''KALLEŞLİKTİR...ALÇAKLIKTIR...ZAVALLILIKTIR!'' SERDAR AKİNAN'DAN FEHMİ KORU'YA ZEHİR ZEMBEREK TEPKİ!
Akşam yazarı Serdar Akinan'ın bu yazısı bomba etkisi yaratacak! Çünkü Akinan Fehmi Koru'yu Hrant Dink cinayetinin sanığı Ogün Samast'a benzetti ve neler neler yazdı.
Fehmi Koru ve Ogün Samast
Oray Eğin’in yazı üslubu, kişilerle uğraşması, bazen zalimliğe varan eleştirileri beni de zaman zaman rahatsız ediyor.
Tıpkı Ahmet Hakan Coşkun’un kimi yazıları gibi...
Bir gün en ufak bir hatamda bu zalim eleştiri oklarına hedef olacağımı biliyorum. Hatta Ahmet Hakan bir yazımla ilgili, onca arkadaşlığımıza karşın, gerçekten canımı yakan bir yazı kaleme almıştı.
Yarın Oray Eğin’in de, gerekirse, canımı yakacak şekilde kalemini oynatacağına şüphem yok.
Bu mahalledeki birçok gerçek gazeteci gibi...
Varlıkları benim zenginliğimdir.
Arkamdan ne konuşacaklar diye bir kaygım yok. Biliyorum ki her türlü düşüncelerini yüzüme söylerler, söylüyorlar...
Ve bilirler ki tersi doğrudur.
Aynı şeyi onlara çekinmeden yaparım.
Bu medya mahallesinin çirkinliği değil rengi ve zenginliğidir.
Bu ring içindeki kurallar bellidir.
Günü gelir kıyasıya dayak yersin... Günü gelir kıyasıya dayak atarsın.
Kafa, diz, dirsek, yumruk, tekme bizim mahallede virgül, ünlem, nokta ve bazen tek bir kelimedir.
Ama ringin dışına çıkıp nakavt oldun diye rakibinin kafasına bir kuytuda silah dayamazsın.
Onun adı kalleşliktir. Onun adı alçaklıktır... Ve zavallılıktır.
Fehmi Koru kalemiyle başa çıkamadığı Oray Eğin’e karşı “patron üzerinden” yaptığı tehdit tam da buydu...
Bu soğuk savaş kafasıdır.
Ve asıl soru bu nasıl liberallik? Bu nasıl kapitalizm...
Sermayeyi tehdit eden bir kafa...Doğan Grubu’nda başardınız sıra şimdi burada mı?
O yazıyı okurken ne düşündüm biliyor musunuz?
Ogün Samast’ı...
Hrant Dink’i nasıl öldürdüğünü itiraf ederken şu cümlesi her şeyi anlatıyordu:
“Neden bu adamı vuruyorum dedim kendi kendime. Atayım iki üç yumruk gideyim dedim...”
Anlamadığı, erişemediği, başedemediği bir “öteki”ydi onun için Hrant...
Tepki deseninde şiddetten başka olasılık yoktu.
“İki üç yumruk” ile “iki üç el ateş etmek” olasılıklarına mahkûm bir zavallılık.
Ogün Samast’ın eğitimlisi Fehmi Koru gibilerdir... Ruh DNA’sı onu nakavt eden rakibini yok etmek ister.
Zihin evreni; kültürü, dünyayı algılama eşikleri bir zekâ içermiyor...
Alçakça ve nihayetinde zavallı.
Aynı düşünce kalıbındaki birçokları gibi şunu göremiyor... Patronları tehdit ederek bu kalemleri işten attırabilirsiniz... Yazmalarını nasıl engelleyeceksiniz?
Okurları ne yapacaksınız? Hiç düşündünüz mü?
Son bir acı gerçeği paylaşalım...
İnternetteki rakamlara bakın... Yeni medya gerçeğini göremiyorsunuz.
Fehmi Koru’nun yazdığı gazetenin internet sitesi resmi rakamlara göre Türkiye’deki 210’uncu sırada...
OdaTV tek başına Star’dan, Yeni Şafak’tan, Taraf’tan daha fazla hit alıyor.
Bu size bir şey anlatmıyor mu?
Bu soğuk savaş kafasıyla bir yere varamazsınız. Cep telefonundan televizyon izlenen bir dünyada sermayeyi tehdit ederek kimi nasıl susturacaksınız?
Son olarak şunu görün...
Ogün Samast Hrant’ı öldürdü... Ne oldu?
Hrant yaşıyor... Tüm fikirleriyle... Daha da güçlü...
Ogün Samast nerede?
Dört duvardan çok kendi evrenine mahkûm yaşıyor.
Buna yaşamak denirse...
Serdar Akinan/AKŞAM
FEHMİ KORU’NUN YAZISINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
Oray Eğin’in yazı üslubu, kişilerle uğraşması, bazen zalimliğe varan eleştirileri beni de zaman zaman rahatsız ediyor.
Tıpkı Ahmet Hakan Coşkun’un kimi yazıları gibi...
Bir gün en ufak bir hatamda bu zalim eleştiri oklarına hedef olacağımı biliyorum. Hatta Ahmet Hakan bir yazımla ilgili, onca arkadaşlığımıza karşın, gerçekten canımı yakan bir yazı kaleme almıştı.
Yarın Oray Eğin’in de, gerekirse, canımı yakacak şekilde kalemini oynatacağına şüphem yok.
Bu mahalledeki birçok gerçek gazeteci gibi...
Varlıkları benim zenginliğimdir.
Arkamdan ne konuşacaklar diye bir kaygım yok. Biliyorum ki her türlü düşüncelerini yüzüme söylerler, söylüyorlar...
Ve bilirler ki tersi doğrudur.
Aynı şeyi onlara çekinmeden yaparım.
Bu medya mahallesinin çirkinliği değil rengi ve zenginliğidir.
Bu ring içindeki kurallar bellidir.
Günü gelir kıyasıya dayak yersin... Günü gelir kıyasıya dayak atarsın.
Kafa, diz, dirsek, yumruk, tekme bizim mahallede virgül, ünlem, nokta ve bazen tek bir kelimedir.
Ama ringin dışına çıkıp nakavt oldun diye rakibinin kafasına bir kuytuda silah dayamazsın.
Onun adı kalleşliktir. Onun adı alçaklıktır... Ve zavallılıktır.
Fehmi Koru kalemiyle başa çıkamadığı Oray Eğin’e karşı “patron üzerinden” yaptığı tehdit tam da buydu...
Bu soğuk savaş kafasıdır.
Ve asıl soru bu nasıl liberallik? Bu nasıl kapitalizm...
Sermayeyi tehdit eden bir kafa...Doğan Grubu’nda başardınız sıra şimdi burada mı?
O yazıyı okurken ne düşündüm biliyor musunuz?
Ogün Samast’ı...
Hrant Dink’i nasıl öldürdüğünü itiraf ederken şu cümlesi her şeyi anlatıyordu:
“Neden bu adamı vuruyorum dedim kendi kendime. Atayım iki üç yumruk gideyim dedim...”
Anlamadığı, erişemediği, başedemediği bir “öteki”ydi onun için Hrant...
Tepki deseninde şiddetten başka olasılık yoktu.
“İki üç yumruk” ile “iki üç el ateş etmek” olasılıklarına mahkûm bir zavallılık.
Ogün Samast’ın eğitimlisi Fehmi Koru gibilerdir... Ruh DNA’sı onu nakavt eden rakibini yok etmek ister.
Zihin evreni; kültürü, dünyayı algılama eşikleri bir zekâ içermiyor...
Alçakça ve nihayetinde zavallı.
Aynı düşünce kalıbındaki birçokları gibi şunu göremiyor... Patronları tehdit ederek bu kalemleri işten attırabilirsiniz... Yazmalarını nasıl engelleyeceksiniz?
Okurları ne yapacaksınız? Hiç düşündünüz mü?
Son bir acı gerçeği paylaşalım...
İnternetteki rakamlara bakın... Yeni medya gerçeğini göremiyorsunuz.
Fehmi Koru’nun yazdığı gazetenin internet sitesi resmi rakamlara göre Türkiye’deki 210’uncu sırada...
OdaTV tek başına Star’dan, Yeni Şafak’tan, Taraf’tan daha fazla hit alıyor.
Bu size bir şey anlatmıyor mu?
Bu soğuk savaş kafasıyla bir yere varamazsınız. Cep telefonundan televizyon izlenen bir dünyada sermayeyi tehdit ederek kimi nasıl susturacaksınız?
Son olarak şunu görün...
Ogün Samast Hrant’ı öldürdü... Ne oldu?
Hrant yaşıyor... Tüm fikirleriyle... Daha da güçlü...
Ogün Samast nerede?
Dört duvardan çok kendi evrenine mahkûm yaşıyor.
Buna yaşamak denirse...
Serdar Akinan/AKŞAM
FEHMİ KORU’NUN YAZISINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ