İSTERSEN ÇÖLAŞAN'IN OLURUM SENİN'E MELİH GÖKÇEK NE YANIT VERDİ?..
Melih Gökçek, Ahmet Hakan'ın "İstersen Çölaşan'ın olurum senin " teklifine ne dedi?
Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan bugünkü yazısıda kendisine gelen okuyucu mesajlarından birkaçını yayınladı. Ahmet Hakan'ın okuyucularıyla paylaştığı mesajlardan birinde Hakan'ın geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı "Melih Gökçek" yazısı eleştirilmişti.
Okuyucu Ahmet Hakan'ı "Elinde Melih Gökçek ile ilgili dosyalar varmış" gibi davranarak, yazarın, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'nı tehdit ettiğini öne sürüyordu.
İşte Ahmet Hakan'ın bu suçlamaya verdiği çok ilginç yanıt...
Ankara'dan Z.S. adlı okurum soruyor...
"Melih Gökçek'le ilgili elinizde dosyalar var mı? Varsa neden saklıyorsunuz? Neden elinizde Melih Gökçek'le ilgili dosya varmış gibi yazıyorsunuz?.. Bunun adı tehdit değil midir?"
Cevap veriyorum:
"Hayır, hayır... Benimki 'tehdit' değildi, 'teklif' idi... Şöyle ki: Melih Bey, her fırsatta Emin Çölaşan'la giriştiği büyük polemiğe özlem duyduğunu söylüyor ve 'yar bana bir eğlence' edasıyla yeni macera arayışında olduğunu ima ediyor ya... Ben de kendisine 'İstersen yeni Emin Çölaşan'ın ben olurum ama benimle mücadelen eğlenceli olmaz' dedim, hepsi bu... Zaten bu bahis de kapandı: Melih Gökçek aradı ve 'Ben yokum arkadaş' dedi..."
Ahmet Hakan'ın 10.11.2008'de Melih Gökçek'e hitaben yazdığı köşe yazısı...
İstersen Çölaşan'ın olurum senin Melih
MELİH Gökçek, dünkü Vatan'da, "Ahmet Hakan sizin yeni Emin Çölaşan'ınız olur mu?" sorusuna, "Ahmet eski arkadaşımdı... Şimdi silahşor oldu... Değişti..." diye cevap vermiş ama benim kendisinin "yeni Çölaşan'ı" olup olmadığımla ilgili bir şey söylememiş...
Anımsatmak isterim ki:
Şu ana kadar bilhassa "Melih Gökçek düşmanlığı"na vurmadım kendimi...
Ama ne yalan söyleyeyim:
Melih Gökçek, "Böyle vakit geçmiyor... Can sıkıntısından geberiyorum... İlle de bir düşman isterim... Ahmet Hakan da bunun için uygundur" falan derse...
Ben hazırım...
İsterse yeni Çölaşan'ı olurum kendisinin...
Ama uyarayım:
Benim mücadele yöntemim biraz farklı olur...
Öyle isminin başına "İ" koyarak falan yapmam bu işi...
Kendisine "dinci politikacı" muamelesi de çekmem...
Matematiksel yöntemleri denerim...
"Gık" diyemeyeceği şeyler söylerim...
Kısacası...
Keyifli olmaz kendisi için... Muzip oğlan çocuğu gülümsemesi, yüzünde donar kalır... Ama yine de tercih kendisinindir...
Ben hazırım... Bir haber vermesi yeter...
Okuyucu Ahmet Hakan'ı "Elinde Melih Gökçek ile ilgili dosyalar varmış" gibi davranarak, yazarın, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'nı tehdit ettiğini öne sürüyordu.
İşte Ahmet Hakan'ın bu suçlamaya verdiği çok ilginç yanıt...
Ankara'dan Z.S. adlı okurum soruyor...
"Melih Gökçek'le ilgili elinizde dosyalar var mı? Varsa neden saklıyorsunuz? Neden elinizde Melih Gökçek'le ilgili dosya varmış gibi yazıyorsunuz?.. Bunun adı tehdit değil midir?"
Cevap veriyorum:
"Hayır, hayır... Benimki 'tehdit' değildi, 'teklif' idi... Şöyle ki: Melih Bey, her fırsatta Emin Çölaşan'la giriştiği büyük polemiğe özlem duyduğunu söylüyor ve 'yar bana bir eğlence' edasıyla yeni macera arayışında olduğunu ima ediyor ya... Ben de kendisine 'İstersen yeni Emin Çölaşan'ın ben olurum ama benimle mücadelen eğlenceli olmaz' dedim, hepsi bu... Zaten bu bahis de kapandı: Melih Gökçek aradı ve 'Ben yokum arkadaş' dedi..."
Ahmet Hakan'ın 10.11.2008'de Melih Gökçek'e hitaben yazdığı köşe yazısı...
İstersen Çölaşan'ın olurum senin Melih
MELİH Gökçek, dünkü Vatan'da, "Ahmet Hakan sizin yeni Emin Çölaşan'ınız olur mu?" sorusuna, "Ahmet eski arkadaşımdı... Şimdi silahşor oldu... Değişti..." diye cevap vermiş ama benim kendisinin "yeni Çölaşan'ı" olup olmadığımla ilgili bir şey söylememiş...
Anımsatmak isterim ki:
Şu ana kadar bilhassa "Melih Gökçek düşmanlığı"na vurmadım kendimi...
Ama ne yalan söyleyeyim:
Melih Gökçek, "Böyle vakit geçmiyor... Can sıkıntısından geberiyorum... İlle de bir düşman isterim... Ahmet Hakan da bunun için uygundur" falan derse...
Ben hazırım...
İsterse yeni Çölaşan'ı olurum kendisinin...
Ama uyarayım:
Benim mücadele yöntemim biraz farklı olur...
Öyle isminin başına "İ" koyarak falan yapmam bu işi...
Kendisine "dinci politikacı" muamelesi de çekmem...
Matematiksel yöntemleri denerim...
"Gık" diyemeyeceği şeyler söylerim...
Kısacası...
Keyifli olmaz kendisi için... Muzip oğlan çocuğu gülümsemesi, yüzünde donar kalır... Ama yine de tercih kendisinindir...
Ben hazırım... Bir haber vermesi yeter...