'Kaç İsmail'in kimliği açıklandı
Haklarında soruşturma yürütülen emniyet görevlilerini sorgusu sırasında 'İsmail' isimli MİT görevlisinin hakime müdahale ettiği yönündeki iddialarla ilgili açıklama yapıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, 22 Temmuz soruşturmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, "Emniyet birimleriyle yapılan görüşmede 'İsmail' isimli kişinin Terörle Mücadele Şubesi'nde çalışan polis memuru olduğu, sorgu hakiminin güvenlik sağlaması yönündeki yazılı talebini aldığı sırada koridorda bekleyen şüpheli avukatlarının şahsı MİT görevlisi olarak lanse edip üzerine hucum ettikleri ve sorgu hakimine herhangi bir müdahalenin söz konusu olmadığı tespit edilmiştir" dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, 22 Temmuz soruşturmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "Bir kısım yazılı ve görsel medyada, haklarında soruşturma yürütülen emniyet görevlisi şüphelilerin gözaltı sürelerinin dolduğu, derhal serbest bırakılmaları gerektiği, sorgu sırasında 'İsmail' isimli MİT görevlisinin hakime müdahale ettiği yönündeki asılsız haberlerle ilgili kamuoyunun bilgilendirilmesi için açıklama yapma gereği duyulduğunu" belirtildi.
49 şüphelinin 'casusluk' suçundan tutuklanma talebiyle 26 Temmuz saat 02.05'te Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildiğini belirten Salihoğlu, nöbetçi hakiminin dosyayı inceleme işlemini bitirdikten sonra 27 Temmuz'da saat 12.00 civarında sorgu işlemine başladığını ifade etti.
"GÖZALTI SÜRELERİNİN DOLDUĞU İDDİALARI DOĞRU DEĞİL"
Açıklamada, sorgunun devam ettiği saat 14.45'te avukatlarının usul tartışmalarıyla sorguyu sekteye uğrattığı belirtilerek, şu ifadelere yer verildi;
"Bunun üzerine bir kısım şüpheli avukatlarının, şüphelilerin gözaltı süresinin dolduğunu, serbest kaldıklarını adliye koridorundaki şüphelilere bildirmesi üzerine, şüpheliler toplu halde adliyenin 6'ncı katından zemin katına indi. Şüphelilerin burada eyleme başladıkları, adliyeyi terk etmeye çalıştıkları anlaşıldı. Bu sırada içeriye davet edilen çevik kuvvet görevlileriyle birlikte şüpheliler muhafaza altına alındı ve nezarethaneye konuldu. Saat 22.00 itibariyle sorgu hakiminin sorgunun sağlıklı bir şekilde yapılacağı tespiti üzerine sorgu işlemine kaldığı yerden devam edildi. CMK'ya göre çok sayıda şüphelinin işlediği suçlarda gözaltı süresinin 4 gün olduğu, bu süreye şüphelilerin sorgu hakimine sevk etmek için gerekli yol süresinin dahil olmadığı, keza sorgu hakimi önünde geçen sürenin gözaltı süresinden sayılmadığı hususları birlikte incelendiğinde, soruşturmamızda şüphelilerin 4 günlük gözaltı süresi dolmadan 26 Temmuz saat 02.05'te sorgu için mahkemeye sevk edildikleri, şüphelilerin gözaltı sürelerinin dolduğu ve derhal serbest bırakılmaları gerektiği yönündeki açıklamanın doğru olmadığı anlaşılmıştır."
MİT GÖREVLİSİ İDDİASINA YANIT
Başsavcılık açıklamasında, 'İsmail' isimli MİT görevlisinin hakime müdahale ettiği yönündeki iddialarla ilgili de şöyle denildi:
"Emniyet birimleriyle yapılan görüşmede 'İsmail' isimli kişinin Terörle Mücadele Şubesi'nde çalışan polis memuru olduğu, sorgu hakiminin güvenlik sağlaması yönündeki yazılı talebini aldığı sırada koridorda bekleyen şüpheli avukatlarının şahsı MİT görevlisi olarak lanse edip üzerine hucum ettikleri ve sorgu hakimine herhangi bir müdahalenin söz konusu olmadığı tespit edilmiştir."
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, 22 Temmuz soruşturmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "Bir kısım yazılı ve görsel medyada, haklarında soruşturma yürütülen emniyet görevlisi şüphelilerin gözaltı sürelerinin dolduğu, derhal serbest bırakılmaları gerektiği, sorgu sırasında 'İsmail' isimli MİT görevlisinin hakime müdahale ettiği yönündeki asılsız haberlerle ilgili kamuoyunun bilgilendirilmesi için açıklama yapma gereği duyulduğunu" belirtildi.
49 şüphelinin 'casusluk' suçundan tutuklanma talebiyle 26 Temmuz saat 02.05'te Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildiğini belirten Salihoğlu, nöbetçi hakiminin dosyayı inceleme işlemini bitirdikten sonra 27 Temmuz'da saat 12.00 civarında sorgu işlemine başladığını ifade etti.
"GÖZALTI SÜRELERİNİN DOLDUĞU İDDİALARI DOĞRU DEĞİL"
Açıklamada, sorgunun devam ettiği saat 14.45'te avukatlarının usul tartışmalarıyla sorguyu sekteye uğrattığı belirtilerek, şu ifadelere yer verildi;
"Bunun üzerine bir kısım şüpheli avukatlarının, şüphelilerin gözaltı süresinin dolduğunu, serbest kaldıklarını adliye koridorundaki şüphelilere bildirmesi üzerine, şüpheliler toplu halde adliyenin 6'ncı katından zemin katına indi. Şüphelilerin burada eyleme başladıkları, adliyeyi terk etmeye çalıştıkları anlaşıldı. Bu sırada içeriye davet edilen çevik kuvvet görevlileriyle birlikte şüpheliler muhafaza altına alındı ve nezarethaneye konuldu. Saat 22.00 itibariyle sorgu hakiminin sorgunun sağlıklı bir şekilde yapılacağı tespiti üzerine sorgu işlemine kaldığı yerden devam edildi. CMK'ya göre çok sayıda şüphelinin işlediği suçlarda gözaltı süresinin 4 gün olduğu, bu süreye şüphelilerin sorgu hakimine sevk etmek için gerekli yol süresinin dahil olmadığı, keza sorgu hakimi önünde geçen sürenin gözaltı süresinden sayılmadığı hususları birlikte incelendiğinde, soruşturmamızda şüphelilerin 4 günlük gözaltı süresi dolmadan 26 Temmuz saat 02.05'te sorgu için mahkemeye sevk edildikleri, şüphelilerin gözaltı sürelerinin dolduğu ve derhal serbest bırakılmaları gerektiği yönündeki açıklamanın doğru olmadığı anlaşılmıştır."
MİT GÖREVLİSİ İDDİASINA YANIT
Başsavcılık açıklamasında, 'İsmail' isimli MİT görevlisinin hakime müdahale ettiği yönündeki iddialarla ilgili de şöyle denildi:
"Emniyet birimleriyle yapılan görüşmede 'İsmail' isimli kişinin Terörle Mücadele Şubesi'nde çalışan polis memuru olduğu, sorgu hakiminin güvenlik sağlaması yönündeki yazılı talebini aldığı sırada koridorda bekleyen şüpheli avukatlarının şahsı MİT görevlisi olarak lanse edip üzerine hucum ettikleri ve sorgu hakimine herhangi bir müdahalenin söz konusu olmadığı tespit edilmiştir."