İtirafçı savcı Ferhat Sarıkaya: Gülen cemaatini dini bir cemaat sanmıştım, pişmanlığın zirvesindeyim
İlk kumpas davalarından olan Umut Kitabevi’nin iddianamesini hazırlayan eski Şemdinli Savcısı Ferhat Sarıkaya konuştu.
Şemdinli'de Umut Kitabevi'nin bombalanmasından sonra hazırladığı iddianamede Genelkurmay Başkanı olmaya hazırlanan Yaşar Büyükanıt'ı Gülen Cemaati'nden gelen talimat üzerine özellikle hedef aldığını, cemaatten yıllarca para kabul ettiğini açıklayan Ankara Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya “Gülen cemaatini dini bir cemaat sanmıştım, pişmanlığın zirvesindeyim" dedi.
Özel yetkili savcı olarak Van'da yürüttüğü 100. Yıl Üniversitesi soruşturmasında, Rektör Yücel Aşkın'la birlikte yolsuzlukla suçladığı Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı'nın intiharı ve beraatle sonuçlanan davanın da savcısı olan Sarıkaya “Bana ‘Merak etme tüm ihtiyaçların giderilecek’ dediler" diye konuştu.
A Haber’de konuşan Sarıkaya’nın açıklamalarından bazıları şöyle:
“Şemdinli'deki basit bir olayı halka halka büyüterek Kuvvet Komutanlığına bağlandı. Cemaatin amacı itibarsızlaştırırak önünü engellenmeye çalıştı. TSK içinde en büyük engel olarak Büyükanıt'ı gördüler. Bana böyle bir olay binde bir gelir bu fırsatı değerlendir dediler.
“Bu örgüt beni ve çevremi kuşattı. Bu çetenin bu kadar tehlikeli olduğunu bilmiyordum Allah rızası için çalıştığını düşünüyordum.”
“Bana, ‘Tüm ihtiyaçların giderilecek’ dediler”
“Meslekten ihraç edildim. Öğrendikten sonra şok olmuştum. Merak etme tüm ihtiyaçların giderilecek. dediler. Hoca efendi size sahip çıkacak size bakılacak dendi. O zamandan sonra örgütün yapısını anlamaya başladık.
“Bana çok iş teklifi geldi. Bana İlhan Bey bana reddetmemi istedi. Senin her şeyin karşılanacak dedi.
“Bunlar kendilerini deşifre edeceğimi anlayınca yardım edeceklerini söylediler. FETÖ'yü deşifre etmemem için bana para verdiler. Suikast yapılacak dediler. ihbar alındı dediler. Bu yüzden Güney Afrika'ya gitmeyi kabul ettim.
“Güney Afrika'da 4,5 ay kaldım perişan oldum. Memleket hasreti beni bitirdi. Önce Johannesburg'da kaldık. Maaş adı altında bana para geldi.
“Sonra vatan hasreti ağır bastı. Bunlar gözümüzde dini cemaat olarak gördük.”
“Korkudan dışarıya çıkamadım”
“Döneceğim Türkiye'ye dedim, Güney Afrika imamı beni vazgeçirmeye çalıştı. Seni öldürceklermiş dediler. Ne olursa olsun gideceğim dedim. Bunun kıymetini bil dediler.
“İstanbul'a geldim. Ankara’ya geçtim. 4 aya yakın kadar orada kaldım. Dışarıya çıkamadım korkutan.
“2009'da konuşulmaya başlandı mesleğe döndürmek için. Mesleğe döneceğim vaadinde bulundular.
“O zaman hakim savcı ne kadar maaş alıyorsa o kadar para verdiler.
“Üniversitede bana yardımcı olan sosyal demokrat kadın vardı. Soruşturmada yardım etti. İhalede yolsuzluk delileri elde edilmiş oldu.
“Ben gerçekten örgütün adamı olsam neden taşın altına elimi sokayım belki hedefine girdim.”
“Yıllarca sustum…”
“15 Temmuz hainliğin zirve yaptığı noktaydı benim için. Cumhurbaşkanı Meclis hedef alınır mı?
“Asla himmet vermedim. Bunlar beni zaten kendilerinden kabul etmedi. Yanımda bir şey konuşmadılar.
“Mehmet Saltan bana o zaman bir bildiri getirdi. 2014 yılında. Onlarla ilişkim çok kaba çok maddi boyutta.
“Kesinlikle pişmanlığım en zirvesinde. Bunların kumpasına bu şekilde düştüm. Bunların içyüzünü bilseydim yapmazdım. Maddi olarak ve insani olarak kendilerine bağladılar. Yıllarca sustum ama artık ülkemi için bir şey yapacaksam bugün yapacağım.”
Özel yetkili savcı olarak Van'da yürüttüğü 100. Yıl Üniversitesi soruşturmasında, Rektör Yücel Aşkın'la birlikte yolsuzlukla suçladığı Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı'nın intiharı ve beraatle sonuçlanan davanın da savcısı olan Sarıkaya “Bana ‘Merak etme tüm ihtiyaçların giderilecek’ dediler" diye konuştu.
A Haber’de konuşan Sarıkaya’nın açıklamalarından bazıları şöyle:
“Şemdinli'deki basit bir olayı halka halka büyüterek Kuvvet Komutanlığına bağlandı. Cemaatin amacı itibarsızlaştırırak önünü engellenmeye çalıştı. TSK içinde en büyük engel olarak Büyükanıt'ı gördüler. Bana böyle bir olay binde bir gelir bu fırsatı değerlendir dediler.
“Bu örgüt beni ve çevremi kuşattı. Bu çetenin bu kadar tehlikeli olduğunu bilmiyordum Allah rızası için çalıştığını düşünüyordum.”
“Bana, ‘Tüm ihtiyaçların giderilecek’ dediler”
“Meslekten ihraç edildim. Öğrendikten sonra şok olmuştum. Merak etme tüm ihtiyaçların giderilecek. dediler. Hoca efendi size sahip çıkacak size bakılacak dendi. O zamandan sonra örgütün yapısını anlamaya başladık.
“Bana çok iş teklifi geldi. Bana İlhan Bey bana reddetmemi istedi. Senin her şeyin karşılanacak dedi.
“Bunlar kendilerini deşifre edeceğimi anlayınca yardım edeceklerini söylediler. FETÖ'yü deşifre etmemem için bana para verdiler. Suikast yapılacak dediler. ihbar alındı dediler. Bu yüzden Güney Afrika'ya gitmeyi kabul ettim.
“Güney Afrika'da 4,5 ay kaldım perişan oldum. Memleket hasreti beni bitirdi. Önce Johannesburg'da kaldık. Maaş adı altında bana para geldi.
“Sonra vatan hasreti ağır bastı. Bunlar gözümüzde dini cemaat olarak gördük.”
“Korkudan dışarıya çıkamadım”
“Döneceğim Türkiye'ye dedim, Güney Afrika imamı beni vazgeçirmeye çalıştı. Seni öldürceklermiş dediler. Ne olursa olsun gideceğim dedim. Bunun kıymetini bil dediler.
“İstanbul'a geldim. Ankara’ya geçtim. 4 aya yakın kadar orada kaldım. Dışarıya çıkamadım korkutan.
“2009'da konuşulmaya başlandı mesleğe döndürmek için. Mesleğe döneceğim vaadinde bulundular.
“O zaman hakim savcı ne kadar maaş alıyorsa o kadar para verdiler.
“Üniversitede bana yardımcı olan sosyal demokrat kadın vardı. Soruşturmada yardım etti. İhalede yolsuzluk delileri elde edilmiş oldu.
“Ben gerçekten örgütün adamı olsam neden taşın altına elimi sokayım belki hedefine girdim.”
“Yıllarca sustum…”
“15 Temmuz hainliğin zirve yaptığı noktaydı benim için. Cumhurbaşkanı Meclis hedef alınır mı?
“Asla himmet vermedim. Bunlar beni zaten kendilerinden kabul etmedi. Yanımda bir şey konuşmadılar.
“Mehmet Saltan bana o zaman bir bildiri getirdi. 2014 yılında. Onlarla ilişkim çok kaba çok maddi boyutta.
“Kesinlikle pişmanlığım en zirvesinde. Bunların kumpasına bu şekilde düştüm. Bunların içyüzünü bilseydim yapmazdım. Maddi olarak ve insani olarak kendilerine bağladılar. Yıllarca sustum ama artık ülkemi için bir şey yapacaksam bugün yapacağım.”