Karşı ilk bombayı patlattı! İşte MİT'in Fethullah Gülen raporu!
Yayın hayatına bugün başlayan Karşı gazetesi MİT'in Fethullah Gülen hakkında hazırladığı raporu sürmanşetine taşıdı.
Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu imzalı haberde MİT Cemaat için “kontrolü ve takibi önem arz etmektedir” tespiti yapıyor.
Türkiye'nin geçtiğimiz günlerde çok konuştuğu MGK toplantısının kararlarını da etkileyen, 24 Haziran 2004 tarihinde MGK'ya sunulan 11 sayfalık raporda Cemaat’in “Nihai hedef olarak dini esaslara dayalı bir devlet düzeni oluşturmak amacını” taşıdığı belirtilirken, Şenkal Atasagun’un müsteşarlığı döneminde hazırlanan MİT raporunun “Giriş” kısmı, şöyle devam ediyor: “Kendi İslam anlayışı çerçevesinde yurtiçi ve yurtdışında yoğun bir faaliyet içinde olan Fethullah GÜLEN grubu, ülkemizdeki en önemli irticai yapılanmalardandır.”
DEVLET BENZERİ BİR YAPILANMA İÇİNDE
Cemaat’in “oluşturulan taban, teşkilatlanma, yaygın eğitim ağı, finansman, imkan ve kabiliyetleri gibi yönlerden irdelendiğini” belirten MİT, Cemaat için “ana doğrultularda devlet benzeri bir yapılanma içinde olduğu görülmekte olup, yarattığı tehdidin boyutu önem arzetmektedir” dedi.
ULUSLARARASI ÇEVRELERİN İLGİSİNİ ÇEKİYOR
Cemaat’in yurtdışı örgütlenmesini de inceleyen MİT “Faaliyet gösterilen yerlerde, bölge ihtiyaçlarına hitap eden modern eğitim müesseseleri açtığını” söylerken şu gözlemini de paylaşıyor: “F.GÜLEN grubunun, potansiyeli ve yürüttüğü strateji ile diğer dini akımlardan farklı oluşunun, uluslararası alanda çeşitli çevrelerin ilgisini çektiği ve küreselleşme hedefleri bağlamında değerlendirildiği gözlenmektedir.”
Bu değerlendirmenin “11 Eylül saldırısından sonra dünyada İslam'ı temsil eden ılımlı bir dini ekol yaratmak arayışlarında gündeme alındığının” söylenebileceğini belirten MİT, raporun devamında Cemaat’i ülke ve faaliyet bazında inceliyor.
KÜRESELLEŞMEYLE PARALEL
Raporda “F. GÜLEN'in 1960'lı yıllarda, sıradan bir din görevlisi olarak başlattığı cemaat oluşumunun, bugün uluslararası boyut kazandığı, grubun stratejisiyle, soğuk savaşın sonunda başlayan küreselleşme akımı arasında paralellik gösteren yaklaşımların mevcut olduğu görülmekte olup, gerek grubun, gerekse küreselleşme akımına öncülük eden güçlerin, birbirlerinden yararlanma arayışında oldukları söylenebilecektir.” ifadeleri de dikkat çekiyor.
DİNİ DİN İLE NÖTRLÜYOR
MİT'in bir diğer tespiti Cemaat'in ABD tarafından din eksenli muhalefeti "ılımlı İslam" ile bastırabilmek için kullanıldığı yönünde: “Müslüman toplumların mevcut durumlarının ortaya çıkmasında, derin kökleri olan 'inanç' faktörünün önemli bir etmen olduğu bilinmekte olup, anılan projeye gelecek din kaynaklı direncin, yine 'din' ile nötralize edilebileceği teorisinin de öncelikle ABD'nin yönlendirmesi ile 'ılımlı İslam ve dinler arası diyalog' kavramlarını sıkça gündeme taşıyacağı beklenmektedir.”
DEVLETTE KADROLAŞMA CİDDİ ŞÜPHE YARATIYOR
“Cemaatteki gelişmeler ile değişim görüntülerinin yarattığı sonuçların farklı boyutlarda tartışmaları da gündeme getirdiği bilinmektedir” diyen MİT, Cemaat’in devlet içinde kadrolaşmasına dair şu tespiti ekliyor: “Özellikle cemaatle ilişkili eğitimli kadroların yetiştirilmesi, kritik devlet kurumlarında kadrolaşma emareleri ve iddiaları konusunda medyanın da gayretiyle tartışmalar yaratıldığı bu durumun da cemaat ve Fethullah GÜLEN ile ilgili 'güven' değerlendirmelerinde ciddi şüpheler oluşturduğu, ifade edilebilecektir.”
KONTROLÜ VE TAKİBİ ÖNEM ARZ EDİYOR
MİT’in 24 Haziran 2004 tarihli MGK’ya sunulan raporu şu uyarı ve tavsiyeyle bitiyor: “Yukarıda belirtildiği üzere, yabancı vasatların ilgi alanı içerisine giren anılan cemaat ve kuruluşlarının, devletimizin demokratik laik yapısı ve vazgeçilmez temel ilkelerinin hedefleri istikametinde, kontrolü ve takibi önem arz etmektedir.”
Türkiye'nin geçtiğimiz günlerde çok konuştuğu MGK toplantısının kararlarını da etkileyen, 24 Haziran 2004 tarihinde MGK'ya sunulan 11 sayfalık raporda Cemaat’in “Nihai hedef olarak dini esaslara dayalı bir devlet düzeni oluşturmak amacını” taşıdığı belirtilirken, Şenkal Atasagun’un müsteşarlığı döneminde hazırlanan MİT raporunun “Giriş” kısmı, şöyle devam ediyor: “Kendi İslam anlayışı çerçevesinde yurtiçi ve yurtdışında yoğun bir faaliyet içinde olan Fethullah GÜLEN grubu, ülkemizdeki en önemli irticai yapılanmalardandır.”
DEVLET BENZERİ BİR YAPILANMA İÇİNDE
Cemaat’in “oluşturulan taban, teşkilatlanma, yaygın eğitim ağı, finansman, imkan ve kabiliyetleri gibi yönlerden irdelendiğini” belirten MİT, Cemaat için “ana doğrultularda devlet benzeri bir yapılanma içinde olduğu görülmekte olup, yarattığı tehdidin boyutu önem arzetmektedir” dedi.
ULUSLARARASI ÇEVRELERİN İLGİSİNİ ÇEKİYOR
Cemaat’in yurtdışı örgütlenmesini de inceleyen MİT “Faaliyet gösterilen yerlerde, bölge ihtiyaçlarına hitap eden modern eğitim müesseseleri açtığını” söylerken şu gözlemini de paylaşıyor: “F.GÜLEN grubunun, potansiyeli ve yürüttüğü strateji ile diğer dini akımlardan farklı oluşunun, uluslararası alanda çeşitli çevrelerin ilgisini çektiği ve küreselleşme hedefleri bağlamında değerlendirildiği gözlenmektedir.”
Bu değerlendirmenin “11 Eylül saldırısından sonra dünyada İslam'ı temsil eden ılımlı bir dini ekol yaratmak arayışlarında gündeme alındığının” söylenebileceğini belirten MİT, raporun devamında Cemaat’i ülke ve faaliyet bazında inceliyor.
KÜRESELLEŞMEYLE PARALEL
Raporda “F. GÜLEN'in 1960'lı yıllarda, sıradan bir din görevlisi olarak başlattığı cemaat oluşumunun, bugün uluslararası boyut kazandığı, grubun stratejisiyle, soğuk savaşın sonunda başlayan küreselleşme akımı arasında paralellik gösteren yaklaşımların mevcut olduğu görülmekte olup, gerek grubun, gerekse küreselleşme akımına öncülük eden güçlerin, birbirlerinden yararlanma arayışında oldukları söylenebilecektir.” ifadeleri de dikkat çekiyor.
DİNİ DİN İLE NÖTRLÜYOR
MİT'in bir diğer tespiti Cemaat'in ABD tarafından din eksenli muhalefeti "ılımlı İslam" ile bastırabilmek için kullanıldığı yönünde: “Müslüman toplumların mevcut durumlarının ortaya çıkmasında, derin kökleri olan 'inanç' faktörünün önemli bir etmen olduğu bilinmekte olup, anılan projeye gelecek din kaynaklı direncin, yine 'din' ile nötralize edilebileceği teorisinin de öncelikle ABD'nin yönlendirmesi ile 'ılımlı İslam ve dinler arası diyalog' kavramlarını sıkça gündeme taşıyacağı beklenmektedir.”
DEVLETTE KADROLAŞMA CİDDİ ŞÜPHE YARATIYOR
“Cemaatteki gelişmeler ile değişim görüntülerinin yarattığı sonuçların farklı boyutlarda tartışmaları da gündeme getirdiği bilinmektedir” diyen MİT, Cemaat’in devlet içinde kadrolaşmasına dair şu tespiti ekliyor: “Özellikle cemaatle ilişkili eğitimli kadroların yetiştirilmesi, kritik devlet kurumlarında kadrolaşma emareleri ve iddiaları konusunda medyanın da gayretiyle tartışmalar yaratıldığı bu durumun da cemaat ve Fethullah GÜLEN ile ilgili 'güven' değerlendirmelerinde ciddi şüpheler oluşturduğu, ifade edilebilecektir.”
KONTROLÜ VE TAKİBİ ÖNEM ARZ EDİYOR
MİT’in 24 Haziran 2004 tarihli MGK’ya sunulan raporu şu uyarı ve tavsiyeyle bitiyor: “Yukarıda belirtildiği üzere, yabancı vasatların ilgi alanı içerisine giren anılan cemaat ve kuruluşlarının, devletimizin demokratik laik yapısı ve vazgeçilmez temel ilkelerinin hedefleri istikametinde, kontrolü ve takibi önem arz etmektedir.”