'KADINLARIN OFSAYTTAN ANLAMADIĞI YALAN!..' MİLLİYET'İN KADIN YAZARINDAN FUTBOL HAKKINDA İLGİNÇ TESPİTLER!..

Erkekler 'bayandan futbolcu olur mu diye düşünedursun, şimdilerde bayandan spor yazarı, yorumcusu bile oluyor.



Futbolu erkekler zorlaştırıyor


Erkekler 'bayandan futbolcu olur mu diye düşünedursun, şimdilerde bayandan spor yazarı, yorumcusu bile oluyor. Nilay Yılmaz da son zamanların öne çıkan spor yazarlarından. Milliyet Gazetesi'nde Yakan Top isimli köşesi var. NTV Spor'da editörlük yapıyor. Yılmaz, erkeklerin futbolu zorlaştırdığına, futbolu asık suratlı hale getirdiğine inanıyor.


"Kadınların ofsayttan anlamadığı yalan. Erkekler futbolu zorlaştırıyor. Ertuğrul Sağlam, Yıldırım Demirören'le çalışmasının kurbanı oldu. Beşiktaş kaybettiğinde oturur ağlardım" Bu sözler spor yazarı Nilay Yılmaz'a ait. Milliyet Gazetesi'nde Yakan Top adlı köşesinde futbol yazıları kaleme alan Nilay Yılmaz, son dönemde öne çıkan iyi köşe yazarlarından. 1976 doğumlu Yılmaz, İstanbul Üniversitesi İletişim mezunu. Dört yıldır gazetede köşe yazıyor ve NTV Spor'da editörlük yapıyor. Hasta bir Beşiktaşlı olan Yılmaz'ın çocukluğu sokaklarda futbol oynayarak geçmiş. "Gazeteleri okumaya spor sayfalarından başlarım." diyen Yılmaz, kendini hobisinden para kazanan şanslı azınlıktan görüyor. Sabahlara kadar spor programlarını izlediğini söyleyen Yılmaz, "Kadınların sayısının artması futbolun güzel kısmını daha çok öne çıkarır diye düşünüyorum." diyor.

İlk kadın spor yazarlarından birisiniz. Futbol yazmaya nasıl başladınız?

Düzenli olarak 2004'ten beri bu işi yapıyorum. Futbol yazmaya arkadaşlarımın teşvikiyle başladım. "Maçları takip ediyorsun, güzel de yazı yazıyorsun, niye bu işi yapmıyorsun?" diye aklıma girdiler. Çeşitli dergi ve gazetelerde yazı yazdıktan sonra şu an Takvim gazetesinde ve Fotomaç'ta yazı yazan Hakan Dilek sayesinde Milliyet Gazetesi'nde işe başladım...

Daha önce yine medya sektöründe miydiniz?

Medya sektöründen yazılı ve görsel basını kastediyorsanız hayır. İletişim mezunuyum ama gazetecilik yapmayı hiç düşünmemiştim öncesinde... Çeşitli reklam ajanslarında çalıştım...

Kadınların gazetelerin spor sayfalarını okumadığı yönünde bir ortak kanaat var? Siz iyi bir spor okuru muydunuz?

Ben gazeteleri tersten okumaya başlardım...

Futbolun bu kadar çok konuşulduğu ülkede futbol yazmak çok mu cazip?

Yaşam koşullarının ağırlığı sebebiyle milyonlarca insan sevmediği, istemediği işlerde çalışmak zorunda. Bense hobimden para kazanan şanslı azınlıktanım. Gerçi sabahlara kadar futbol programları seyretmek bazen eziyete dönmüyor değil...

Siz spor yapıyor musunuz? Hiç topa vurdunuz mu?

1 yıl öncesine kadar yapıyordum. Topa vurmak... Az kelime... Benim çocukluğum sokaklarda futbol oynayarak geçti. Okulda da kızlar voleybol, basketbol oynamayı tercih ederken ben futbol oynamayı tercih ediyordum...

Köşenizin ismi niye Yakan Top?

Hakan Dilek'in önerisiydi... Bence köşenin içeriğine en uygun isim...

Futbol yazmak daha çok erkek işi gibi bir algı var? Gerçekten öyle mi?

"Kadınlar futboldan ne anlar?" sorusu erkek egemenliğinin en büyük göstergelerinden biri. Zora geldiği vakit hep bengay kokusunu bilmemekle itham ediliyorum. Ancak bengay kokusunun zihin açıcı bir özelliği olduğuna dair bilimsel bir buluş da yok. Kaldı ki, atomu parçalamaktan değil, 5 yaşında bir çocuğun bile anlamayı başardığı, en zor kuralı ofsayt olan bir spordan bahsediyoruz, kadınların anlamaması düşünülebilir mi? Futbol izlemek, okumak, yazmak isteyen kadınların sayısı her geçen gün artıyor...

Kadınlar taktikten anlamaz diyenler de var...

O zaman kadın futbol takımlarını nereye koymalıyız? Bu işten sadece erkekler anlıyorsa kadınlar için düzenlenen dünya şampiyonaları hakkında ne düşünmeliyiz ki? Hayatlarında futboldan başka yorumlayacak hiçbir şeyleri olmayan insanların tutunacak tek dalı buysa eğer, tabii ki bizimle paylaşmak istemeyecekler.

Reklamlarda bile kullanılıyor. Kadınlara ofsaytı anlatmak çok mu zor?

Yapılan araştırmalar, ilgilenen kadınların ofsaytı daha iyi bildiğini ortaya koyuyor. Bu tamamen ilgi meselesi... Kadınların aptal olduğunun göstergesi değil... Daha küçük yaşlarda kız oyunları, erkek oyunları diye oyunları bile ayrıştırırsanız ve kadınları topa değil bebeğe yöneltirseniz kadınlar futboldan çok bebek bakımından anlar...


Köşe yazarı olarak kimleri beğenirsiniz?

İbrahim Altınsay'ın hayata ve olaylara bakışını çok beğenirim, kendime yakın bulurum... Atilla Gökçe, Rıdvan Dilmen, Mehmet Demirkol, Uğur Meleke... Feryal (Pere) aşkı çok güzel anlatır bence... Feridun Düzağaç'ın Radikal'deki yazılarının hastasıydım... Daha var ama şu an aklıma gelmiyor. Unuttuklarım kusura bakmasın...

Son dönemde bayan spor spikerleri, yorumcular, yazarlar çoğaldı. Bu neye işaret eder?

Futbolun bu kadar popüler olması ve dönen paranın ciddi miktarlarda seyretmesi nedeniyle kadınlara da futbolu sevdirmeye çalışıyorlar. Bunu en kolay yapmanın yolu, kadın spikerlerin, kadın spor yazarlarının sayısını artırmaya çalışmak... Şunu herkes kabul etmeli ki; erkekler futbolu zorlaştırıyor, asık suratlı hale getiriyor. Kadınlar ise daha yapıcı eleştirilerde bulunuyor. Kadınların sayısının artması futbolun güzel kısmını daha çok öne çıkarır diye düşünüyorum.

Kimleri beğendiğime gelince... Az önce de dedim Feryal Pere'yi çok tutarım. Banu Yelkovan, Ebru Köksaldı, Gülengül Altınsay, Sevin Okyay... Burcu Esmersoy'un ekrandaki rahatlığına hayranım...

Futbol hayatınızda ne kadar yer kaplıyor? Spor programlarını izler misiniz? Favori yorumcularınız kimler?

Çoğunu kaplıyor vallahi. Spor programlarını izlemekle kalmam, işim gereği tekrar tekrar izlerim... Sabahlara kadar... Milliyet'teki köşem dışında NTVSpor'da editörlük yapıyorum ve Fuat Akdağ ve Rıdvan Dilmen'in yaptığı Not Defteri'nde "Haftanın Sözleri"ni hazırlıyorum. Favori yorumcularım; Rıdvan Dilmen, Mehmet Demirkol, Ahmet Çakar...

Niye futbol yorumcuları bağırarak konuşur?

Hepsi bağırarak konuşmuyor. Hayri Hiçler'i izledikten sonra diğerlerinin çok sakin konuştuğunu düşünüyorum... Şaka bir yana, toplumun ekranlardaki yansıması futbol programları. Günlük hayatta da bağırarak ve karşısındakini dinlemeden konuşuyor birçok insan...

Ertuğrul Sağlam sizce başarısız mıydı? Mustafa Denizli başarılı olabilecek mi?

Başarısız olduğunu düşünmüyorum... O da daha öncekiler gibi Yıldırım Demirören'le çalışmanın kurbanı oldu bence... Mustafa Denizli'ye ise aynı sebepten dolayı Allah kolaylık versin...

Beşiktaş kaybedince neler hissedersiniz?

Çocukken oturup ağlardım. Okula gitmezdim. Pazar günü Beşiktaş yenildiğinde, annem bilirdi ve beni sabah okula gitmem için uyandırmazdı... Hayata küserdim yani... Hasta Beşiktaşlıydım. Ortaokul, lisede arkadaşlarım sıralara sevgililerinin adını kazırken, ben Beşiktaş'ın kadrosunu yazardım... Anlayın işte... Üniversite yıllarında memleketi kurtarma sevdasına yakalanınca Beşiktaş ikinci planda kaldı... Maçları izlerdim, haberleri de takip ederdim; ama fanatikliğim gitti. Daha sonra bu camianın içine girince eski zevki de almaz oldum maçlardan... Buna, ilgim ve sevgim zaman içerisinde "normalleşti" demek daha doğru herhalde... Artık sadece üzülüyorum, hayata küsmüyorum...


Murat Tokay/ Zaman


changeTarget(document.getElementById("news_content"))