İTÜ’nün mezuniyet törenine damga vuran konuşma! ‘Bu sistemi değiştireceğiz, değiştirmeliyiz...’
İTÜ’nün birincisi Hüseyin Umutcan Ay’ın mezuniyet töreninde yaptığı konuşma gündeme damga vurdu.
İTÜ'nün 248'inci yıl birincisi Hüseyin Umutcan Ay'ın, mezuniyet töreninde yaptığı birincilik konuşması gündeme oturdu. Kadına yönelik şiddet konusundaki sorunlar ile konuşmasına başlayan Ay, vatandaşın geçim derdine ve gençlerin gelecek kaygılarına da vurgular yaptı. Gündeme damga vuran konuşmayı, salonda bulunan herkes alkışlayarak tebrik etti.
İşte o anlar...
İşte Hüseyin Umutcan Ay’ın gündem olan o konuşması:
“Sorguladığınız şeyi öğrenmeye başlarsınız, öğrendiğiniz şey sizi bazen uykularınızdan da edebilir. Ben bu bedeli ağır bir şekilde ödedim. Ve şimdi sizlerle bu yükü paylaşmak istiyorum. Son bir yılım Türkiye'deki kadına şiddetin kökenini araştırmak ve buna bir çözüm üretmekle geçti. Ve sevgili arkadaşlarım ben artık haberleri takip edemiyorum. Çünkü sorunu biliyorum. Çözümü biliyor ve bu çözümü uygulayamıyorken; ben o ölen kadınların kanını elimden çıkaramıyorum. Benim bu yolda ödediğim bedel bu oldu. Fakat bu insanlığın ödediği bir bedelle kıyaslanamaz mı?
Sadece sorun bu mu? Asgari ücretle 4 kişilik ailesini geçindiremediği için intihar eden o güzel insanları görürsünüz. O kadar da uzağa gitmeyin sıra arkadaşlarınıza bakın. Sırf deneyim elde edebilmek için haftanın 5 günü 5 kuruş para almadan şirketler tarafından sömürüldüklerini görürsünüz.
Bir de son olarak potansiyel geleceğinize bakın. Orada sırf iş bulamadığı için asgari ücrete mühendislik ve mimarlık yapan akranlarınızı görürsünüz. Karanlıkta olduğumuzu düşünüyoruz biliyorum. Aynı zamanda korkuyoruz da. Sorunları biliyoruz peki çözüm ne? Kaçmak mı? Belki de birileri bizim için herşeyi çözsün diye arkamıza yaslanıp beklemeliyiz. Ya da başımıza gelmediği sürece sorun yokmuş gibi de davranabiliriz.
Hayır, bunu üzülerek söylüyorum ki; bu yolda birbirimizden başka kimsemiz yok. Çünkü unutmayın ki herkes birgün ölür. Buna sizler de dahilsiniz saygıdeğer büyüklerim. Ve geriye kalan bizler ve bizim yetiştireceğimiz çocuklar hegomanların elinde yozlaşmış bu sistemi değiştireceğiz. Değiştirmeliyiz.”