İZMİRLİ HIYAR SEVMEZ!..SABAH YAZARINDAN RASİM OZAN KÜTAHYALI'YA AĞIR YAZI!..

Rasim, kıyamam ben sana

İzmirli hıyar sevmez! Zaten onun adı da İzmir'de salatalıktır. Hıyar kelimesini külliyen sevmeyiz bu arada. Örneğin birilerine hakaret edeceksek ya da kendimizi düşmüş, rezil kepaze olmuş, kara bir böcek gibi falan hissettiğimizde "Kendimi hıyar gibi hissediyorum," "Yaptım işte bir hıyarlık," falan gibi cümleler kurmayız. Daha sert, daha delikanlı, daha keskin bir sinkaf dağarcığımız vardır. O ne len öyle hıyar mıyar, komik bi kere. Çok afedersiniz kendini tarrrak gibi hissederken kibar kibar "Allah sizi inandırsın o an kendimi hıyar gibi hissettim" demez yani burada hiç kimse. O yüzden Taraf yazarı Rasim kardeşimizin, Helin Avşar'ın bacağını bi tarafına sokmak suretiyle poz verdirdiği röportajından sonraki pişmanlığını "Yaptım işte bir hıyarlık, üzerime gelmeyin" şeklinde yorumlamasını yadırgadım doğrusu. Çünkü bu arkadaş da İzmirliymiş. Buralarda barınamayıp, her kör satıcının bir kör alıcısı olduğu o şehre yani İstanbul'a gitmiş ve loser'lar kulübüne sığınmış. Taraf'ta yazıyor anlayacağınız.. Hani ne din-iman-yaradan, ne de cumhuriyet, vatan, millet, hatta insan sevgisi, hiç bir şeye inanmayan, ama NTV santralinin aramalarıyla Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinin düştüğüne inanabilen insan topluluğunun çalıştığı gazetede.. İşte bu bizim oğlan Rasim, ardında bıraktığı İzmir'e duyduğu öfkesini geçenlerde bir yazısında kusmuş da kusmuş.

NE YAPTIN SEN BÖYLE

Hani DTP konvoyundaki araçlarda PKK bayraklarını görünce bazı İzmirliler eline odunu alıp bu arsız katil savunucularını kovalamıştı ya. İşte bu olay üzerine bizim oğlan almış kalemi eline bir döktürmüş kiiii.. He heyyyyy! Döktürmüş ne kelime, coşmuş adeta.. Şöyle başlamış mesela sözlerine: "Evet... Artık lafı hiç eğip bükmeden açıkça söylemenin vakti gelmiştir... İzmir, faşizmin başkenti haline gelmiştir... İzmir, Türkiye'nin yeni Maraş'ıdır... " Şimdi daha ilk cümlelerden "Naptın sen be koçum? Yetmedi mi iki hafta önce memlekete rezil kepaze olduğun?" diyor insan. Ama yetmemiş ki devamında da şunları yazmış, yazabilmiş: "Daha evvel kaç defa yazdım... İzmir'in psikolojisi bozuk... 12 ay boyunca evlerinde ve işyerlerinde sürekli bayrak ve Atatürk resmi asan bir şehirden bahsediyoruz... İşte bu saldırılardan sonra da İzmir'in en işlek ortasınıf caddesinde inadına daha da çok bayrak asılı durumdaymış... Böyle bir feci olay yaşanıyor. Bu yapılan ayıp görülmüyor, hatta bundan gurur duyuluyor... "

HALİNİ GÖRÜNCE İNSAN ÜZÜLÜYOR

Veeee final: "Evet, İzmir şu an faşizmin başkentidir. Kana susamış Ergenekon canileri İzmir'i karıştırmak için pusuda beklemektedir... İzmir'le ilgili hem güvenlik, hem istihbarat, hem de hukuk bağlamında acil önlemler alınması gerekmektedir... Yoksa bu şehir kan banyosuna dönebilir..." Biraderim sen İzmir'de barınamayıp da oralara göçeli çok mu oldu? Ya da gittin ve orada başına bir hal geldi hafızayı şuuru emanete mi bıraktın? Yahu İzmirlinin sevdiği, bildiği tek banyo güneş banyosudur. Ne kanı ne canisi? Bak ben sana söyleyeyim, o kaotik şehirde senin sinirlerin bozulmuş iyice, belli... Sen gel buraya, söz bu sefer kimse kovalamayacak, dışlamayacak, kötü davranmayacak. Korurum ben seni. Sana şöyle İnciraltı'nda falan bi dil şiş yediririm, şimdi tam zamanı, içinden kocaman yumurtası çıkıyor, seversin. Yanına da en efesinden bir buzlu rakı... Yosundu, iyottu, muhabbetti derken açılır kendine gelirsin. Ah kıyamam ben sana... İkidir şuursuz hareketler serisiyle kendini rezil ediyor ayol çocuk, öyle demeyin, üzüldüm valla!

Öncel Öziçer/SABAH PAZAR