KALİTE DÜŞTÜKÇE MESLEKTEN TAVİZ VERME DE HIZLANIYOR!...
Haber 7'de Güne Bakış programında Çalışan Gazeteciler Bayramı nedeniyle Türkiye´de gazetecilik tartışıldı. Programa katılan gazeteci Ergun Babahan ve Ragıp Duran Türkiye´deki gazetecilik ile ilgili önemli tespitler yaptı.
"Yalılarda oturan gazeteciler genç meslektaşları için kötü örnek"
Programa telefonla katılan Ergun Babahan "Patronun istediği gibi hareket etmek gazetecilik mesleğinin pimini çekmek olur" dedi. Babahan şöyle devam etti:
"Bütün gazeteler patronun çıkarlarını savunan bir yere gelirse bu gazetecilik olmaz. Bu böyle devam ederse gazetecilik inandırıcılığını ve saygınlığını yitirecektir. Bir gruba ait gazetede çalışan köşe yazarı patronun işleriyle ilgili aleyhinde yazmasa bile lehinde yazmak zorunda da değildir. Türkiye´de 1980 sonrası gelişen daha çok para harcama duygusu gazetecilik mesleğini de etkiledi. Bir takım gazetecilerin yalılarda oturur hale gelmesi genç meslektaşlar için iyi bir örnek olmadı. Çok yakın gelecek için umutlu değilim. Kalite düştükçe meslekten taviz verme de hızlanıyor."
Stüdyo konuğu olan Ragıp Duran da yerel gazetelerin sayısının artmasıyla istihdam olanaklarının da artacağını söyledi. Ragıp Duran şöyle devam etti:
"Yerel medyaya ağırlık verilmeli"
"Chomsky´nin dediği gibi Bağımsız medya adacıkları oluşturulmalı. Önümüzdeki dönemde yerel medyanın ağırlık kazanması halinde istihdam olanakları da artar. Gazetecilik mesleki bir dezenformasyona uğramış durumda."
"Eğer siz okuru tatmin edici bir gazetece yaparsanız gazete satışı 20 milyonluk tirajı bile bulabilir. Özel çıkarı savunduğunuz sürece o özel çıkara hizmet ederseniz. Kamu çıkarını savunursanız daha geniş kitlelere hitap edersiniz."
"Türkiye´de hakiki gerçek ile medyatik gerçek birbirine zıt"
"Sıradan insanların yaşantısını anlatan şeydir haber. Mesela Türkiye´ye gelen ama hiç türkçe bilmeyen, Türkiye´yi tanımayan birisi sadece gazeteleri okusa Türkiye´yi yanlış tanır. Hayatta iki gerçek var biri hakiki gerçek; elle tutulur, gözle görülür gerçek... Diğeri medyatik gerçek. Bu da hakiki gerçeği eğip farklı hale getiriyor. Hakiki gerçek ile medyatik gerçek birbirine tamamen zıt Türkiye´de. Anadolu´ya açılın mesela hiç parlatmaya süslemeye gerek olmayan o kadar haber bulabilirsiniz ki. Dolayısıyla hakiki gerçeği medyaya yansıtmak zor bir şey ama bu gerçeğe yakın bir şeyler yapılabilir belki."
"İnternet gazeteciliğinin de bir takım sorunları var. Burada yapılan bizim bildiğimiz anlamda yapılan bir gazetecilik değil. Ama genel olarak eskiye oranla internet haberciliğinin olması olmamasından iyidir."
Programa telefonla katılan Ergun Babahan "Patronun istediği gibi hareket etmek gazetecilik mesleğinin pimini çekmek olur" dedi. Babahan şöyle devam etti:
"Bütün gazeteler patronun çıkarlarını savunan bir yere gelirse bu gazetecilik olmaz. Bu böyle devam ederse gazetecilik inandırıcılığını ve saygınlığını yitirecektir. Bir gruba ait gazetede çalışan köşe yazarı patronun işleriyle ilgili aleyhinde yazmasa bile lehinde yazmak zorunda da değildir. Türkiye´de 1980 sonrası gelişen daha çok para harcama duygusu gazetecilik mesleğini de etkiledi. Bir takım gazetecilerin yalılarda oturur hale gelmesi genç meslektaşlar için iyi bir örnek olmadı. Çok yakın gelecek için umutlu değilim. Kalite düştükçe meslekten taviz verme de hızlanıyor."
Stüdyo konuğu olan Ragıp Duran da yerel gazetelerin sayısının artmasıyla istihdam olanaklarının da artacağını söyledi. Ragıp Duran şöyle devam etti:
"Yerel medyaya ağırlık verilmeli"
"Chomsky´nin dediği gibi Bağımsız medya adacıkları oluşturulmalı. Önümüzdeki dönemde yerel medyanın ağırlık kazanması halinde istihdam olanakları da artar. Gazetecilik mesleki bir dezenformasyona uğramış durumda."
"Eğer siz okuru tatmin edici bir gazetece yaparsanız gazete satışı 20 milyonluk tirajı bile bulabilir. Özel çıkarı savunduğunuz sürece o özel çıkara hizmet ederseniz. Kamu çıkarını savunursanız daha geniş kitlelere hitap edersiniz."
"Türkiye´de hakiki gerçek ile medyatik gerçek birbirine zıt"
"Sıradan insanların yaşantısını anlatan şeydir haber. Mesela Türkiye´ye gelen ama hiç türkçe bilmeyen, Türkiye´yi tanımayan birisi sadece gazeteleri okusa Türkiye´yi yanlış tanır. Hayatta iki gerçek var biri hakiki gerçek; elle tutulur, gözle görülür gerçek... Diğeri medyatik gerçek. Bu da hakiki gerçeği eğip farklı hale getiriyor. Hakiki gerçek ile medyatik gerçek birbirine tamamen zıt Türkiye´de. Anadolu´ya açılın mesela hiç parlatmaya süslemeye gerek olmayan o kadar haber bulabilirsiniz ki. Dolayısıyla hakiki gerçeği medyaya yansıtmak zor bir şey ama bu gerçeğe yakın bir şeyler yapılabilir belki."
"İnternet gazeteciliğinin de bir takım sorunları var. Burada yapılan bizim bildiğimiz anlamda yapılan bir gazetecilik değil. Ama genel olarak eskiye oranla internet haberciliğinin olması olmamasından iyidir."