KANAL D GENEL YAYIN YÖNETMENİ İRFAN ŞAHİN: "EN RENKLİ KANAL BİZİZ"

Geçtiğimiz hafta başlayan yeni yayın dönemine hızlı bir giriş yapan Kanal D'nin Genel Yayın Yönetmeni İrfan Şahin yeni sezonu anlattı.Şahin,şovlar,yarışmalar ve filmlerle Kanal D'nin çeşitliliği en bol kanal olduğunu söyledi.

Kanal D Genel Yayın Yönetmeni İrfan Şahin, yeni yayın döneminde yapacaklarını Kelebek´e anlattı. "Aslında biz yayın dönemine ağustosta başladık, yazın yayına soktuğumuz dört dizi de devam ediyor" diyen İrfan Şahin, sadece dizi yayınlamadıklarını, şovlar, yarışmalar ve filmlerle Kanal D´nin çeşitliliği en bol kanal olduğunu söyledi.

Genel yayın yönetmenliğini üstlendiğiniz Kanal D´de yeni yayın dönemi başladı. Yeni projeler teker teker ekrana geliyor. En zor dönem şimdi başlıyor değil mi?

- Aslında beklemek dünyanın en zor şeyi... Hazırlık dönemimiz çok yoğun geçti. Kanal D´de, Türk halkını ekran başından ayırmayacak diziler olduğuna inanıyorum...

Dizilerden söz etmeden önce Kanal D´nin genel konseptinden bahseder misiniz? Bu noktada değişiklikler var mı?

- Kanal D, Türkiye´yi ekranlara taşıyan, Atatürk´ün gösterdiği hedeflere ulaşmaya çalışan bir kanaldır. Biz, yeni bir döneme hazırlanırken mutfak konseptini baz aldık. Birbirinden lezzetli yemekler yapıyoruz. Yani birbirinden güzel diziler yapıyoruz, sanatçılarımızı, Türk halkıyla buluşturuyoruz. En leziz yemekleri yapıyoruz, en iyi aşçılar bizde. Türk seyircisi bu mutfaktan çıkan lezzetleri eylül ve ekim aylarında izleyecek. Biliyoruz ki mutfak Türkler için çok önemlidir ve biz de TV mutfağının en iyisiyiz. Kanal D, her zaman çağdaş bir kanaldır, sektörün amiral gemisidir ve bu gemi her zaman herkese liderlik yapar, yapmaya da devam edecektir. Dolayısıyla bizim mutfağımız örnek alınacak bir mutfaktır. "Kanal D bunu yapıyor bizde benzerini yapalım" deyip bizi kopyalamaya çalışacaklardır.

Bu mutfakta hiç mi eksik yok?

- Türkiye´de 21 milyon öğrenci, 28 milyon da genç nüfus var. Genç nüfus demek, hayaller ve umut demektir. Dolayısıyla bizim önce bu hayalleri, umutları beslememiz, onlara farklı lezzetler vermemiz gerek. Bizim yayın formatımızda, diziler, talk-show´lar, haber bültenleri, kadın, çocuk ve spor programları var. Klasik eserlerimizi günümüze uyarlıyoruz... TV demek, çeşitlilik demektir, her kesime, herkese hitap etmek demektir. Bu anlamda biz, eksiksiz olduğumuza inanıyorum. 70 milyon insanın izlemesi için, program çeşitliliği ve program kalitesine önem vermeliyiz. Yeni dönemde biz bunu yapmayı amaçladık. Türk seyircisi, hedefimizin doğru olup, olmadığını yakın bir gelecekte gösterecektir.

Hayalleri gerçekleştirmek dediniz de sanırım yeni bir program başlıyor. İnsanların evleri yıkılıp, yeniden inşa edilecek, değil mi?

- Evet. "Extreme Make Over Home Edition" şu an dünyanın her yerinde izlenen bir program. Bu program, bizde aralık ayında yayına girecek. Bir aile düşünün, çok zor şartlar altında kötü bir evde yaşıyor ya da evleri yok. Biz de hiç kimsenin yapamadığını yapıyoruz. Alıyoruz dozerlerimizi, eski evi yıkıp yerine muhteşem bir ev yapıyoruz. Nasıl yapıyoruz? Orada yaşayacak insanların ihtiyaçlarına göre yapıyoruz. Çocukları varsa, okuyorlarsa odaları ona göre hazırlıyoruz. Babanın hobisi varsa onu sağlayacak oda yapıyoruz. Kimse inanmıyor ama öyle iki oda falan değil, villaya yakın evler yapacağız. Şu an programa başladık. Ön hazırlıklar bitti. Başvuruları değerlendirdik.

Programın adı ne?

- Bilmem, ne koyalım? "Yoksa Rüya mı" olabilir... Aslında bu program bir "ev-yap" programı değil. İnsanların umutlarını gerçekleştiren bir program. Hani hep, "Bir hızır bana dokundu, hayatım değişti" derler ya, işte bu da öyle bir program...

Kan