İtalyan medyası seçim sonuçlarını nasıl gördü?
Türkiye'deki seçim sonuçlarına manşetlerinde yer veren İtalyan gazeteleri, bu sonuçta "korku" ve "gerilim" stratejisinin yanı sıra Avrupa'nın da payı olduğunu vurguladı.
Ülkenin en büyük gazetesi Corriere della Sera, manşet haberinde "Erdoğan zafer kazandı, Türkiye O'nun" başlığını kullandı. Gazetede, Franco Venturini imzasıyla yayımlanan analizde ise, "Karşıtlarının deyişiyle 'Sultan' Erdoğan, korku stratejisinin dizginlerini gevşeterek seçimleri bir referanduma dönüştürdü. Cumhurbaşkanı'nın partisi için verilen oylar, istikrar için; muhalefet partilerine verilen oylarsa güvensizlik ve daimi çatışmaya verilmiş oylar olarak görüldü" ifadeleri kullanıldı.
"Erdoğan'ın zaferi ve Avrupa'nın suçları" başlıklı analizde, sonuçlarda Avrupa'nın göçmen krizi nedeniyle Türkiye'ye yaklaşımının da etkili olduğu öne sürüldü.
Merkel'in ziyareti
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in seçimlerden kısa süre önce Türkiye'yi ziyaret ettiğini hatırlatan yazar şöyle devam etti: "Angela Merkel'in geçen ay Ankara'da temsil ettiği Avrupa, gizliden gizliye Erdoğan taraftarlığı yaptı. Fakat şimdi sandıklar son sözü söylemiş ve Erdoğan kazanmışken kutlanacak pek bir şey yok. Bir otokrata muhtaçsak bunun tek suçlusu biziz" diye yazdı.
Il Messaggero gazetesi, seçim sonuçlarını "Erdoğan'ın sandığa dönme oyunu onu ödüllendirdi" şeklinde değerlendirdi.
Gazetenin internet sitesindeki haberde, "İki seçim arasındaki 5 ayda Türkiye'de kaos patlak verdi ve Erdoğan, kaybedilen istikrarı yeniden getirmek için tek yolun, kontrolün yeniden kendisine verilmesi olduğunu öne sürdü. Türkler de kitleler halinde bunu yerine getirdi" denildi.
Gazete seçimlere kısa süre kala düzenlenen Ankara saldırısını da hatırlattı ve "Birçok gözlemcinin söylediği gibi (seçim sonuçları) Haziran seçimlerinden sonraki gerilim stratejisinin başarısıdır" diye yazdı.
Haberi manşetten veren ve iki tam sayfa ayıran La Stampa gazetesi de, bir analizde Almanya Başbakanı Merkel'in seçimler öncesinde Türkiye'yi ziyaret ederek Erdoğan'a destek görüntüsü vermesini sorguladı.
'Merkel Erdoğan'ın üzerine bahse girdi'
"Merkel onun (Erdoğan'ın) üzerine bahse girdi ama şimdi otoriterleşmesinden korkuyor" başlıklı yazıda şu ifadeler kullanıldı:
"Tayyip Erdoğan'ın mutlak çoğunluğu kazanması Angela Merkel için iyi bir haber değil. Kötümser olanlar, Türkiye'nin otoriterliğe doğru gitmesinden ve Kürtlerle çatışmanın tırmanmasından korkuyor. Her iki ihtimal de hem Berlin hem de Avrupa için felaket olur. Erdoğan, kötü tarafını gösterip, kendisini eleştirme cüreti gösteren medyaya karşı geçenlerde de sergilediği otoriter yanını güçlendirirse, Merkel yeni ve ağır eleştirilere maruz kalabilir. İktidarını despot bir şekilde güçlendirmek isteyen bir cumhurbaşkanının seçim zaferine destek verdiği için. Ve ona aceleci şekilde kredi açtığı için."
La Repubblica gazetesi de manşetten verdiği haberde, "Sultan'ın partisi yeniden mutlak çoğunluğu kazandı, Kürtler kıl payıyla meclise girebildi. Ülkede gerilim çok yüksek" alt başlığını kullandı.
'İslami ruhun rövanşı'
La Repubblica'da "İslami ruhun rövanşı" başlıklı haber-analizde de, "Son zamanlardaki saldırıların yarattığı travma, sığınmacı akını ve sınırdaki iç savaşa bulaşma riski, aralarında Kürtlerin de bulunduğu birçok seçmeni muhtemelen yeniden HDP'ye oy vermekten vazgeçirdi. Öfke ve korku Erdoğan'ın rövanşı almasını sağladı.Dünkü seçim, genç Demirtaş'ın partisi sayesinde etnik bariyer ve önyargıları aşma fırsatı sunuyordu. Ancak olağanüstü koşullar, nefretin hakim olduğu bir ortam yarattı" denildi.
"Erdoğan'ın zaferi ve Avrupa'nın suçları" başlıklı analizde, sonuçlarda Avrupa'nın göçmen krizi nedeniyle Türkiye'ye yaklaşımının da etkili olduğu öne sürüldü.
Merkel'in ziyareti
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in seçimlerden kısa süre önce Türkiye'yi ziyaret ettiğini hatırlatan yazar şöyle devam etti: "Angela Merkel'in geçen ay Ankara'da temsil ettiği Avrupa, gizliden gizliye Erdoğan taraftarlığı yaptı. Fakat şimdi sandıklar son sözü söylemiş ve Erdoğan kazanmışken kutlanacak pek bir şey yok. Bir otokrata muhtaçsak bunun tek suçlusu biziz" diye yazdı.
Il Messaggero gazetesi, seçim sonuçlarını "Erdoğan'ın sandığa dönme oyunu onu ödüllendirdi" şeklinde değerlendirdi.
Gazetenin internet sitesindeki haberde, "İki seçim arasındaki 5 ayda Türkiye'de kaos patlak verdi ve Erdoğan, kaybedilen istikrarı yeniden getirmek için tek yolun, kontrolün yeniden kendisine verilmesi olduğunu öne sürdü. Türkler de kitleler halinde bunu yerine getirdi" denildi.
Gazete seçimlere kısa süre kala düzenlenen Ankara saldırısını da hatırlattı ve "Birçok gözlemcinin söylediği gibi (seçim sonuçları) Haziran seçimlerinden sonraki gerilim stratejisinin başarısıdır" diye yazdı.
Haberi manşetten veren ve iki tam sayfa ayıran La Stampa gazetesi de, bir analizde Almanya Başbakanı Merkel'in seçimler öncesinde Türkiye'yi ziyaret ederek Erdoğan'a destek görüntüsü vermesini sorguladı.
'Merkel Erdoğan'ın üzerine bahse girdi'
"Merkel onun (Erdoğan'ın) üzerine bahse girdi ama şimdi otoriterleşmesinden korkuyor" başlıklı yazıda şu ifadeler kullanıldı:
"Tayyip Erdoğan'ın mutlak çoğunluğu kazanması Angela Merkel için iyi bir haber değil. Kötümser olanlar, Türkiye'nin otoriterliğe doğru gitmesinden ve Kürtlerle çatışmanın tırmanmasından korkuyor. Her iki ihtimal de hem Berlin hem de Avrupa için felaket olur. Erdoğan, kötü tarafını gösterip, kendisini eleştirme cüreti gösteren medyaya karşı geçenlerde de sergilediği otoriter yanını güçlendirirse, Merkel yeni ve ağır eleştirilere maruz kalabilir. İktidarını despot bir şekilde güçlendirmek isteyen bir cumhurbaşkanının seçim zaferine destek verdiği için. Ve ona aceleci şekilde kredi açtığı için."
La Repubblica gazetesi de manşetten verdiği haberde, "Sultan'ın partisi yeniden mutlak çoğunluğu kazandı, Kürtler kıl payıyla meclise girebildi. Ülkede gerilim çok yüksek" alt başlığını kullandı.
'İslami ruhun rövanşı'
La Repubblica'da "İslami ruhun rövanşı" başlıklı haber-analizde de, "Son zamanlardaki saldırıların yarattığı travma, sığınmacı akını ve sınırdaki iç savaşa bulaşma riski, aralarında Kürtlerin de bulunduğu birçok seçmeni muhtemelen yeniden HDP'ye oy vermekten vazgeçirdi. Öfke ve korku Erdoğan'ın rövanşı almasını sağladı.Dünkü seçim, genç Demirtaş'ın partisi sayesinde etnik bariyer ve önyargıları aşma fırsatı sunuyordu. Ancak olağanüstü koşullar, nefretin hakim olduğu bir ortam yarattı" denildi.