"İYİ Kİ O KADAR GÜZEL O KADAR HOŞ DEĞİLİM!.." KİM BU GÜZEL OLMAKTAN HOŞLANMAYAN YAZAR?..HOŞNUTLUĞUNUN SEBEBİ NE?
TRT2'de yayınlanan Medya Müfettişi programında Medyada Kadın Olmak konusu masaya yatırıldı.
.Serra Karaçam'ın sunduğu programa konuk olarak Akşam Gazetesi yazarı Ayşe Mehveş Evin katıldı.Programa Vatan Gazetesi yazarı Mutlu Tönbekici de telefonla bağlanarak katıldı.
Tönbekici'nin medyada kadın olma konusu üzerine söylediği sözler dikkat çekiciydi.
Bir kadın gazetecinin erkek köşe yazarları gibi para alabilmesi için çok çok ünlü,tanınmış,'başka şeyler' olması gerektiğini belirten Tönbekici şöyle konuştu:
"Kadının bir yere gelebilmesi için erkekten iki kat fazla çalışması lazım.Nice kadın gazeteci çok çok geç saatlerde evlerine gidebiliyor ama çok daha az ücretler alabiliyorlar.Ben gazeteciliği bir kadın gazeteciden öğrenerek başladım,Neyyire Özkan'dan.Her zaman sevgiyle anarım.Daha sonra Mehveş Evin de benim editörüm olmuştur.Ben daha çok kadınlarla çalıştım.Bu nedenle de egemen erkek baskısı,'sen dur bakalım' şeklinde bir durumla karşılaştığımı söyleyemem.Genç yaşta da istediğim şekilde yükseldim diyebilirim"
Medyada kadının bir yerlere geldiğini,özellikle hoş kızların daha hızlı aşama katettiklerini söyleyen Mutlu Tönbekici'nin söyledikleri çok çarpıcıydı:
"Ama güzellik ve kadın olmak daha sonra dezavantaja dönüşüyor.Özellikle güzel kızlara daha sonra o güzelliğinin ağır bedeller ödettiğini görüyorum ki ben kendimden bahsetmiyorum.İyi ki o kadar güzel o kadar hoş değilim diye mutluyum."
Program sunucusu Serra Karaçam'ın "Hem akıllı hem de çalışkan kadının medyada haksızlığa uğrayabildiğini gözlemleyebildiniz mi?" şeklindeki soruya ise Mutlu Tönbekici bakın nasıl karşılık verdi:
"Bu kızlara bedeli o kadar ağır ödetiliyor ki,ve sadece erkekler tarafından değil,kadın meslektaşlar tarafından da...Ağzıyla kuş tutan,sabah akşam çalışan kızlar,sadece güzel olduğu için 'muhakkak birileriyle ilişkisi vardır' diye düşünülerek o kadar yerden yere vuruluyor ki! 'Ah ne olacak ki iki şık şık,bi tık tık buralara geldi' deniyor. Hiçbir erkeğe yapılmyan haksızlıklar bizim meslekteki güzel kadınlara fena halde yapılıyor.Öte yandan da bir köşe yazarıyla polemiğe girdiğiniz veya aykırı bir laf ettiğiniz zaman birden bire 'Çirkin kadının çirkin sözleri' diye manşet atılıyor"