TRT, kamusal yayıncılık yapmak üzere kurulan bir devlet kuruluşudur.
Yani devlet tarafından yasayla kurulmuştur.
Finans kaynakları kamusal gelirler; yani vergiler ve bütçeden ayrılan ödeneklerdir.
Özerk ve tarafsızdır.
Bu kurumlar hiçbir siyasal ya da ekonomik gücün etkisine girmeden haber verir.
Halkı eğitici yayınlar yapar.
Kültür hizmetinde bulunur ve eğlence programları yayınlar.
Vatandaşlar arasında hiçbir din, mezhep, etnik köken ya da sınıf ayırımı yapmaz. Tüm ülke nüfusunu hedef alır.
Programlarda reklam endişesi yoktur. Kar amacı güdülemez. İzleyiciye tüketici olarak değil, vatandaş olarak bakılır.
Yayınlar kamusal yöntemlerle denetlenir.
Kurumun yönetimi hükümetlerin elinde değildir.
Yönetim kurullarına sivil toplum kuruluşlarının, özellikle mesleksel örgütlerin, sendikaların, sanat ve kültür kuruluşlarının, üniversitelerin, yerel yönetimlerin, kurum personelinin temsilcileri katılır.
Kamu hizmeti yayıncılığı asla holdinglerin, çok uluslu ortaklıkların, emperyalistlerin, yeni sömürgeci güçlerin, şeriat düzenini savunanların hizmetinde olamaz.
*
Ayrıca 1994 tarihli RTÜK yasasına göre de…
Kamusal yayıncılık yapan kuruluşlar devletin bağımsızlığına, bütünlüğüne, Atatürk ilke ve devrimlerine aykırı yayın yapamaz.
Etnik ayrımcılığı, şiddeti, terörü ve din ayrılıklarını desteklemez.
Partiler arasında fırsat eşitliği sağlar.
Tek yönlü ve taraf tutan yayıncıla yer vermez.
*
Anayasa Mahkemesi’nin 8 Temmuz 1969 tarihinde resmi gazetede yayınlanan bir kararına göre de:
TRT siyasal iktidarın etkisi dışında bırakılıp tarafsız olarak görev yapmalıdır.
Kurum siyasal iktidarın mutlak takdirine bırakılamaz.
*
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, son grup toplantısında yine TRT’den yakındı ve kurumun haberlerinde kendisine ve partisine hiç yer verilmediğini belirtti.
Sonra da…
Hesap soracaklarını söyledi.
Bir defa, bunu geçiniz…
AKP iktidarda olduğu sürece kimse TRT yönetiminden hesap falan soramaz.
Şurası açıkça bilinmeli ki; TRT yönetimi bugün yukarıda yazdığım ilkelerin hiçbirine uymuyor.
Özerk değil, iktidar yandaşlığı, hatta sözcülüğü yapıyor, çoğulculuk ilkesine uymuyor.
Seçimlerde AKP’nin resmi yayın organı gibi davranıyor.
Peki ne yapılmalı?
Açıkça yazıyorum:
Özelleştirme karşıtı bir gazeteci olarak, TRT’nin en kısa sürede özelleştirilmesini öneriyorum.
Madem yandaşlık ve iktidar borazanlığı yapacak; o zaman bari bizim ödediğimiz vergilerle yapmasın bunu…
Eğer özelleştirilemiyorsa…
Kesinlikle en kısa zamanda kapatılsın!
Ulusal güvenliği gerektiren bir durum olursa, zaten devletin bütün televizyonları kullanma yetkisi var…
Bu yoksul halk, böylesine zor bir dönemde, dizileriyle, yarışma programlarıyla yandaş yapımcıları zenginleştirme platfoırmuna dönüşen ve Türkiye’nin en güvenilmez kurumlarından biri haline gelen TRT’yi daha fazla beslemek zorunda bırakılmamalı.