'Kabataş gelini'nin ifadesinde 'üstü çıplak, deri eldivenli saldırganlar' yok!
Sabah, 'Kabataş tacizi 52 saniyede gerçekleşti' iddiasından sonra Zehra Develioğlu'nun polise verdiği ifadeyi yayımladı
Güvenlik kamerası görüntülerinin ardından 232 faklı kameranın 2560 saatlik görüntülerin yer aldığı polis raporuyla da yalanlanan "Kabataş saldırısı" iddiaları bir kez daha tartışmalara yol açarken, hükümete yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesinin, dünkü nüshasında (11 Mart 2015) photoshop görseliyle yayımlanan "taciz 52 saniyede gerçekleşti" manşeti sosyal medyada ti'ye alındı. Ancak Sabah, Kabataş iddiasını bugün de saldırıya uğradığı iddia edilen Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu'nun gelini Zehra Develioğlu'nun kısa süre sonra polise verdiği öne sürülen ifadelerinin detaylarıyla sürdürdü. Daha önce Elif Çakır'a verdiği röportajda "belden yukarıları çıplak, ellerinde deri eldivenler, başlarında siyah bandanalar bulunan 80-100 kişilik grubun kendisini dövdüğü" yolundaki iddiaların yer almadığı Develioğlu'nun ifadesinde, şu iddialar yer alıyor:
"Eşimi bekliyordum. Kalabalık bir gruptaki kadın başörtümü kaldırıp küfür etti. Bir erkek tokat attı. Yere düşünce, tükürüp tekmelediler. Kaçmak istedim başaramadım. Biri kızımın içinde olduğu bebek arabasını sertçe salladı. Eşime grupla tartışmasın diye hemen anlatamadım. Olaydan sonra psikolojim bozuldu, bebeğimi emziremedim."
Sabah'ın iddiasına göre Develioğlu'nun polise verdiği ifadenin tamamı şöyle:
‘Piknikten dönüyordum’
Büyükada'da ailem ile piknik yaptık. İDO ile Kabataş'a geldim. Telefonumun şarzı bittiğinden eşimi bir büfeden aldığım telefon kartıyla arayıp, gelip beni almasını söyledim. Telefon kulübesinin yakınında ellerinde pankart ve flamalar olan protestocuların sataşmaları başladı. Beni göstererek "Şuna bak" dediler. Hemen oradan uzaklaştım. Yolun karşısına geçerken başörtülü bir kadın ve babası olduğunu düşündüğüm kişiye saldırdılar.
'Tokatla yere düştüm'
Ben eşimi beklerken kalabalık gruplar Karaköy'den İnönü Stadı'na doğru ilerliyor sağa sola sataşıyor, kendilerine karşılık verenleri tartaklıyordu. Ben yol kenarındaki direğin yanında kenara çekilmiştim. Sağ tarafımdan erkek ve kadınların olduğu bir grup geliyordu. Grubun önündeki üzerinde Che Guavera resmi bulunan bodyli ve açık mavi kotlu bir bayan başörtümü kaldırıp yüksek sesle küfürler etti. Gruptan bir erkek yanıma gelip yanağıma sert bir tokat attı. Elimde bebek arabası olduğundan onun eşkalini göremedim. Sırtüstü yere düştüm. Kalabalık etrafımı çevirdi. Hakaret edip, tükürmeye, tekmelemeye başladılar. Bu sırada hafif kilolu biri bebek arabasını tutarak sallıyordu. Arabadaki kızım aşağı yukarı zıplıyordu. Bu kişilerden kurtulup kızımın yanına gidemedim. Başımı yere sırtımı yukarı verecek şekilde kapaklandım. Gözümü açamıyor, kafamı kaldıramıyordum.
'Bira içiyorlardı'
Üç dört kişi üzerime idrarlarını yaptı. Bir kadın "Başörtüsüne i....n" diye bağırıyordu. Ben şahıslardan emekleyerek kaçmaya çalıştım ama başaramadım... Bana cinsel saldırıda bulunan, darp ve hakaret edenlerin arkasından baktığımda ellerinde bira şişeleri vardı. Şişeleri tokuşturup içtiklerini ve kahkahalar atarak güldüklerini gördüm.
‘Hemen anlatmadım’
Bir süre sonra eşim geldi. Birlikte araca yürüdük. Ben ağlıyordum fakat olay yerinden yine başka bir grup geçti. Eşimin eğer yaşadıklarımı anlatırsam onlarla tartışacağını düşündüğüm için hemen anlatmadım. Arabamıza bindikten sonra da ağlamayı sürdürdüm. Stadın üstündeki tünele geldiğimizde eşime yaşadıklarımın bir kısmını anlattım. Eşim sürekli sorular sorarak detaylarını öğrenmek istiyordu. Eve gidince hemen duşa girdim ve bacaklarımda çok sayıda morluk olduğunu gördüm. Ertesi gün olay anında üzerimde bulunan elbiseleri çamaşır makinesine attı ve temizlensinler diye 4-5 kez üst üste yıkadım. Eşime anlatmadığım detayları daha sonra kayınvalideme anlattım ve ailem her şeyi öğrenmiş oldu.
'Sütten kesildim'
Bu olaydan dolayı psikolojim bozuldu. 3-4 gün evden hiç çıkamadım. Yaşadığım korku sebebiyle bebeğimi emziremedim, sütüm kesildi. Evimden dışarı çıktığımda bile yan yana iki insan görsem sanki bana saldıracaklarmış gibi düşünmekteyim. Kendimi iyi hissetmeye başladıktan sonra savcılığa şikâyette bulundum.
"Eşimi bekliyordum. Kalabalık bir gruptaki kadın başörtümü kaldırıp küfür etti. Bir erkek tokat attı. Yere düşünce, tükürüp tekmelediler. Kaçmak istedim başaramadım. Biri kızımın içinde olduğu bebek arabasını sertçe salladı. Eşime grupla tartışmasın diye hemen anlatamadım. Olaydan sonra psikolojim bozuldu, bebeğimi emziremedim."
Sabah'ın iddiasına göre Develioğlu'nun polise verdiği ifadenin tamamı şöyle:
‘Piknikten dönüyordum’
Büyükada'da ailem ile piknik yaptık. İDO ile Kabataş'a geldim. Telefonumun şarzı bittiğinden eşimi bir büfeden aldığım telefon kartıyla arayıp, gelip beni almasını söyledim. Telefon kulübesinin yakınında ellerinde pankart ve flamalar olan protestocuların sataşmaları başladı. Beni göstererek "Şuna bak" dediler. Hemen oradan uzaklaştım. Yolun karşısına geçerken başörtülü bir kadın ve babası olduğunu düşündüğüm kişiye saldırdılar.
'Tokatla yere düştüm'
Ben eşimi beklerken kalabalık gruplar Karaköy'den İnönü Stadı'na doğru ilerliyor sağa sola sataşıyor, kendilerine karşılık verenleri tartaklıyordu. Ben yol kenarındaki direğin yanında kenara çekilmiştim. Sağ tarafımdan erkek ve kadınların olduğu bir grup geliyordu. Grubun önündeki üzerinde Che Guavera resmi bulunan bodyli ve açık mavi kotlu bir bayan başörtümü kaldırıp yüksek sesle küfürler etti. Gruptan bir erkek yanıma gelip yanağıma sert bir tokat attı. Elimde bebek arabası olduğundan onun eşkalini göremedim. Sırtüstü yere düştüm. Kalabalık etrafımı çevirdi. Hakaret edip, tükürmeye, tekmelemeye başladılar. Bu sırada hafif kilolu biri bebek arabasını tutarak sallıyordu. Arabadaki kızım aşağı yukarı zıplıyordu. Bu kişilerden kurtulup kızımın yanına gidemedim. Başımı yere sırtımı yukarı verecek şekilde kapaklandım. Gözümü açamıyor, kafamı kaldıramıyordum.
'Bira içiyorlardı'
Üç dört kişi üzerime idrarlarını yaptı. Bir kadın "Başörtüsüne i....n" diye bağırıyordu. Ben şahıslardan emekleyerek kaçmaya çalıştım ama başaramadım... Bana cinsel saldırıda bulunan, darp ve hakaret edenlerin arkasından baktığımda ellerinde bira şişeleri vardı. Şişeleri tokuşturup içtiklerini ve kahkahalar atarak güldüklerini gördüm.
‘Hemen anlatmadım’
Bir süre sonra eşim geldi. Birlikte araca yürüdük. Ben ağlıyordum fakat olay yerinden yine başka bir grup geçti. Eşimin eğer yaşadıklarımı anlatırsam onlarla tartışacağını düşündüğüm için hemen anlatmadım. Arabamıza bindikten sonra da ağlamayı sürdürdüm. Stadın üstündeki tünele geldiğimizde eşime yaşadıklarımın bir kısmını anlattım. Eşim sürekli sorular sorarak detaylarını öğrenmek istiyordu. Eve gidince hemen duşa girdim ve bacaklarımda çok sayıda morluk olduğunu gördüm. Ertesi gün olay anında üzerimde bulunan elbiseleri çamaşır makinesine attı ve temizlensinler diye 4-5 kez üst üste yıkadım. Eşime anlatmadığım detayları daha sonra kayınvalideme anlattım ve ailem her şeyi öğrenmiş oldu.
'Sütten kesildim'
Bu olaydan dolayı psikolojim bozuldu. 3-4 gün evden hiç çıkamadım. Yaşadığım korku sebebiyle bebeğimi emziremedim, sütüm kesildi. Evimden dışarı çıktığımda bile yan yana iki insan görsem sanki bana saldıracaklarmış gibi düşünmekteyim. Kendimi iyi hissetmeye başladıktan sonra savcılığa şikâyette bulundum.