Kabine sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan müjdeyi verdi! Araç fiyatları, emekli ve memur maaşları...

Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki Kabine Toplantısı sona erdi. Memur ve emekli maaşlarına yapılacak zam, kira artış oranlarına getirilen yüzde 25 sınırının sürdürülmesi gibi konu başlıklarının ele alındığı toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulundu..

Kabine, Kurban Bayramı tatilinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında bir araya geldi. Ekonomiyi ilgilendiren konuların ağırlıkta olduğu toplantıda memur ve emekli zammı, kira artış oranlarına getirilen yüzde 25 sınırının sürdürülmesi gibi başlıklar ele alındı. Yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"Kestikleri kurbanla Allah'a yakınlaşmayı murat eden, bayram günlerini bir yardımlaşma seferberliğine dönüştüren tüm kardeşlerimin ibadetlerinin kabul edilmesini diliyorum. Gariplerin, yetim ve öksüzlerin elinden tuttuk. Büyüklerimizi, dost ve akrabalarımızı ziyaret ederek gönüllerini aldık. İhtiyaç sahiplerinin kapısını çalarak bayram sevincini onların da yaşamasını sağladık. Başta depremde en çok yıkıma uğrayan Hatay, Adıyaman, Maraş olmak üzere 11 vilayetimizin tamamında imar ve inşa çalışmaları şu anda devam ediyor.

"EKİM-KASIMDAN İTİBAREN DEPREM KONUTLARININ TESLİMATINA BAŞLIYORUZ"

TOKİ'miz bölgenin yeniden ayağa kaldırılması sürecinde öncü rol oynuyor. Ekim-Kasım ayından itibaren deprem konutlarının teslimatına başlıyoruz. Amacımız 1 sene içerisinde 319 bin deprem konutunu teslim etmektir. Bölgede 143 bini köy evi olmak üzere toplam 650 bin konutu inşa edeceğiz. Şimdiye kadar inşası başlayan konut, köy evi ve ahır sayısı 180 bini buldu. Giden canlarımızı geri getiremeyiz, ama maddi kayıplarımızı telafi edecek imkana ve kudrete sahibiz. Altyapısı ve üstyapısıyla şehirlerimizi eskisinden daha güvenli hale getirene kadar durmadan, dinlenmeden çalışacağız. Sandıkta milletten yediği tokadın acısını afetzedelerden çıkan faşist zihniyete rağmen, oylarının tercihine bakmadan deprem bölgesinde yaşayan tüm vatandaşlarımızı kucaklamaya devam edeceğiz.

"İNSANIMIZIN YEREL SEÇİMLERDE TAKOZ SİYASETİNE GEÇİT VERMEYECEĞİNE İNANIYORUM"

Daha önce trafikten, bozuk yollardan dolayı eziyete dönüşen seyahatler yatırımlarımızla birlikte artık keyifle yapılıyor. Osmangazi Köprüsü 24 Haziran Cumartesi günü 11 bin 770 araç geçişiyle bir rekora daha imza attı. 1915 Çanakkale Köprüsü'nde araç geçiş sayısında yüzde 55 oranında artış sağlandı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü günde ortalama 100 bin araç geçti. Boğaz geçiş trafiği rahat nefes aldı. Ankara-Niğde karayolu rekora koşan bir başka projemizdir. İstanbul Havalimanı'na bayram boyunca günde ortalama 1517 uçak iniş kalkış yaptı. 25 Haziran'da 1593 iniş kalkış ile tüm zamanların en yüksek rakamına ulaştı. Dünya çapında birinciliklere doğmayan İstanbul Havalimanı Avrupa'nın en yoğun ve en iyi havalimanı seçildi. Takoz siyasetinin nelere mal olabileceğini yıllar geçtikçe daha iyi anlıyoruz. Seçimlerde bu zihniyeti sandığa gömen insanımızın 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde bunlara geçit vermeyeceğine inanıyorum.

"BAYRAMDA 21 ÜLKENİN LİDERİYLE GÖRÜŞTÜK"

Bayram sürecinde 21 ülkenin lideriyle görüşerek hem tebrikleri kabul ettik hem de ikili konuları ele aldık. Rusya-Ukrayna savaşından Sudan'daki kardeş kavgasının sona erdirilmesine kadar Türkiye'nin katkısını ortaya koyuyor. Ülkemiz krizlerin çözümünde denge, adalet ve güven veren tavrıyla belirleyici rol oynuyor. İstanbul süreci değerlendirebilseydi bugüne kadar yaşanan yıkım ve gözyaşı olmayacaktı. Tahıl mutabakatı ve esir takaslarıyla devam eden diplomatik gayretler maalesef savaş lobisi tarafından engellendi, yıpratıldı. Bunun bedelini de asker sivil on binlerce insan ödedi.

"BİR DÖNEM SAVAŞ LOBİSİNİN HEDEFİ OLDUK"

Hatta bir dönem Türkiye olarak bu savaş lobisinin hedefi olduk. Muhalefetin adayının asılsız ithamları bu senaryonun bir parçasıdır. Türk demokrasisine de zarar veren iddialarla ilgili ortaya tek bir somut delil ortaya konulmadı. Seçim atmosferinde niçin böyle bir provokasyona girişildiğine dair kamuoyunu tatmin edecek hiçbir açıklama da gelmedi. Son 1,5 yılda bunun gibi sayısız örnek, kışkırtma ile Türkiye'yi zorda bırakmayı hedefleyen art niyetli teşebbüsle karşı karşıya kaldık. Savaşa odun taşımak yerine barışın tesisi için gayret sarf ettik. Halen Rusya ve Ukrayna ile aynı anda görüşen, diyalog kanallarını işleten, çözüm önerileri geliştiren tek ülke biziz.

İSVEÇ'TEKİ SKANDALA SERT TEPKİ

Türkiye'nin çevresinde huzuru hakim kılana kadar diplomatik çabalarımızı sürdüreceğiz. İslam dünyası olarak kurban bayramına ulaşmanın heyecanını yaşarken, İsveç'in başkentinde Kur'an-ı Kerim'e yönelik alçakça saldırı hepimizi öfkelendirmiştir Bunun insani temellerle bağdaşması mümkün değildir. Bunlar İslam düşmanlığıyla beslenen nefret suçudur. Bunun polis korumasıyla işlenmesi çok daha vahimdir. Nasıl kiliseyi, havrayı veya bir başka inancı mabedini ateşe vermek özgürlük değilse Kur'an-ı Kerim mushafı yakma diye bir özgürlük olamaz.

"MÜNFERİT BİR HADİSE GÖZÜYLE BAKAMAYIZ"

Söz konusu kendi güvenlikleri olunca hiçbir hak, hukuk, ilke tanımayanlar sıra Müslümanların kutsallarına gelince birden fikir özgürlüğünü hatırlıyorlar. Stockholm'de Kurban Bayramı'nın ilk günü, cami önünde gerçekleştirilen menfur eyleme münferit bir hadise gözüyle bakamayız. Bu saldırıları batıda habis bir ur misali yayılan Müslüman ve İslam düşmanlığı hastalığının yeni bir tezahürü olarak görüyoruz. Batı dünyası bu konuda hiçbir adım atmıyor. 4 yıl önce Yeni Zelanda'da 51 Müslüman'ın şehit edildiği terör eyleminden hala ders alınmıyor.

"FRANSA'DAKİ OLAYLARIN KÖKÜNDE SÖMÜRGECİLİK VAR"

Önceki hafta Mora Yarımadası açıklarında batan gemi faciasında buna bir kez daha şahit olduk. Yüzlerce kişinin ölümü Titanik gemisini görmeye giden 5 zengin kadar gündem olmadı. Bu mazlumlar her yıl Akdeniz'in sularında kaybolan binlerce can gibi kısa sürede unutulup gitti. Beyaz adamın üstünlüğüne dayanan sömürgeci, kibirli, gayriinsani zihniyetin varlığının halen devam ettirdiğinin işaretidir. Özellikle sömürgeci geçmişi ile bilinen ülkelerde kültürel ırkçılık, kurumsal ırkçılığa dönüşmüştür. Fransa'da başlayan olayların kökünde işte bu zihniyetin inşa ettiği sosyal mimari vardır. Sistematik baskı gören varoş, gettolarda yaşamaya mahkum edilen göçmenlerin çoğu Müslümanlardır. Şiddet maalesef şiddeti doğurmuş ve bugünkü hadiseleri tetiklemiştir. Kamu malına zarar verilmesini, sokakların yakılıp, yıkılmasını, mağazaların yağmalanmasını elbette tasvip etmiyoruz. Sokak olayları meşhur hak arama metodu olamaz. Ancak sosyal patlamadan otoritelerin de ders çıkarması gerektiği açıktır. Benzer vakalar bizde yaşanırken hak ve demokrasi mücadelesi verenlerin bugün derin sessizliğe bürünmesi ayrıca manidardır. Büyükelçilik ve konsoloslarımız her zaman vatandaşlarımızın yanındadır. Endişe ile karşıladığımız son hadiselerin şiddet sarmalı daha fazla büyümeden bir an önce sona ermesini diliyoruz.

FAHİŞ KİRA VE ARABA FİYATLARI

Fahiş kira artışlarına karşı yüzde 25 sınırı, temmuz ayından itibaren devam edecektir. Sıfır ve ikinci el araç fiyatlarında oluşan balonu da yakından takip ediyoruz. Tamahkarlık ve açgözlülükten kaynaklanan bu meselenin üzerine gideceğiz.

EMEKLİ VE MEMUR ZAMMI

5 Temmuz günü 6 aylık enflasyon oranlarının netleşmesiyle memur ve emeklilerimize verdiğimiz sözü yerine getireceğiz.