KAPATILAN NOKTA'NIN GENEL YAYIN YÖNETMENİ ALPER GÖRMÜŞ'TEN MÜTHİŞ AÇIKLAMALAR... NOKTA, NEDEN LANETLİ DERGİ OLDU?
Andıç, darbe günlükleri ve Genelkurmay'ın sivil toplum örgütleriyle işbirliği... Ve kapatılan Nokta dergisi. Kapatılan derginin genel yayın yönetmeni konuştu..
Andıç, darbe günlükleri ve Genelkurmay'ın sivil toplum örgütleriyle işbirliği... Bu üç haberin ardından askeri savcılığın talimatıyla baskına uğrayan, çok geçmeden de patronu tarafından kapatılan Nokta dergisinin yayın yönetmeni Alper Görmüş 19 Eylül'de hakim karşısındaydı. Alper Görmüş, günlüklerinden darbe girişimiyle ilgili bölümlerini yayınladığı Emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek'in hakkında açtığı "iftira ve hakaret" davasıyla yargılandığı ilk duruşmasına katılıyordu.
Görmüş, hakimden Özden Örnek'e ait günlüklerin başbakanlıktan istenmesini talep etti. Başbakanlık günlükleri mahkeme heyetine sunmazsa günlüklerin tamamını mahkemeye sunacağını da beyan etti. Duruşma 29 Ocak 2008'e ertelendi. Şimdi başbakanlığın nasıl bir tavır izleyeceğini beklemekte sıra.
Alper Görmüş, duruşmanın ertesindeki görüşmemizde önemli açıklamalar yaptı. Nokta'da kendisiyle birlikte çalıştığımız, benim de yayın yönetmenliğimi yapmış "Alper abi" ile bir zaman sonra bambaşka bir gazete ve mecrada söyleşi yapacağım aklıma gelmezdi doğrusu. Kendisinin de dediği gibi; "sağlık olsun."
TEŞEKKÜRDEN İSKONTO
Nokta'nın duruşmasında Nokta çalışanları dışında yanınızda kimse yoktu. Bu bir yalnızlık duygusu hissettirdi mi size?
Ben kendimi kötü hissetmedim ama bunu ben kişisel bir dava olarak değil kamusal bir dava olarak algılıyorum. Dolayısıyla da oradaki manzara hoş değildi bu açıdan bakınca.
Derginin kapanmasının üzerinden 6 aydan fazla süre geçti. Bu zamanda medyadaki yöneticilerden destek geldi mi?
Hayır, destek anlamına gelebilecek hiçbir şey yok. Beni asıl üzen, kıran şu oldu; Nokta'nın kapanması sürecinin nasıl bir süreç olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama buna rağmen bırakın siyasi desteği insani bir destek de olmadı. Özellikle de Nokta'da çalışan gazetecilerin istihdamı konusunda bir destek olmadı. Nokta'daki gazetecilerin kalitesi konusunda sanırım kimsenin bir şüphesi yoktur. Ben arkadaşlarım için epeyce insanı aradım, ama hiç kimse kendiliğinden bir şey yapmadı.
Siz herhangi bir teklif aldınız mı?
Hayır bana da hiçbir teklif yapılmadı. Sonuçta ben de işsiz kaldım.
Bu durumu neyle açıklıyorsunuz?
Nokta biraz lanetli bir dergi. Etrafında dolaştırılan saçma dedikodular önemli ölçüde etkili olmuş. Buna inanmayanlar bile "bize de bulaşır" korkusuyla uzak kaldı.
Nokta çalışanlarının medyada işe alınmamasının nedeni 'teknik' nedenler miydi yoksa Genelkurmay'ın etkisi ve o "lanetli dergi" halesi miydi? O korkular mı baskın çıktı?
Elbette o korkular baskın çıktı. Böyle bir şey yapmanın bir tür destek olarak anılacağını düşündüler ve Nokta etrafındaki lanetli alanın atmosferine girmekten korktular. Bu nedenle de derginin kapatıldığı gün gazeteci arkadaşlara ettiğim teşekkürlerden epey bir bölümünü iskonto etmeye karar verdim.
YAYINLARIMIZ ETKİLİ OLDU
Üç önemli kapağı var derginin. Bunlardan andıç ve TSK'nın STK'larla işbirliğine yönelik haberlere hiçbir yalanlama gelmedi. Günlükler haberineyse bir tek Özden Örnek'in tekzipi geldi.
Özden Örnek'in kişisel itirazı dışında kurumsal bir yanıt gelmedi. Onun dışında, türlü doğrulamalar geldi ki biz de bunları mahkemede kanıt olarak sunduk. Şimdiki cumhurbaşkanı Abdullah Gül, net bir şekilde "bunları Nokta'da yayınlanmadan önce biliyorduk" dedi ve Milliyet gazetesinde manşet oldu. Ondan sonra eski Genelkurmay Başkanı H
Görmüş, hakimden Özden Örnek'e ait günlüklerin başbakanlıktan istenmesini talep etti. Başbakanlık günlükleri mahkeme heyetine sunmazsa günlüklerin tamamını mahkemeye sunacağını da beyan etti. Duruşma 29 Ocak 2008'e ertelendi. Şimdi başbakanlığın nasıl bir tavır izleyeceğini beklemekte sıra.
Alper Görmüş, duruşmanın ertesindeki görüşmemizde önemli açıklamalar yaptı. Nokta'da kendisiyle birlikte çalıştığımız, benim de yayın yönetmenliğimi yapmış "Alper abi" ile bir zaman sonra bambaşka bir gazete ve mecrada söyleşi yapacağım aklıma gelmezdi doğrusu. Kendisinin de dediği gibi; "sağlık olsun."
TEŞEKKÜRDEN İSKONTO
Nokta'nın duruşmasında Nokta çalışanları dışında yanınızda kimse yoktu. Bu bir yalnızlık duygusu hissettirdi mi size?
Ben kendimi kötü hissetmedim ama bunu ben kişisel bir dava olarak değil kamusal bir dava olarak algılıyorum. Dolayısıyla da oradaki manzara hoş değildi bu açıdan bakınca.
Derginin kapanmasının üzerinden 6 aydan fazla süre geçti. Bu zamanda medyadaki yöneticilerden destek geldi mi?
Hayır, destek anlamına gelebilecek hiçbir şey yok. Beni asıl üzen, kıran şu oldu; Nokta'nın kapanması sürecinin nasıl bir süreç olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama buna rağmen bırakın siyasi desteği insani bir destek de olmadı. Özellikle de Nokta'da çalışan gazetecilerin istihdamı konusunda bir destek olmadı. Nokta'daki gazetecilerin kalitesi konusunda sanırım kimsenin bir şüphesi yoktur. Ben arkadaşlarım için epeyce insanı aradım, ama hiç kimse kendiliğinden bir şey yapmadı.
Siz herhangi bir teklif aldınız mı?
Hayır bana da hiçbir teklif yapılmadı. Sonuçta ben de işsiz kaldım.
Bu durumu neyle açıklıyorsunuz?
Nokta biraz lanetli bir dergi. Etrafında dolaştırılan saçma dedikodular önemli ölçüde etkili olmuş. Buna inanmayanlar bile "bize de bulaşır" korkusuyla uzak kaldı.
Nokta çalışanlarının medyada işe alınmamasının nedeni 'teknik' nedenler miydi yoksa Genelkurmay'ın etkisi ve o "lanetli dergi" halesi miydi? O korkular mı baskın çıktı?
Elbette o korkular baskın çıktı. Böyle bir şey yapmanın bir tür destek olarak anılacağını düşündüler ve Nokta etrafındaki lanetli alanın atmosferine girmekten korktular. Bu nedenle de derginin kapatıldığı gün gazeteci arkadaşlara ettiğim teşekkürlerden epey bir bölümünü iskonto etmeye karar verdim.
YAYINLARIMIZ ETKİLİ OLDU
Üç önemli kapağı var derginin. Bunlardan andıç ve TSK'nın STK'larla işbirliğine yönelik haberlere hiçbir yalanlama gelmedi. Günlükler haberineyse bir tek Özden Örnek'in tekzipi geldi.
Özden Örnek'in kişisel itirazı dışında kurumsal bir yanıt gelmedi. Onun dışında, türlü doğrulamalar geldi ki biz de bunları mahkemede kanıt olarak sunduk. Şimdiki cumhurbaşkanı Abdullah Gül, net bir şekilde "bunları Nokta'da yayınlanmadan önce biliyorduk" dedi ve Milliyet gazetesinde manşet oldu. Ondan sonra eski Genelkurmay Başkanı H