KADIN BAĞIMLILIĞINDAN NASIL KURTULACAK? HAYDAR DÜMEN'DEN ÜNLÜ ŞOVMENE TAVSİYE!..
Tuğba Erbil'in kendisini aldattığı iddiasıyla boşanma davası açtığı Mehmet Ali Erbil'e Haydar Dümen'den tavsiye geldi.
İşte o tavsiye...
Kendisi ısrarla kabul etmiyor ama bana kalırsa Mehmet Ali Erbil, tipik bir kadın bağımlısı...
Şaşılacak bir şey yok.
Aslında yapılan araştırmalar, her 20 erkeğin 1inin bu rahatsızlığa yakalandığını gösteriyor.
O da sonuçta bir erkek.
Çocukluğunda anne sevgisi görmediği için bir yanı hep eksik kalmış.
Sevgi arsızı olmuş; kadınlar tarafından sevilmek istiyor.
Kadınları da çok seviyor.
Ben onun Bill Clinton Hastalığına yakalandığını düşünüyorum.
Michael Douglasın Rahatsızlığı da dersek anlaşılır.
Hâlbuki yazık değil mi Mehmet Aliye, o da mutluluğu hak ediyor.
Üstelik pamuk gibi de bir kalbi var.
Yoksa kime ne, hayat onun; nasıl yaşarsa yaşar.
Gelecekte başına daha kötü şeyler gelebilir.
Yaş şimdi 55, 15 yıl sonra 70e dayanıp iş bitmiş olunca ne yapacak?
Kadınsız olmaz elbette; bu sefer yine yanında kadınlar olacak ama ya hemşire ya da hastabakıcı...
Arada sırada çapkınlığını yapar.
O para ve şöhret onda oldukça, çaptan düşse bile, çevresinde kafa koparmaya çalışan genç ve güzel kadınlar olacaktır.
"Üç beş kuruş bize düşer mi" diye heveslenip Mali Beyin ağzına bir parmak bal çalarlar.
Ama sonra yine delikanlılarına koşarlar.
Kafasında boynuzlar çıksın istemem.
Kendisi de zaten yıllar önce espriyle karışık Kadın bağımlısı olduğunu söylemiş.
Tarih; 20 Eylül 1998
Kaynak; Hürriyet Gazetesi, Pazar eki...
O sıralarda da tek bir kadınla dikiş tutturamıyor.
Bunu da gizlemeye gerek duymuyor:
"Doktorum kadınlara olan aşırı ilgimi depresyona bağladı. Üstelik çapkınlığın zeka belirtisi olduğunu söyledi. Kolay mı 25 kadını birden idare etmek?"
Muhabir soruyor, "Şimdi iyi misiniz?"
Gülerek, "Bu doktorumla benim aramda bir sır. Ağzımdan laf alamazsınız!"
Aynı gazetedeki bir başka röportajında da "500 kadınla birlikte oldum" diyor.
Eleştiri alınca da konuyu "Sadece şakaydı" diye geçiştiriyor.
Her şakanın altında bir gerçek yatar, tecrübeyle sabittir.
Bir yerde okudum ve çok tuttum.
Haydar Dümenin, kadın bağımlısı erkeklere müthiş bir tavsiyesi var.
Sizin de öğrenmenizi isterim.
"Ruh hastalığı adım adım gelir. İnsanı sonra delirtir. Siz kadın bağımlıları delirmeyeceksiniz. Ama bu saplantıyla ruhunuzun dengelerini, işinizi, evliliğinizi yitireceksiniz. Öyle olmasını dilemiyorum ama ortada çöp gibi kalacaksınız. Kız, kadın dediğiniz cinsin içinde sizin anneniz kardeşleriniz de var. Kendi kendinize yazık ediyorsunuz!"
Benim tanıdığım Haydar Dümenin Mehmet Ali Erbile zararı dokunmaz, faydası olur.
Naçizane fikrim,
Mehmet Ali Bey, hiç olmazsa,
Haydar Dümenin yanına gidip bir bardak çayını içsin.
Hiç fena olmaz!
Şebnem Özcan/Bugün
Kendisi ısrarla kabul etmiyor ama bana kalırsa Mehmet Ali Erbil, tipik bir kadın bağımlısı...
Şaşılacak bir şey yok.
Aslında yapılan araştırmalar, her 20 erkeğin 1inin bu rahatsızlığa yakalandığını gösteriyor.
O da sonuçta bir erkek.
Çocukluğunda anne sevgisi görmediği için bir yanı hep eksik kalmış.
Sevgi arsızı olmuş; kadınlar tarafından sevilmek istiyor.
Kadınları da çok seviyor.
Ben onun Bill Clinton Hastalığına yakalandığını düşünüyorum.
Michael Douglasın Rahatsızlığı da dersek anlaşılır.
Hâlbuki yazık değil mi Mehmet Aliye, o da mutluluğu hak ediyor.
Üstelik pamuk gibi de bir kalbi var.
Yoksa kime ne, hayat onun; nasıl yaşarsa yaşar.
Gelecekte başına daha kötü şeyler gelebilir.
Yaş şimdi 55, 15 yıl sonra 70e dayanıp iş bitmiş olunca ne yapacak?
Kadınsız olmaz elbette; bu sefer yine yanında kadınlar olacak ama ya hemşire ya da hastabakıcı...
Arada sırada çapkınlığını yapar.
O para ve şöhret onda oldukça, çaptan düşse bile, çevresinde kafa koparmaya çalışan genç ve güzel kadınlar olacaktır.
"Üç beş kuruş bize düşer mi" diye heveslenip Mali Beyin ağzına bir parmak bal çalarlar.
Ama sonra yine delikanlılarına koşarlar.
Kafasında boynuzlar çıksın istemem.
Kendisi de zaten yıllar önce espriyle karışık Kadın bağımlısı olduğunu söylemiş.
Tarih; 20 Eylül 1998
Kaynak; Hürriyet Gazetesi, Pazar eki...
O sıralarda da tek bir kadınla dikiş tutturamıyor.
Bunu da gizlemeye gerek duymuyor:
"Doktorum kadınlara olan aşırı ilgimi depresyona bağladı. Üstelik çapkınlığın zeka belirtisi olduğunu söyledi. Kolay mı 25 kadını birden idare etmek?"
Muhabir soruyor, "Şimdi iyi misiniz?"
Gülerek, "Bu doktorumla benim aramda bir sır. Ağzımdan laf alamazsınız!"
Aynı gazetedeki bir başka röportajında da "500 kadınla birlikte oldum" diyor.
Eleştiri alınca da konuyu "Sadece şakaydı" diye geçiştiriyor.
Her şakanın altında bir gerçek yatar, tecrübeyle sabittir.
Bir yerde okudum ve çok tuttum.
Haydar Dümenin, kadın bağımlısı erkeklere müthiş bir tavsiyesi var.
Sizin de öğrenmenizi isterim.
"Ruh hastalığı adım adım gelir. İnsanı sonra delirtir. Siz kadın bağımlıları delirmeyeceksiniz. Ama bu saplantıyla ruhunuzun dengelerini, işinizi, evliliğinizi yitireceksiniz. Öyle olmasını dilemiyorum ama ortada çöp gibi kalacaksınız. Kız, kadın dediğiniz cinsin içinde sizin anneniz kardeşleriniz de var. Kendi kendinize yazık ediyorsunuz!"
Benim tanıdığım Haydar Dümenin Mehmet Ali Erbile zararı dokunmaz, faydası olur.
Naçizane fikrim,
Mehmet Ali Bey, hiç olmazsa,
Haydar Dümenin yanına gidip bir bardak çayını içsin.
Hiç fena olmaz!
Şebnem Özcan/Bugün