Jandarma Genel Komutanlığındaki eylemlere ilişkin darbe girişimi iddianamesi

- Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığının Beştepe Karargahında yaşanan olaylarla ilgili 244 kişi hakkında hazırlanan iddianame, mahkemeye gönderildi

ANKARA (AA) - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığının Beştepe Karargahında meydana gelen olaylara ilişkin 244 kişi hakkında iddianame düzenleyerek, mahkemeye gönderdi.

Ankara Cumhuriyet Savcısı Ender Coşkun'un hazırladığı iddianamede, şüphelilere "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs, silahlı terör örgütü üyesi olmak, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, askeri komutanlıkların gasbı, kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma, silahlı terör örgütü yöneticisi olmak, sağlık görevlisinin suçu haber vermemesi" suçları yöneltildi.

İddianamede, 15 Temmuz 2016 saat 21.00 sıralarında Genelkurmay Başkanlığı nizamiyesi önünde bombalı araç saldırısında bulunulduğu şeklindeki bilgilerin dönemin Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Galip Mendi'nin koruma personeline intikal etmesi ile Mendi'nin Tümgeneral Arif Çetin'i aradığı, koruma personelinin ise Cari Harekat Daire Başkanı Albay Ali Demir'i telefonla arayarak bilgi istediği, bunun üzerine Çetin ve Demir'in Jandarma Genel Komutanlığı Harekat Merkezini telefonla aradıkları ancak cevap alamadıkları belirtildi.

Nitekim Jandarma Genel Komutanlığı Karargahında bulunan darbeci personelin Harekat Merkezi ve nöbetçi heyetleri rehin aldığı ve görevlerinin başından uzaklaştırdığı ifade edilen iddianamede, Jandarma Genel Komutanlığı Karargahında kontrol dışı bir hareket olduğunun anlaşılması üzerine müdahale amacıyla buraya intikal edilmesine karar verildiği kaydedildi.

Albay Ali Demir'in Tümgeneral Arif Çetin'i arayarak, durum hakkında bilgi verdiği, Çetin'in de "Siber saldırı ya da kontrol dışı bir hareket olabilir" değerlendirmesinde bulunduğu ve karargaha gidilmesine karar verdiği anlatılan iddianamede, Albay Ali Demir tarafından Albay Nurettin Alkan, Albay Güven Şağban, Albay Aziz Yılmaz ve Tuğgeneral Ahmet Hacıoğlu'nun telefonla arandığı, durum hakkında bilgi verildiği, darbeye kalkışan personele karşı konması konusunda mutabakata varıldığı ve saat 22.30 civarında Beştepe Karargah binası C kapısı nizamiyesi bölgesine intikal edildiği aktarıldı.

Nizamiye bölgesinde teğmen rütbesindeki askerlerin müdahaleye giden 4 albaya tüfek doğrulttuğu, albayların yaptıklarının suç olduğu konusunda darbeye teşebbüs eden askerlerin uyarıldığı belirtilen iddianamede, bu esnada Albay Şağban'ın kendisine silah doğrultan askerlerce zorla içeriye sokulduğu bildirildi.

Eş zamanlı olarak albaylar Yılmaz, Alkan ve Demir'e de silah doğrultulması üzerine Albay Yılmaz tarafından zati tabanca ile darbeye teşebbüs eden bir personelin şakağına silah dayanılması suretiyle yere yatırıldığı ifade edilen iddianamede, bu personel derdest edilmek üzereyken diğer darbeci bir personelin Yılmaz'a silah çektiği, arbede ve mücadele esnasında darbeci personelin Albay Alkan'ı kolundan silahla yaraladığı kaydedildi.

Alkan'ı yaralayan darbeci personele Albay Yılmaz ve Albay Demir'in müdahale ettiği, arbede sırasında anılan personelin darbedildiği, havaya ateş edildiği ve personelin kışla içerisine kaçtıkları aktarılan iddianamede, Yılmaz ve Demir'in, yaralı Alkan'ı geri bölgeye çekerken, darbecilerin uzun namlulu silahlarla ateş açtıkları anlatıldı.

- İmamın evi "taktik komuta yeri" oldu

Alkan'ın taksiyle hastaneye gönderilmesinden sonra Albay Demir'in, Tümgeneral Arif Çetin'i aradığı, Beştepe Karargah binasının darbeye teşebbüs eden personelin kontrolüne geçtiği, nizamiyeden içeri girilmemesi, nizamiye karşısındaki Rıfat Hisarcıklıoğlu Camisine gelmesinin uygun olacağını bildirdiği kaydedilen iddianamede, Çetin'in, saat 22.40 sıralarında camiye geldiği, durum hakkında İçişleri Bakanlığı ile mülki ve adli makamlara bilgi sunulduğu, cami imamının evinden "taktik komuta yeri" olarak faydalanıldığı bildirildi.

Tümgeneral Çetin'in direkt olarak Jandarma Komando Özel Arama Kurtarma Tugay Komutanlığı kuvvetinin acil olarak Beştepe Karargah binasına gelmesi emri verdiğine, daha sonra mülki ve emniyet makamlarıyla yapılan görüşmeler sonucunda Polis Özel Harekat (PÖH) timi talebinde bulunulduğuna yer verilen iddianamede, kendisine telefonla bilgi verilen Tuğgeneral Ahmet Hacıoğlu'nun da saat 22.50 sıralarında camiye geldiği ve burada planlama yapıldığı belirtildi.

Bu sırada nizamiyenin gözetlendiği, isyana kalkışan personelin kendi özel araçları ile nizamiyeden içeri girdikleri, bir kısmının ise araçlarını dışarıda bırakarak yaya olarak karargaha girdiklerinin görüldüğü ifade edilen iddianamede, yaklaşık 30 dakika sonra bir zırhlı araçla PÖH unsurunun geldiği ifade edildi.

Tuğgeneral Hacıoğlu'nun talimatıyla nizamiyenin önüne zırhlı araç çekilerek, gelen şahısların durdurulması ve yakalanması yoluna gidildiği anlatılan iddianamede, karargaha girmek isteyen 8-10 şahsın yakalandığı ancak o anda yeteri kadar personel olmadığından bir kısmının kaçtığı aktarıldı.

Bu sırada Mamak Zırhlı Tugayından gönderilen zırhlı muharebe araçlarının (ZMA) karargahın dış kısmına geldikleri, bazı personelin araçlarının ateş edilmek suretiyle durdurulduğu, daha sonra ilave PÖH'lerin geldiği, kışla duvarı boyunca mevzilendiği bildirilen iddianamede, darbecilerin etkisiz hale getirilmesi maksadıyla PÖH'lerden 3 keskin nişancının karargah binasına hakim yüksek binalara yerleştirildiği ve bunlarca ilk etapta tahmini saat 01.00 sıralarında bir kısım darbecilerin vurulduğu anlatıldı.

İlave zırhlı araçların gelmesiyle ağır silahlarla nizamiyedeki bina ve mevzilerin ateş altına alındığı kaydedilen iddianamede, şu bilgilere yer verildi:

"Nizamiye bölgesinden yaya olarak timlerle müdahale düşünülmüş ise de nizamiye binasından yoğun ateş gelmesi ve keskin nişancıların kışla içinde ZMA'ların tertiplendiğini bildirmesi üzerine risk alınmaması için zırhlı araçlar ile girilmesinin planlandığı, ancak nizamiye önündeki çelik bariyerlerin zırhlı araçların girmesini engellemesi nedeniyle Tümgeneral Arif Çetin vasıtasıyla olay bölgesine zırhlı iş makineleri talep edildiği, saat 03.00 sıralarında bir dozer, bir loder ve bir ekskavatör geldiği anlaşılmıştır.

Müdahale için tehdit oluşturan ZMA'ların saf dışı bırakılması için, dışarıda biriken vatandaşların da görülmesi üzerine, bir kobra zırhlı aracının, yanına PÖH personeli de verilerek ZMA'ların yanına gönderildiği, yaklaşık 45 dakika görüşmeyi müteakip ZMA'ların başında bulunan üsteğmenin, Tuğgeneral Hacıoğlu'nun yanına getirildiği, üsteğmene 'karargahta bulunan şahısların darbeci oldukları, kendilerine her ne kadar tatbikat var dense de derhal araçlarının söylenen alana çekilerek teslim olmaları gerektiği, aksi taktirde vatana ihanetten yargılanacaklarının' bildirildiği, üsteğmenin 'kendilerini tugay komutanının gönderdiğini, başkasından emir almayacaklarını' ifade etmesi üzerine, 2-3 saatlik ikna çalışması sonucu tahmini 6 ZMA'nın C nizamiyesinin yanına çektirildiği, personelin araçlarından indirilerek caminin yanındaki sitenin garaj kısmında silahlarından arındırılarak gözetim altına alındığı belirlenmiştir."

- Akıncı Üssü'nden destek aldılar

İddianamede, keskin nişancıların atışları ve zırhlı araçların atışları sonucu nizamiye bölgesine sıkışan ve zayiat veren isyancıların Akıncı Üssü'nden uçak ve helikopter desteği istemeleri üzerine gece boyunca sadece alçak uçuş yapan uçakların bir anda bomba attığı, ilk bombanın müdahale unsurlarının bulunduğu caminin kuzey tarafındaki sokak başına düştüğü, 10-15 dakika sonra gelen bir uçağın ise karargahın önündeki vatandaşların da bulunduğu Beştepe Köprüsüne bomba attığı anlatıldı.

Bu patlamada araçların infilak ettiği ve vatandaşların zarar gördüğü, ayrıca zaman zaman silahlı helikopterlerinin karargahın etrafında uçuş yaptığı ve gerek vatandaşlar üzerine ve gerekse cami önünde bulunan müdahale unsurlarına ateş ettiği anlatılan iddianamede, ZMA'ların ikna edilmesi sonucu çelik mantar bariyerlerin imha edildiği ve tahmini saat 06.10 civarında zırhlı araçlarla karargaha girilerek, operasyon başlatıldığı bildirildi.

Müdahale sırasında ayrıca saat 06.15 sıralarında iki Sikorsky helikopterin karargah üzerine geldiği, ancak yoğun ateş sonucu bölgeyi terk ettiği belirtilen iddianamede, karargaha müdahale eden unsurlarca öncelikle garaj bölgesinde rehin tutulan yaklaşık 200 civarındaki erbaş er ile rütbeli personele ulaşıldığı, rehinelerin arasına isyancı teröristlerin de karışması üzerine ihtiyaten tüm personelin polis gözetiminde İl Emniyet Müdürlüğüne sevk edildiği, kışla duvarı boyunca yaralı olarak bulunan isyancı teröristlerin ambulanslarla polis gözetiminde hastanelere sevk edilmeye başlandığı anlatıldı.

Müdahale üzerine başarısız olduklarını anlayan teröristlerin helikopterle tahliye edilmek üzere 11. kata (çatı katı) çıktıkları, ancak yoğun ateş üzerine helikopterlerin bölgeyi terk etmesinden sonra kaçamayacaklarını anlayınca bir kısmının silahlarını 11. kata bıraktıkları ve komuta katı merdivenlerinden müdahale unsurlarına teslim olmaya başladıkları belirtilen iddianamede, isyancılardan 60-70 tanesinin karargahın önünde kıyafetlerinden arındırılarak emniyete sevk edilmesi üzerine karargah binasının ve isyancılar tarafından çok kullanılan Harekat Merkezi binasının aramasına geçildiği kaydedildi.

Karargah ana binası A Blok ve Harekat Merkezinin aranmasının ardından PÖH mensuplarının görevlerini tamamlayıp karargahtan ayrıldıkları aktarılan iddianamede, bu esnada 11. katta dumanların yükseldiği, olay yerine gelen 2 itfaiye aracı vasıtasıyla yangının kısa sürede söndürüldüğü, tüm faaliyetler sonucunda 16 Temmuz 2016 Cumartesi saat 14.00 itibarıyla karargahta tam anlamıyla kontrol sağlandığı belirtildi.

Kamera görüntülerinden, o gece kalkışmaya katılan personelin belirlenerek, adli makamlara teslimi çalışması başlatıldığı ifade edilen iddianamede, tahkikat boyunca 140 personelin silahlı kalkışmaya katıldığına dair kamera görüntüleri ve teşhis tutanakları tanzim edilerek savcılığa teslim edildiği aktarıldı.

İddianamede, Demir, Alkan, Şağban ve Yılmaz'a ilişkin, "Darbeci personele karşı müdahalede bulunmak amacıyla büyük bir kahramanlık örneği göstererek silahlı olan darbecilerle mücadele ettikleri anlaşılmıştır." denildi.

Karargah çevresine gelen ekipler ile darbeye kalkışan personel arasında yaşanan silahlı çatışmalar neticesinde darbeye kalkıştığı belirlenen Abdulkadir Karadağ, Batuhan Zengin, İlyas Pekdemir, Ramazan Erdoğan, Şükrü Eğin, Yakup Başibüyük, Yasin Özdemir ve Zekeriya Açıkgöz'ün ölü olarak ele geçirildiği ifade edilen iddianamede, "FETÖ/PDY terör örgütü mensubu olan bir kısım Türk Silahlı Kuvvetler mensubunun darbeye kalkıştığını öğrenen halkımızın darbe girişimine karşı durabilmek için kahramanca sokaklara çıktığı ve darbecilerin ele geçirmeye çalıştığı askeri birliklerin bulunduğu yerlere intikal ettikleri, bu şekilde Beştepe'de bulunan Jandarma Genel Komutanlığı Karargahının bulunduğu yere gelen vatandaşımızın üzerine karargah içerisinde konuşlanan darbeci personel ve aynı bölgeye gelen darbecilerin kontrolünde bulunan zırhlı araçlardan, aynı zamanda yine darbecilerin kontrolünde bulunan helikopterlerden ateş açıldığı, bu açılan ateş sonucunda ve meydana gelen olaylarda, Erkan Er, Medet Ekizceli, Ömer Can Açıkgöz, Rüstem Resul Perçin, Sedat Kaplan, Sümer Deniz, Ümit Çoban, Emin Güner, Tevhit Akkan şehit olmuştur." ifadeleri kullanıldı.

- Aslan ve korumasının vurulması

İddianamede, olay günü TEM Daire Başkanı Turgut Aslan ve koruması Hasan Gülhan'ın vurulmasına ilişkin şu bilgilere yer verildi:

"Görüntü kayıtlarının incelenmesinde, 16 Temmuz 2016 günü saat 05:59:44 kayıtlı görüntüde gözleri kapalı ve elleri arkadan bağlanmış olan Turgut Aslan'ın yanında bulunan Jandarma Teğmen İrfan Çakmakçıoğlu kontrolünde ve hemen arkasında Albay Erkan Öktem olmak üzere Atalay Salonundan çıkartılarak merdivenlere yöneldikleri, aynı tarihli 06:00:07 saat kayıtlı görüntüde koruma polisi Hasan Gülhan'ın gözleri kapalı ve elleri arkadan bağlı ve hemen arkasında Albay Güven Şağban'ın gözleri kapalı ve elleri arkasından bağlı olarak yanlarında Üsteğmen Mehmet Emin Deniz, Teğmen Ali Karaahmetoğlu ve önlerinde Albay Erkan Öktem olmak üzere merdivenlerden aşağıya indirildikleri, 16 Temmuz 2016 tarih 06:02:05 saat kayıtlı görüntüde karargah komutan yan giriş kapısı önünde TEM Daire Başkanı Turgut Aslan'ın yanında Albay Erkan Öktem ve Teğmen İrfan Çakmakçıoğlu ile dışarıya çıkartıldığı, hemen arkasından koruma polisi Hasan Gülhan'ın Üsteğmen Mehmet Emin Deniz eşliğinde dışarıya çıkartıldığı ve dış bahçeden fastfood bölgesine götürüldükleri, TEM Daire Başkanı Turgut Aslan'a öldürmek maksadıyla karargahın bahçe kısmında elleri bağlıyken ateş edildiği ve yoğun düzeyde hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı, aynı yerden bina dışına çıkarılan koruma polisi Hasan Gülhan'ın darbeciler tarafından açılan ateşle şehit edildiği anlaşılmıştır."

İddianamede, şüphelilerden Öktem'in, tabancasının mekanizmasını kurarak, rehin tutulduğu sırada Albay Güven Şağban'a ateş ettiği ancak silahın ateş almadığı bildirildi.

Danıştay Üyesi Muharrem Özkaya ile Nurettin Alkan, Aydın Boz ve Dilek Kurşun'a darbecilerce öldürme amacıyla ateş edildiği ifade edilen iddianamede, Aslan ve Gülhan'ın da arasında bulunduğu 38 kişinin, darbecilerce rehin alınarak, hürriyetlerinden yoksun bırakıldığı kaydedildi.

Soruşturma aşamasında FETÖ/PDY terör örgütünün "imam" olarak vasıflandırdığı Mehmet Yıldırım Ergider, Mesut Özgen ve Muhterem Çöl'ün tespit edilerek, terör örgütü yöneticisi olmak suçundan soruşturma kapsamına alındıkları belirtilen iddianamede, "maktuller" olarak Emin Güner, Erkan Er, Hasan Gülhan, Medet Ekizceli, Ömer Can Açıkgöz, Rüstem Resul Perçin, Sedat Kaplan, Sümer Deniz, Tevhit Akkan ve Ümit Çoban'ın ismine yer verildi.

TEM Daire Başkanı Turgut Aslan, Danıştay Üyesi Muharrem Özkaya ile Emniyet Genel Müdürlüğü tüzel kişiliğinin de arasında bulunduğu 54 ismin "müşteki" olarak gösterildiği iddianamede, 4 kişi ise "mağdur" olarak yer aldı.

- Şüpheliler

İddianamede yer alan şüpheliler şöyle:

"Abdulazi̇z Akkılık, Abdulbaki̇ Kesi̇mci, Abdulhami̇t Özmen, Abdulkadi̇r Baytak, Abdullah Aslan, Abdullah Çevi̇k, Abdullah Elma, Abdullah Sarıkaya, Abdullah Soylu, Abdurrahman Özdemi̇r, Adem Eker, Adem Küçük, Adem Taşcıoğlu, Adnan Cuman, Ahmet Aldırmaz, Ahmet Eser, Ahmet Özcan, Ahmet Parlak, Ahmet Emre Köse, Ahmet Evren Saka, Ahmet Furkan Kılıç, Ahmet Selçuk Tezcan, Ahmet Tamer Oğuz, Aki̇f Ci̇n, Aki̇f Eki̇ci̇, Aki̇f Uykun, Ali̇ Karaahmetoğlu, Ali̇ Aydın Kurt, Alper Özkan, Anıl Keleş, Ayetullah Ruhula Akyüz, Ayhan Ceylan, Barış Yalçın, Bayram Kaplan, Beki̇r Olukbaz, Berkan Ersi̇n Arı, Beytullah Özdemi̇r, Bi̇lal Erdoğan, Bi̇rkan Karakurt, Bora Polat, Burak Hancılar, Burak Ti̇pi̇, Bülent Ak, Bünyami̇n Teki̇n, Cebrai̇l Yılmaz, Celi̇l Şahi̇n, Cemal İyi̇gün, Cenk Burak Canberg, Coşkun Yeti̇m, Cüneyt Berber, Davut Emen, Deni̇z Kaygusuz, Dursun Korku, Ekrem Ki̇bar, Emrah Bulut, Emre Atmaca, Emre Cambaztepe, Emre Çevi̇k, Emre Demi̇r, Emre Kubatoğlu, Emre Tonyalı, Emrullah Danışman, Engi̇n Vardar, Ercan Öngür, Erdal Karlıdağ, Erdem Küçük, Erdem Okul, Erdoğan Çi̇çek, Erhan Canteki̇n, Erhan Mumcu, Erkan Demi̇r, Erkan Öktem, Erol Yılmaz, Ertuğrul Terzi̇, Fahri̇ Koçuk, Faruk Örnek, Fati̇h Karabağ, Fati̇h Karaca, Fati̇h Tatlıcı, Fati̇h Tavuz, Fati̇h Tokenmi̇ş, Ferdi̇ Kepez, Ferhat Burak Önal, Fi̇kret Özdemi̇r, Fuat Pala, Göksel Seri̇, Gürsel Ayan, Hacı Ahmet Kılıç, Hakan Bi̇lgi̇li̇, Hakan Güler, Hakkı Samet Koç, Hali̇l İbrahi̇m Yıldırım, Hami̇t Alemdar, Hamza Toprak, Harun Aydın, Harun Bükücü, Harun Işık, Harun Kurtaran, Hasan Abazaoğlu, Hasan Göktaş, Haydar Aksoy, Hayri̇ Kocaçınar, Hüseyi̇n Kartal, İbrahi̇m Abanuzoğlu, İbrahi̇m Güler, İlhan Sali̇ci̇, İlker Çi̇çek, İlker Palalı, İrfan Çakmakçıoğlu, İrfan Satır, İsmai̇l Nefes, İsmai̇l Yapıcı, İsmai̇l Hakkı Avuç, Kadi̇r Balcı, Kadi̇r Çeli̇k, Kadi̇r Söylemez, Kani̇ Özkaç, Kenan Deği̇rmenci̇, Levent Demi̇r, Mahi̇r Kabar, Meci̇t Karakuş, Mehmet Aydın, Mehmet Deni̇z, Mehmet Kabaoğlu, Mehmet Kurnaz, Mehmet Ozansoy, Mehmet Özkan, Mehmet Sezgi̇n, Mehmet Şanal, Mehmet Aki̇f Şeker, Mehmet Emi̇n Bayrak, Mehmet Emi̇n Deni̇z, Mehmet Fai̇k Keçeci̇, Mehmet Kürşat Yaman, Mehmet Nur Çi̇npolat, Mehmet Tevfi̇k Yurtdaş, Mehmet Yıldırım Ergi̇der, Meri̇ç Sarıçalı, Mesut Özgen, Meti̇n Sönmez, Meti̇n Yağcı, Meti̇n Yarar, Mevlüt Bozer, Muammer Gürbüz, Muhammet Ali̇ Akyüz, Muharrem Demi̇rkale, Muhterem Çöl, Murat Akkaya, Murat Çakan, Murat Düzenli̇, Murat Kalaç, Murat Kara, Murat Saçıkara, Murat Sönmez, Murat Can Özarslan, Murat Dursun Gökkaya, Musa Kılıçaslan, Mustafa Akdeni̇z, Mustafa Kürklü, Mustafa Tavukçu, Mustafa Yi̇vli̇, Mustafa Alper Ateş, Mustafa Kemal Yaraş, Mustafa Şahi̇n Almalı, Mutlu Kıratlı, Muzaffer Taha Gümüş, Neci̇p Erkul, Oğuzhan Esmer, Oktay Çağlayan, Onur Akpınar, Orhan Akdemi̇r, Orhan Karaca, Osman Tosun, Osman Tuş, Ömer Çağmel, Ömer Polat, Özgür Karslı, Özgür Özbay, Özkan Oguş, Özkan Öztürk, Özkan Yılmaz, Ramazan Karabulut, Ramazan Karlıer, Ramazan Öztürk, Rıdvan Anur, Rıdvan Kılınç, Sabri̇ Tunçer, Sadık Çeti̇n, Sadık Elçi̇k, Sali̇m Baktaş, Sali̇m Keski̇n, Samet Bayram, Samet Deli̇baş, Sefa Aytürk, Seli̇m Baran, Seli̇m İnanır, Serdar Avcı, Serdar Kaşıkçıoğlu, Serdar Kılıç, Sergen Toprak, Serhat Savcı, Serkan Polat, Seyfullah Demi̇r, Sezer Ergi̇n, Sıtkı Çam, Si̇nan Çeki̇m, Sungur Poroy, Süleyman Bi̇li̇r, Süleyman Karaca, Şaki̇r Ali̇ Kaya, Şuayi̇p Turna, Şükrü Demi̇rtürk, Tahsi̇n Egi̇n, Taner Yurt, Tarık Turgut, Teyfi̇k Karaduman, Tuğrul Satun, Tuncay Koçak, Tuncay Taştan, Turgut Yücel, Uğur Elci̇yar, Uğur Erdoğan, Uğur Özaslan, Ümi̇t Tekerlek, Ümi̇t Yolcu, Ünal Akbulut, Üzeyi̇r Beyazkaya, Vasfi̇ Di̇nçer, Veli̇ Köse, Veli̇ Yırtık, Veysi̇ Araz, Yahya Yangun, Yakup Acar, Yasi̇n Kayabaşı, Yavuz Aydın, Yavuz Karakaya, Yavuz Keçeci̇, Yener Eki̇nci̇, Yılmaz Çeti̇n, Yunus Özer, Yusuf Egri̇k, Yusuf Ataman, Yusuf Köz, Yusuf Zi̇ya Şi̇mşek."