mahkum etse de polis yazarlar için bunun önemi yok. Çünkü amaç başka...
BENİM KATİLİM AHMET ALTAN'DIR
Görünen o ki, düğmeye basılarak birileri harekete geçirilmiştir.
Hedef bellidir; Soner Yalçın ve Odatv.com.
Peki, genel yayın yönetmeni Ahmet Altan bunlara ne diyor?
Kör mü oldu?
Vicdanı hiç mi sızlamıyor?
Bu bir fikir tartışması değil, bu düpedüz hedef gösterme.
Evet, yeni bir polis operasyonu için düğmeye basılmıştır.
Psikolojik harbi yürüten piyonlar devreye sokulmuştur.
Ve buradan tarihe not düşüyorum:
Bu bir cinayettir.
Benim katilim; bu piyonları azmettiren Ahmet Altan'dır.